Arama

Ahmet Hamdi Tanpınar’ın yaşamına ışık tutan günlükleri

Ahmet Hamdi Tanpınar, edebiyatımızın başyapıtları niteliğindeki Huzur, Saatleri Ayarlama Enstitüsü ve Sahnenin Dışındakiler romanlarının "eşikte duran" yazarı... Tanpınar hakkında gerek okul hayatımızdan, gerekse şahsi ilgilerimizden kaynaklı pek çok malumata sahip olabiliriz. Peki, edebiyatımızın usta yazarı ve şairi Tanpınar'ı ne kadar iyi tanıyoruz dersiniz? Zira günlüklerini okuduğumuzda bambaşka bir Tanpınar portresi çıkıyor karşımıza. Gelin, "Bu defteri seviyorum. Benden sonra okunacağını düşünüyorum. Hoşuma gidiyor" cümlesini kuran Tanpınar'ın, bizi farklı çehreleriyle karşılayan günlükleri çerçevesinde yaşamının kıyısında gezinelim…

Sesli dinlemek için tıklayınız.
  • 7
  • 13
HOCASI YAHYA KEMAL’A KIZDIĞI SATIRLAR
HOCASI YAHYA KEMAL’A KIZDIĞI SATIRLAR

🔶 Günlükler, günü gününe yazılan bir tür olduğu için kimi zaman şahısların ani öfke ve sevinçlerinin de kaydedildiği güncel metinlerdir. Nitekim Tanpınar günlük kızgınlıklarını ve ani öfkelerini günlüklerine kaydeder, bu kızgınlıktan hocası Yahya Kemal de nasibini alır.

"Benim için O, bir muhacir kuştu,' O da bizim gibi bir insan. Öfkeleri var, kinleri var. Ama bu öfkesini içinde biriktiren kinci biri değil"

"Gençler yanımda Yahya Kemal'i çekiştirip duruyorlar. Büyüktü, değildi, şu, bu. Fikirlerin bir kısmı benim. Bugünkü edebiyat âleminde yüzde hiç olmazsa beş fikirler benden. Benim adım yok ortada."

"Yahya Kemal bize Sedd-i Çin olmak istedi. Benim en büyük tâli'im vaktinde bu seddi delip öbür tarafa geçmektir. Fakat çalışma sistemi öğretebilirdi. Bizi lüzumsuz bir coşkunluğun içine hapsetti. Nurullah ve ben ondan çıktık. Nurullah lüzumsuza, benliğin çukuruna düştü. Ama ben nereye gittim." (s. 268)

🔶Hayatının son dönemlerinde dostları tarafından hatırlanmaması usta yazarın yalnızlığı da git gide arttırır. "Hepsinde beni kendimden iğrendiren bir şey var" satırlarıyla dostlarının kendisine hissettirdiği duyguları anlatır Tanpınar.

🔶Sevgisizlik Tanpınar'ı birçok noktada hırpalayan ve içe kapanmasına sebep olan bir duygudur.

"Aslında fena adam değilim; fakat çok hırpalandım, çok sarsıldım, çok ihmal edildim, hor görüldüm."

🔶Tanpınar'ın en büyük yalnızlığı ise aşk hususundadır.

🔶Yazar, Huzur romanındaki idealize ettiği Nuran'ı bütün yaşamı boyunca aramış gibidir. Günlüğünde sevgi hakkında kurmuş olduğu bir cümle oldukça çarpıcıdır:

"İnsan bir defa sevebiliyor ve bütün ömrünce onu görünce titriyor."

"Bende eksik olan şey hayata karşı mukavemet."

(x)Öğrencisi Ahmet Hamdi Tanpınar'ın gözünden hocası Yahya Kemal

  • 8
  • 13
PARASIZLIK SORUNU
PARASIZLIK SORUNU

🔶 Tanpınar'ın yaşamı boyunca mücadele ettiği en büyük sorunlardan biri de parasızlık.

🔶 Maddi kaygılarını günlükteki metinlerine de yansıtan Tanpınar'ın parasızlık sorunu, bilhassa yurt dışı gezilerinde daha fazla kendisini gösterir. Bu sorun şahsi yaşantısını önemli ölçüde iştigal eder.

"Parasızlığım bazı hastalıklar gibi hemen hemen hiçten başladı, büyüdü, çoğaldı, beni altına aldı. Etrafım alacaklı ile dolu. Cebimde borç senetleri var. Şu anda yalnız borçla ve atıfetle yaşıyorum ve borç beni çıldırtacak."

"Para dünyada oldukça namuslu insan bulunamaz"

(x)Ahmet Hamdi Tanpınar romanlarının gizli kahramanı: Zaman

  • 9
  • 13
ÇALIŞAMAMAKTAN MUZDARİP BİR YAZAR
ÇALIŞAMAMAKTAN MUZDARİP BİR YAZAR

🔶 Tanpınar'ın günlüklerinde en çok muzdarip olduğu konuların başında, çalışamamak ve eser verememek gelir.

"Hülyaya sarf ettiğim saatleri çalışmaya sarf edebilsem…"

"Kendimse, hiçbir fikri sonuna kadar götüremeyecek, iki satır dahi yazamayacak hâldeyim."

"Okunmamak bir muharrir için en üzücü, çalışamamak daha üzücü şey."

"Ne romana ne de başka bir şeye çalışabiliyorum. Her şey durgun. Her şey tükenmiş gibi."

"Çalışamıyorum. Yine hiçbir şey yok."

"Hiçbir şey yazamıyorum. Ne de düşünebiliyorum."

  • 10
  • 13
TANPINAR'IN YARIM İŞLERİNİ BİTİRMEDEN ÖLME KORKUSU
TANPINAR’IN YARIM İŞLERİNİ BİTİRMEDEN ÖLME KORKUSU

🔶 Tanpınar'ın sağlık sorunları ve parasızlık durumları verimli çalışmasını engeller. En büyük korkusu ise yarım işlerini bitirmeden ölmektir.

"Hiçbir şeyi bitiremiyorum... Gece yarısı öksürükle uyandım ve ilk defa gelecek seneye çıkamam korkusu aklıma geldi. Ciddiyetle geldi. Hiçbir şeyi bitirmeden ölmek istemiyorum. O kadar eser ve kullanmadığım o kadar kelime varken..."

"Bugünlerde masamı temizlemeğe mecburum! Dikkat! Yoksa şarkılar yarıda kalacak!" cümlesiyle yansıttığı bu endişe, günlüğün bundan sonraki bütün sayfalarında kendisini gösterir.

  • 11
  • 13
ESERLERİ ÜZERİNE YAPTIĞI DEĞERLENDİRMELER
ESERLERİ ÜZERİNE YAPTIĞI DEĞERLENDİRMELER

Tanpınar'ın en zorlanarak yazdığı eser: Beş Şehir

🔶 Tanpınar, günlüklerinde eserlerine dair değerlendirmelerde de bulunur. Bunlardan biri, en zorlanarak yazdığı eser olarak tarif ettiği Beş Şehir'dir.

"Bugün evden çıkmadım, Beş Şehir'in tashihlerini yaptım. Asıl milliyetçi Yahya Kemal ile benim. Hiçbir şeyi inkar etmiyorum. Her şeyi ve tüm tarihi yaşıyorum. Yalnız kitap daha mükemmel, daha planlı olabilirdi. Çok şişkin cümleler, indî mülahazalar ve tekrarlar var. Bazı şeyler ise büsbütün unutmuşum. Yahut böyle görecekler. Çünkü hakikatte kendimi en fazla zorlayarak yazdığım kitaptır. Sayfa sayfa, hatta cümle cümle bulmaya, aramaya mecbur kaldım. Beşir Şehir mutlak kısırlıkla mutlak yazmak hevesinin bir mahsulüdür. Kırk yaşımdan sonra yazıya başlamak… Hemen her cümle bir edat ve zarfla başlıyor. Feci çirkin, hatta iğrenç"

Muazzam bir karikatür: Saatleri Ayarlama Enstitüsü

🔶 Tanpınar'ın günlüklerinde yer verdiği eserlerden biri de Saatleri Ayarlama Enstitüsü'dür.

🔶 En sevilen romanlarından biri olan Saatleri Ayarlama Enstitüsü 20 Haziran-30 Eylül 1954 arasında Yeni İstanbul gazetesinde tefrika edilir. Tanpınar roman hakkında şu değerlendirmelerde bulunur:

"Hakikat şu ki Saatleri Ayarlama Enstitüsü muazzam bir karikatür oldu."

(x)Edebiyatımızın başyapıtlarından Saatleri Ayarlama Enstitüsü hakkında 10 bilgi

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN