Arama
Anlamlı bir hayata geçişin yolu: Kitap okumak
Temel ihtiyaç listelerine hala girememiş olan kitaplar, hayat görgümüzü ve olaylara bakışımızı ilk elden etkileyen gerçeklerin iki kapakta toplanmış halidir. Hayatı boyunca kitap okumamış ve bunu bir eksiklik olarak görmeyen insanlar esasında pek çok duygunun çok sesli anlatımlarından mahrum kalmışlar ve hayatlarını belli kalıplara sıkıştırmışlardır. Hayatımızı anlamlı kılmanın, farklı iklimlere uzanabilmenin ve mana yolculuğunun yolu dün olduğu gibi bugün de kitapların gizemli, maceralı ve ilgi çekici dünyasından geçiyor.
KAĞIT DÖŞELİ BİR YOLCULUK
◾ Okul çağlarımızdan bu yana bize dayatılan zorla kitap okuma söylevlerinin ve teşvik programlarının esasında ne manaya geldiğini de bu şekilde daha kolay idrak ediyoruz.
◾ İyi eserler kendisinden sonra okumamız gereken diğer metinleri de bize işaret ederek ince ve hassas kağıt döşeli bir yolculuğu bize hediye ediyorlar.
TEVAZU
◾ Kitap okumanın insan kattığı en mühim değerlerden birisi de tevazudur. Metinler içinde yüzen insan, karakterler ve olaylar vesilesiyle kendi benliğinin de farkına varır.
◾ Kitaplarda insanın içine düşen o aydınlatıcı fener, kişinin esasında kendi dert, sıkıntı ve tedirginlik sebebi olan duygularını sorgulamasına ve kendisine daha sahici, gerçekçi dertler edinmesine sebep oluyor.
YÜK MÜ, EMANET Mİ?
◾ Tarih boyunca hep bir statü olarak kabul edilen okuryazarlık; kişinin kendi kimliğini bulması, yolunu belirginleştirmesi ve yükünü bilmesi açısından farklı bir noktadadır.
◾ Gerçek okurlar, kitabı hayatlarının ayrılmaz bir parçası olarak kabul eden insanlar onu bir yükümlülükten ziyade kendilerine nasip olan bir emanet gibi görürler.
KİTAPLARIN GÖTÜRDÜĞÜ O SAKİN YER
◾ Her şeyin bir zaman tuzağı olduğu günümüzde de insanı çağıran, ona hitap eden bir eylem olarak görülen kitap okuma, yanında pek çok alışkanlığı da getiriyor. İyi bir okur olduğunuzda bu gerçekleri daha yakından görebilirsiniz.
◾ Kitaplar yavaş yavaş hayatınıza girdiğinde onlardan ayrılamadığınızı fark edersiniz. Toplu taşımada, evde, okulda, iş yerinde sürekli elinizin altında kitaplar olur. Beğendiğiniz yahut merak ettiğiniz eserleri satın almaya başlarsınız ve böylece yayınevi yahut sahaf kültürüne de yavaş yavaş vakıf olursunuz.
◾ Böylece evinizde kendinize ait bir kütüphaneniz oluşmaya başlar. Bir süre sonra fark edersiniz ki hem hatırı sayılır miktarda kitabınız olmuş olur hem de hayatınızın merkezi artık kitaplardır.
◾ Kitaplar ayrca size insanlığın hikayesini de anlatır. Her okuduğunuz eserde kültürlere, dillere ve hikayelere tanık olduğunuz gibi onları kendinize daha da yakın görürsünüz.