Ahmet Hamdi Tanpınar'ın şiir estetiği
Edebiyatımızın çınarı Ahmet Hamdi Tanpınar deyince akla ilk olarak romanları gelse de o, Cumhuriyet devri şiirimize damga vurmuş isimlerdendi. Nitekim ünlü şair, adını ilk kez "Musul Akşamları" şiiriyle duyurdu. Dillere pelesenk olan "Ne içindeyim zamanın" dizeleri ve daha birçoklarıyla estetiğin zirvesine ulaştı. Peki, çok yönlü bir şahsiyet olan Tanpınar'ın sözün en zarif hali şiir hakkındaki görüşleri nelerdi? İşte Tanpınar'ın şiir estetiğine dair detaylar…
Giriş Tarihi: 23.06.2020
16:07
Güncelleme Tarihi: 23.06.2020
16:43
NECİP FAZIL VE AHMET KUTSİ İLE ŞİİR DÜNYASINI KEŞFE ÇIKTI
Tanpınar için şiir büyülü bir dünyaydı. 1936'da Ankara'da yayımlanan Ağaç dergisi etrafında toplanan sanatkârların oluşturduğu çevrede Tanpınar, kendi şiirini bulmaya çalışırken, Necip Fazıl Kısakürek ve Ahmet Kutsi Tecer'le beraber şiir dünyasını keşfe çıktılar. Özellikle Necip Fazıl ve Ahmet Kutsi ile derslerin dışında, hatta geceleri yatakhanelerinde bile estetik bir heyecanla yaptıkları sohbetlerde kendilerini şiirin büyüsüne kaptırdılar. Tanpınar, divan şiirinin terk edildiği bir ortamda, kendisini yeni bulmaya çalışan hece şiirinin savunucusu bir neslin önemli isimlerindendi.
Şairin şiir yolculuğunda hocası Yahya Kemal'in etkisi elbette çok büyüktü. Fakat şiirde hocası Yahya Kemal'den ayrılıyordu. Yahya Kemal, şiire tarihi görüşlerini de sokarken Tanpınar, şiirde salt estetik ve mısra güzelliğinden yanaydı. Bu anlamda Ahmet Haşim'in şiir anlayışına daha yakındı. Mehmet Kaplan'ın görüşüne göre ise Tanpınar hocası Yahya Kemal'i aşamamaktan korkuyordu ve bu sebeple hocasının şiir çizgisinden hep uzak durdu.
Tanpınar'ın en zorlanarak yazdığı kitap: Beş Şehir
HECE VEZNİ İLE ŞİİRLER KALEME ALDI
Tanpınar'ın sağlığında kitabına aldığı şiirlerin hepsi hece vezniyle yazıldı. Bununla beraber kendisinin de ifade ettiği gibi hece vezninde aruzun ahengini hep aramıştı.
Siyah Atlar
Saçında gecenin soğuk rüzgarı Bir gün kapatırsın bu ufukları Beklersin köşende sessiz ve yorgun Siyah atlarını son yolculuğun.
Ve dersin yavaşça kendi kendine; Ömrün çemberinden kurtuldum yine.
"Bir huzursuzluğun romanı: Huzur"
Ünlü şairin şiirlerinin çoğunda müzik, rüya, zaman, sonsuzluk temaları etrafında ve bunlara bağlı olarak tabiat, ışık, aşk, ölüm, korku gibi motifler yer aldı. Kendi şiirleri için "dilde rüya halini kurmak" gibi bir formülden bahseder. Şairi Yahya Kemal'den ziyade Ahmet Haşim'e yaklaştıran nokta da şiirlerinde işlediği bu temalardı.
Tanpınar'ın mükemmeliyetçilik düşüncesi, şiirin şekli ve muhtevası için de geçerliydi. 1930'lu yıllarda cereyan eden şiirde vezin ve kafiyenin atılmasına dair görüşlerin karşısında durdu. Nitekim şaire göre vezin ve kafiye şiirin mükemmeliyet unsurları arasında yer alıyordu. Mehmet Kaplan'ın da ifade ettiği gibi Tanpınar yaşamının son yıllarında serbest tarzda şiirler kaleme almış olsa da bunların mükemmeliyetinden her zaman kuşku duymuştu.
Hafıza ve hatıranın kıyısında 'Tanpınar'
ŞİİRDEKİ GAYESİ MÜKEMMELE ULAŞMAKTI
Tanpınar'ın mükemmeliyetçilik düşüncesi, şiirin şekli ve muhtevası için de geçerliydi. 1930'lu yıllarda cereyan eden şiirde vezin ve kafiyenin atılmasına dair görüşlerin karşısında durdu. Nitekim şaire göre vezin ve kafiye şiirin mükemmeliyet unsurları arasında yer alıyordu. Mehmet Kaplan'ın da ifade ettiği gibi Tanpınar yaşamının son yıllarında serbest tarzda şiirler kaleme almış olsa da bunların mükemmeliyetinden her zaman kuşku duymuştu.
Tanpınar, Edebiyat Üzerine Makaleler isimli eserinde şiirde gayesinin ne olduğunu sıklıkla dile getirmişti. Şairin şiirde ulaşmak istediği gaye; mükemmellikti. Bu mükemmellik duygusu, yalnızca şiirin kendisinden elde edilmeliydi, şiir dışında herhangi bir ideoloji veya fikirden beslenmemeliydi. Nitekim şair belli ideolojilerin emrinde olan şiirlerin geleceğe taşınamayacağını, ebedi olamayacağını düşünür. Şiirin asıl asaleti kendisinde başlayıp kendisinde bitmesidir. Bu sebeple şair her daim "saf şiir" i aramıştır.
Ahmet Hamdi Tanpınar'ın hayatı…
Tanpınar şiirde mana üzerinde de düşüncelerini dile getirmişti. O, şiirin kapalı olması gerektiğini düşünen ve okuyucuya yer açan şairlerdendi. Şiirde mana olduğunu savunur fakat bu manada düz yazılardan çok uzaktır.
Hatırlama
Sen akşamlar kadar büyülü, sıcak, Rüyalarım kadar sade, güzeldin, Baş başa uzandık günlerce ıslak Çimenlerine yaz bahçelerinin. Ömrün gecesinde sükun, aydınlık Boşanan bir seldi avuçlarından, Bir masal meyvası gibi paylaştık Mehtabı kırılmış dal uçlarından."