Alışılmış yalnızlığın ters köşesindeki yazar: Yusuf Atılgan
Az yazdı ama çok tanındı. 28 yaşındaki tedirgin Bay C.'si, dışarıdan bakıldığında sıradan ve basit görünüşe sahip ama içinde derin kuyuları olan Zebercet'i, çalışkan iş bilir köy çocuğu Selim'i, bunların yanında Hacırahmanlıspor Futbol Kulübü… İşte, tüm bu eserlerin başmimarı Yusuf Atılgan'ı vefatının yıl dönümünde yeniden sizlerle buluşturuyoruz.
Giriş Tarihi: 26.06.2019
10:40
Güncelleme Tarihi: 09.10.2021
09:39
ORTAOKULU MANİSA'DA, LİSEYİ BALIKESİR'DE OKUDU
Hacırahmanlı Köyü Atılgan'ın eğitim hayatına ilk adım attığı yerdir aynı zamanda. İlk üç yılı burada okuyup son iki sınıfla ortaokulu Manisa'da okumuş ve liseyi Balıkesir paralı yatılı okulunda bitirir. Atılgan, 1939 yılında lisenin edebiyat bölümünden mezun olur.
İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ, TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ
Ailesi Tıbbiye'de okumasını istemesine rağmen o, öğretmen olabilmek arzusuyla Edebiyat Fakültesi'ni seçer. Babası, ilk sene para gönderir ancak daha sonraki seneler para göndermeyeceğini belirterek oğluna başının çaresine bakmasını öğütler. Bunun üzerine Atılgan, askeriyeye başvurur ve başvurusu kabul edilir. Artık fakülteye askeri kıyafetle gelip gider.
Atılgan'ın fakültedeki hocaları, onu oldukça etkilemişti. Dil bilgisini Reşit Rahmedi Arat, Halide Edip Adıvar, Ahmet Hamdi Tanpınar, Ahmet Caferoğlu, Ali Nihat Tarlan, Fahir İz hocalarıdır. Özellikle Ahmet Hamdi Tanpınar'ın öğrencisi olmaktan büyük bir kıvanç duyardı.
Akşehir'deki Maltepe Askeri Lisesi'ne öğretmen olarak atanır. Ancak bir yıl daha dolmadan bir yığın soruşturmaya maruz kalır. İleri Gençlik Birliği adındaki bir örgütle ilişkisi olan Atılgan, dönemin Sıkıyönetim Mahkemesi'ne çıkarılır. Mahkeme sonunda ordudan ihracına karar verilir. Altı aylık cezasını, on aydan daha fazlasıyla çeker ve öğretmenlik hakkı da elinden alınır. Bu olay onu fazlasıyla üzmüştür. Hapishaneden çıkar çıkmaz köyüne geri döner ve geçimini çiftçilikle sağlar.
EDEBİYATIN YANINDA FUTBOL
(Yusuf Atılgan fotoğrafta, oturan oyuncularda soldan ikinci)
Futbol, edebiyat ve sinemadan sonra üçüncü tutkusudur.1950'de Yusuf Atılgan köyün gençlerinden bir takım oluşturup Hacırahmanlıspor futbol kulübünü kurar. Aynı zamanda kulübün başkanı, takımın da forvetidir. Manisa ve çevresinde çeşitli maçlara çıkarlar. Atılgan her maç sonrası takımın formalarını eşine yıkatır ve bir sonraki maça hazır olmasını sağlar. Kulübün finans, seyahat ve saha işlerinin tümüyle ilgilenir.
EDEBİYAT DÜNYASI ATILGAN İLE TANIŞIR
1949'da annesinin isteğiyle Sabahat Hanım'la evlenir. Sabahat Hanım, yoksul bir köylü kızıdır. Bu evlilik fazla uzun sürmez ve boşanmayla neticelenir. Yusuf Atılgan, boşandıktan sonra kendini edebiyata daha çok verir.
Tercüman Gazetesi'nin açtığı öykü yarışmasına kardeşi Turgut'un ısrarları üzerine iki öyküsünün gönderilmesine izin verir. Turgut Atılgan, "Kümesin Ötesi" adlı öyküsünü Ziya Atılgan imzasıyla ve "Evdeki" adlı öyküsünü de Nevzat Çorum imzasıyla yarışmaya gönderir.
Yarışmaya gönderilen 800'e yakın öykü arasından "Evdeki" öyküsü yarışmada birinciliği, "Kümesin Ötesi" öyküsü ise yedinciliği kazanır.
Yusuf Atılgan tüm olup bitenleri köyünden izlemektedir. Ne ortaya çıkıp, 'Aradığınız o meçhul kahraman benim' der ne de ödülünü almaya gider. Onun için hikâyelerinin dereceye girmesi yeterlidir çünkü.
"Birinciliği kazanan Nevzat Çorum'un resmi hâlâ gazetemize gelmediği için kendisini memleket efkârına henüz tanıtabilmiş değiliz. Gönderdiği hikâyeye adresini de koymadığı için şimdilik meçhul bir kahraman olarak kıymet kazanmış bulunmaktadır. Bu değerli arkadaşın, bir an evvel kendisini tanıtmasını rica etmekteyiz." (Gazete ilanı)
Ta ki 1958 yılında Yunus Nadi Roman Ödülü'nü kazanıncaya kadar...