Arama

Arapçadan Osmanlıcaya geçen kelimeler ve anlamları

Dünyanın en zengin dillerinden biri olan Osmanlı Türkçesinde, Arapça ve Farsçadan alınan birçok kelime mevcuttur. Zaman içerisinde bu kelimelerin anlamları değişse de günümüzde sıklıkla kullanılmaya devam edildi. Arapçadan Osmanlı Türkçesine geçen bu kelimeler, dilimizin daha da gelişmesine ve zenginleşmesine olanak sağladı. Sizler için Arapçadan Osmanlıcaya geçen kelimeleri ve anlamlarını derledik.

Su-i ikast: Arapçada bir tamlama olan bu ifade "kötü niyet, hırsızlık, ara bozuculuk, gasb, yol kesme ve benzeri her türlü suça teşebbüs" gibi geniş bir anlam taşır. Osmanlıcada ise "önemli bir kimseyi öldürme veya öldürmeye teşebbüs, birinin gizlice canına kıymaya, kötülük etmeye kalkışma; bir devlet büyüğünü veya önemli bir kişiyi plan kurarak öldürme" gibi anlamlara gelir.

Mağrib: Arapçada "akşam namazı, gurup vakti veya yeri, güneşin battığı yer" anlamına gelir. Osmanlıcada ise "batı tarafında olan memleketler; Afrika'nın Mısır ötesindeki şimal (kuzey) kısmı, İspanya, Portekiz" anlamlarında kullanıldı.

Macera: Arapçada "cereyan eden olumlu-olumsuz, olağan-olağanüstü, sıradan- sıra dışı her şey" anlamlarına gelir Osmanlıcada ise "heyecanlı, ilginç, sıra dışı her şey, sergüzeşt, serüven" anlamlarında kullanılmaktadır

Fikriyat e-kitap uygulamasında yer alan kitaplara ulaşmak için tıklayın

Evliya: Arapçada çoğul olarak kullanılan ve "velîler, velayet ve keramet sahibi, hakka yakın adam" anlamlarına gelir. Veli kelimesinin çoğulu olan "evliya" sözcüğü Arapçadan Türkçeye geçerken anlamını yitirerek "keramet sahibi, veli insanlar, bir çocuğun her türlü hareketinden ve halinden sorumlu kimse" olarak kullanıldı.

Ceza: Arapçada, edilen mukâbele, ukûbet, azâb cürüm, kabahat ve cinayet sahibine gerek dünyada ve gerek ahirette kötülüğe anlamlarına gelir. Osmanlıcada ise anlam daralmasına uğrayarak sadece kötü karşılığa delalet etti.

Kelimelerin kökenini nasıl anlarız?

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN