Arama

Ahmet Hamdi Tanpınar’ın yaşamına ışık tutan günlükleri

Ahmet Hamdi Tanpınar, edebiyatımızın başyapıtları niteliğindeki Huzur, Saatleri Ayarlama Enstitüsü ve Sahnenin Dışındakiler romanlarının "eşikte duran" yazarı... Tanpınar hakkında gerek okul hayatımızdan, gerekse şahsi ilgilerimizden kaynaklı pek çok malumata sahip olabiliriz. Peki, edebiyatımızın usta yazarı ve şairi Tanpınar'ı ne kadar iyi tanıyoruz dersiniz? Zira günlüklerini okuduğumuzda bambaşka bir Tanpınar portresi çıkıyor karşımıza. Gelin, "Bu defteri seviyorum. Benden sonra okunacağını düşünüyorum. Hoşuma gidiyor" cümlesini kuran Tanpınar'ın, bizi farklı çehreleriyle karşılayan günlükleri çerçevesinde yaşamının kıyısında gezinelim…

Sesli dinlemek için tıklayınız.
  • 6
  • 13
TANPINAR’IN YALNIZLIĞINDAKİ EN BÜYÜK SIĞINAK: GÜNLÜKLER
TANPINAR’IN YALNIZLIĞINDAKİ EN BÜYÜK SIĞINAK: GÜNLÜKLER

🔶 Günlükleri, Tanpınar'ın yalnızlık çektiği dönemlerde en büyük sığınağı olur.

🔶 Defteri ilk defa Avrupa'da tutmaya başlayan Tanpınar'ın yalnızlık serüveni kendi ülkesinde de devam eder, çevresi ve dostlarından istediği yakınlığı ve samimiyeti göremez.

(x)"Ben yalnız adamım ve bunu anlıyorum"

🔶 Tanpınar, hocası Yahya Kemal başta olmak üzere, çevresindeki yakın dostlarına kızdığını anları kaydetmekten geri durmaz.

(x)Ahmet Hamdi Tanpınar'ın şiir estetiği

  • 7
  • 13
HOCASI YAHYA KEMAL’A KIZDIĞI SATIRLAR
HOCASI YAHYA KEMAL’A KIZDIĞI SATIRLAR

🔶 Günlükler, günü gününe yazılan bir tür olduğu için kimi zaman şahısların ani öfke ve sevinçlerinin de kaydedildiği güncel metinlerdir. Nitekim Tanpınar günlük kızgınlıklarını ve ani öfkelerini günlüklerine kaydeder, bu kızgınlıktan hocası Yahya Kemal de nasibini alır.

"Benim için O, bir muhacir kuştu,' O da bizim gibi bir insan. Öfkeleri var, kinleri var. Ama bu öfkesini içinde biriktiren kinci biri değil"

"Gençler yanımda Yahya Kemal'i çekiştirip duruyorlar. Büyüktü, değildi, şu, bu. Fikirlerin bir kısmı benim. Bugünkü edebiyat âleminde yüzde hiç olmazsa beş fikirler benden. Benim adım yok ortada."

"Yahya Kemal bize Sedd-i Çin olmak istedi. Benim en büyük tâli'im vaktinde bu seddi delip öbür tarafa geçmektir. Fakat çalışma sistemi öğretebilirdi. Bizi lüzumsuz bir coşkunluğun içine hapsetti. Nurullah ve ben ondan çıktık. Nurullah lüzumsuza, benliğin çukuruna düştü. Ama ben nereye gittim." (s. 268)

🔶Hayatının son dönemlerinde dostları tarafından hatırlanmaması usta yazarın yalnızlığı da git gide arttırır. "Hepsinde beni kendimden iğrendiren bir şey var" satırlarıyla dostlarının kendisine hissettirdiği duyguları anlatır Tanpınar.

🔶Sevgisizlik Tanpınar'ı birçok noktada hırpalayan ve içe kapanmasına sebep olan bir duygudur.

"Aslında fena adam değilim; fakat çok hırpalandım, çok sarsıldım, çok ihmal edildim, hor görüldüm."

🔶Tanpınar'ın en büyük yalnızlığı ise aşk hususundadır.

🔶Yazar, Huzur romanındaki idealize ettiği Nuran'ı bütün yaşamı boyunca aramış gibidir. Günlüğünde sevgi hakkında kurmuş olduğu bir cümle oldukça çarpıcıdır:

"İnsan bir defa sevebiliyor ve bütün ömrünce onu görünce titriyor."

"Bende eksik olan şey hayata karşı mukavemet."

(x)Öğrencisi Ahmet Hamdi Tanpınar'ın gözünden hocası Yahya Kemal

  • 8
  • 13
PARASIZLIK SORUNU
PARASIZLIK SORUNU

🔶 Tanpınar'ın yaşamı boyunca mücadele ettiği en büyük sorunlardan biri de parasızlık.

🔶 Maddi kaygılarını günlükteki metinlerine de yansıtan Tanpınar'ın parasızlık sorunu, bilhassa yurt dışı gezilerinde daha fazla kendisini gösterir. Bu sorun şahsi yaşantısını önemli ölçüde iştigal eder.

"Parasızlığım bazı hastalıklar gibi hemen hemen hiçten başladı, büyüdü, çoğaldı, beni altına aldı. Etrafım alacaklı ile dolu. Cebimde borç senetleri var. Şu anda yalnız borçla ve atıfetle yaşıyorum ve borç beni çıldırtacak."

"Para dünyada oldukça namuslu insan bulunamaz"

(x)Ahmet Hamdi Tanpınar romanlarının gizli kahramanı: Zaman

  • 9
  • 13
ÇALIŞAMAMAKTAN MUZDARİP BİR YAZAR
ÇALIŞAMAMAKTAN MUZDARİP BİR YAZAR

🔶 Tanpınar'ın günlüklerinde en çok muzdarip olduğu konuların başında, çalışamamak ve eser verememek gelir.

"Hülyaya sarf ettiğim saatleri çalışmaya sarf edebilsem…"

"Kendimse, hiçbir fikri sonuna kadar götüremeyecek, iki satır dahi yazamayacak hâldeyim."

"Okunmamak bir muharrir için en üzücü, çalışamamak daha üzücü şey."

"Ne romana ne de başka bir şeye çalışabiliyorum. Her şey durgun. Her şey tükenmiş gibi."

"Çalışamıyorum. Yine hiçbir şey yok."

"Hiçbir şey yazamıyorum. Ne de düşünebiliyorum."

  • 10
  • 13
TANPINAR'IN YARIM İŞLERİNİ BİTİRMEDEN ÖLME KORKUSU
TANPINAR’IN YARIM İŞLERİNİ BİTİRMEDEN ÖLME KORKUSU

🔶 Tanpınar'ın sağlık sorunları ve parasızlık durumları verimli çalışmasını engeller. En büyük korkusu ise yarım işlerini bitirmeden ölmektir.

"Hiçbir şeyi bitiremiyorum... Gece yarısı öksürükle uyandım ve ilk defa gelecek seneye çıkamam korkusu aklıma geldi. Ciddiyetle geldi. Hiçbir şeyi bitirmeden ölmek istemiyorum. O kadar eser ve kullanmadığım o kadar kelime varken..."

"Bugünlerde masamı temizlemeğe mecburum! Dikkat! Yoksa şarkılar yarıda kalacak!" cümlesiyle yansıttığı bu endişe, günlüğün bundan sonraki bütün sayfalarında kendisini gösterir.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN