Ahmet Rasim'in gözünden İstanbul'da bahar
Mart ayını da yavaş yavaş uğurladığımız bu günlerde, baharın sıcaklığı daha da fazla kendisini hissettirmeye başladı. Güneşin göz kırptığı bu zamanlardaki mutluluk acaba her zamanın ortak hissi miydi? Bundan yüz sene evvel de baharın coşkusu insanın yüreğini kaplıyor muydu? 1907 yılında kaleme aldığı yazılarıyla bu sorunun cevabını Ahmet Rasim verdi. Baharla edebiyatın gücünü birleştirip tüm olumsuz düşüncelerden sıyrılan yazısında mutfaktan tarihe, gündelik hayattan kendisiyle yaptığı söyleşilere kadar birçok şeyden bahsediyor.
Giriş Tarihi: 25.03.2019
18:29
Güncelleme Tarihi: 25.03.2019
19:14
ŞEHRİN RUTUBETLİ HAVASI HİÇ DEĞİŞMEMİŞ
Dikkat ediliyor mu? Bazen şehrimizin rutubetli ve çukur yerlerini sis basıyor. Dün sabah Kartal ve Maltepe taraflarındaki dağ aralarında yere inmiş bulutlar görünüyordu. Zaten sis ile bulut arasındaki fark, birinin yerde ötekisinin gökte olmasıdır. Bu tabiat hadisesini yapan birtakım küçük su kürecikleridir ki bir mercekle bakılırsa bu yuvarlakların sabun kabarcıkları gibi içi boş olduğu görülür. Aralarında çiğ ile büyük ayrılık vardır.
Çiğ düştü mü toprak daima havadan soğuk, sis bastı mı toprak havadan sıcak demektir. Havaların şimdiki gidişine göre bizde de ilkbahar sisleri başlayacaktır. Bunların bazen fena kokan bir yanı vardır. Bu fena kokan, işte o sabun kabarcığı gibi kof olan yuvarlakçığın havada tuttuğu yabancı maddeden ileri geliyor, bilhassa insan sıhhatine az çok dokunan miyasmalarda bulunuyormuş. Doktor diyor ki: "Bu sislerden korunmak için gerek ilkbaharda, gerek sonbaharda sabahleyin aç karnına sokağa fırlamamalı. Akşam yün elbise giyilmemeli."
İnsanlar neden anlamazlar ki sisten anlamasınlar. Hele bizim denizciler sabahleyin az pusarık olur da birdenbire dağılırsa bütün gün hava açık olacağına inanırlar.
SADABAD’IN İNŞASIYLA İLGİLİ ŞAŞIRTICI BİLGİ
Sultan 3. Ahmed devri Paris sefiri Mehmed Efendi'nin bu şehirden getirdiği planlar üzerine güzel bir kâşâne inşa edilmiş ve derelerin birleştiği yerden bir mil kadar yukarıda çekiç ile işlenmiş taşlardan sekiz yüz arşın genişliğinde bir rıhtım yapılmıştı ki o zamanın tarih yazıcısı Reşad Efendi buraya Husrevâbad, büyük kasra da Sadabad adlarını vermişti.
Bu kasır şark mimari tarzında olup Fransa'nın Versaille, Fontainebleau ve bilhassa Marly yüksek binaları taklit edilmiş ve biri dere tarafında diğer ikisi iki tarafta olmak üzere üç kısımdan ibaret ve on mermer sütun üzerine bina olunmuştu.
HALİÇ’TE BAHAR ŞENLİKLERİ
Artık bahar, sohbet halılarını açacak gezinti yerlerini çimenler ve güzel kokulu çiçeklerle süsledi. Gezinen ayaklar ne tarafa gidecek olsa, seyirden hoşlanan gözler sevilen bir manzaraya tesadüf edecek, bilhassa bugün şehrin ne kadar mesiresi varsa hınca hınç dolacak.
Bence ha Hızır günü ha onun kuzu, dolma, peynirli pide, yumurta, yoğurt, yeşil salata vesaireden oluşan ziyafet sofrası. İkisi de birbirine benzer, ikisi de hoştur. Çünkü şehrimiz için gezinti yeri yine kendisidir. Herhangi sahil tarafına inilirse inilsin, sur içinde veya dışındaki herhangi bir açıklığa gidilirse gidilsin, oralarda yine o bahar feyzi tamamıyla görülür.
KÖPRÜ AÇILIŞ ADINA ÜCRETSİZDİ
İsterseniz Haliç'ten şöylece girerek etrafımıza bakına bakına Sadabad'a kadar gidelim: İşte eski köprü. Buraya ilkin 1253 yılında Kaptan-ı derya vekili Fevzi Ahmed Paşa nezaretiyle bir köprü inşa edilmiştir. Onun yaptırdığı plana göre, hediye edilen sallar deniz üzerine dizilmiş ve birbirine bağlanarak uzunluğu altı yüz kulacı aşan ve eni iki tarafta birbirine dokunmayarak yayaların kolayca geçecekleri kadar genişlikte yapılmıştır. Bu köprünün altında küçük bineceklerin geçmesi için de iki büyük göz vardı. Büyük gemiler açılan kapılardan geçerlerdi.
Aynı yılın Regaib gecesinin ertesi günü açılış merasimi yapıldı. o zaman geçenlerden para alınmaması uygun görülerek adına Hayraniyye denildi. Tarihçi Lütfi Efendi: "Kuruldu ruy-ı bahre cesr-i dilcu bendeniz geçtim." tarihini söylemiştir. (Deniz üzerine güzel köprü kuruldu, bendeniz geçtim mansına gelen bu mısrada aynı tarzda yazılan ben deniz ile ben deniz arasında bir kelime oyunu vardır.)