"Aynı göğün uzak yıldızları" Necip Fazıl ve Nazım Hikmet'in kesişen yolları
Necip Fazıl ve Nazım Hikmet kıyaslamaları, yıllardır tanık olduğumuz konulardan. Nitekim Necip Fazıl ile Nazım Hikmet'in birbirleriyle yaptıkları polemikler edebiyat tarihinin unutulmazları arasında yer almaktadır. İkili arasındaki tatlı rekabetin Bahriye Mektebi'ndeki okul yıllarına dayandığını biliyor muydunuz? Peki, ya hapis ziyareti esnasında Nazım Hikmet'in gözünden iki damla yaş aktıran Necip Fazıl'ın cümlelerini? Nazım Hikmet'in vefatının 58. yıl dönümünde, edebiyatımızın iki farklı kutbu Necip Fazıl ve Nazım Hikmet'in hayat boyunca kesişen yollarını sizlerle buluşturuyoruz...
Giriş Tarihi: 25.05.2020
17:13
Güncelleme Tarihi: 03.06.2021
13:11
OKUR SIRALARINDA "ŞAİR" LAKABIYLA ANILDILAR
🔶 Her iki isim de okul sıralarında "şair" lakabıyla anılıyordu. Necip Fazıl Nazım Hikmet'in o yıllarda yazdığı şiirleri "Makinenin dilleri, pamuk gibi elleri' tarzında çocuk oyunlarından ibaretti." şeklinde tanımlamaktaydı.
🔶Nazım Hikmet'i şiire hevesli bir çocuk olarak gören Necip Fazıl, aynı zamanda onun sığ ve yavan bir tarzı olduğunu söylüyordu. Üstad, Nazım Hikmet'in fiziksel özelliklerini ise şu şekilde tanımlıyordu:
"Hafif çarpık bacaklar üstünde uzunca bir boy, daracık omuzlar, masmavi gözler, hafif çilli bir yüz ve mısır püsküllü renginde kıvırcık saçlar... Belki güzel bir yüz, fakat asla Türk değil." ("Necip Fazıl Kısakürek Nazım Hikmet'i Anlatıyor", Yeni İstanbul Gazetesi, 15 Haziran 1965)
Necip Fazıl Kısakürek sözleri
🔶Aynı zamanda Kafa Kağıdı isimli biyografik eserinde de aralarındaki tatlı rekabeti şu sözlerle dile getirir:
"Mektepte ismim şair aşağı, şair yukarı... Bir de 'Nihal' isimli tek nüshalık bir dergi çıkarıyorum. Bizden iki sınıf ileride olan Nazım Hikmet de aynı şekilde tek nüsha, el yazması bir derginin başında... Bize rakip... O zamanki kafasıyla: 'Ben müridinim işte Mevlana!" gibi şiirler yazıyor"
🔶 Henüz çocuk ve ilk gençlik yıllarında geleceğin şairi olarak görülen Nazım Hikmet ve Necip Fazıl için Bahriye Mektebi kendi, şahsiyetlerini ortaya koyabildikleri ve aynı zamanda en seçkin hocalardan eğitim alabildikleri muazzam bir mekandı.
Necip Fazıl tasavvufla nasıl tanıştı?
YAHYA KEMAL VE NECİP FAZIL ARASINDA GEÇEN BİR ANI
🔶 Bu dönemde Deniz Harp okulunda Yahya Kemal, Hamdullah Suphi Tanrıöver gibi tanınmış isimler görev yapmakta idi. Necip Fazıl'ın pek çok anlamda etkilendiği, şiirinde hatta özel hayatında derin etkiler bırakan kişi tarih öğretmeni Yahya Kemal'di.
🔶Hatta öyle ki Yahya Kemal ile Necip Fazıl arasında okul sıralarında unutulmayacak bir hadise yaşanmıştı. Bu hadisede edebiyatımızın üç büyük ismi Necip Fazıl, Yahya Kemal ve Nazım Hikmet yer alıyordu.
🔶Yahya Kemal özel ders vermek için sık sık Nazım Hikmet'in adadaki evine ziyarete gidiyordu. Bu ziyaretler sonucu Yahya Kemal, dönemin en güzel ve yetenekli kadınlarından biri olan Nazım Hikmet'in annesi ressam Celile Hanım'a aşık olmuştu.
🔶Aşk dedikoduları Bahriye Mektebine kadar ulaşmış ve şair Yahya Kemal'in intihara teşebbüs ettiği dilden dile dolaşmaya başlamıştı. Nihayet Yahya Kemal bir gün okula çıkageldi. Hocaları birkaç gün okula gelmediği için öğrenciler neler olup bittiğini merak etmeydi. Yaşanan hadiseyi Necip Fazıl şu şekilde anlatır:
Sessiz bir vedanın öyküsü: "Sessiz Gemi" şiiri
YAHYA KEMAL'E KURDUĞU CÜMLE ÜZERİNE MEKTEP KODESİNE GİREN NECİP FAZIL
"O, sınıfa girince, müthiş bir 'bak!' kumandasiyle ayağa kalktık. Yahya Kemal, şaşkın ve perişan, cali bir heybetle 'oturunuz' emrini verdi. Herkes oturdu ben ayakta kaldım.
- Ne istiyorsunuz niçin oturmuyorsunuz? - Sınıf namına bir maruzatım var! - Buyrunuz! - Kibrit suyu içerek intihara kalkıştığınızı duyduk. Sınıfın teessürlerini bildiririm.
Yahya Kemal öfkeyle yerinden fırladı, karnesini çıkardı (ç) leri (j) diye telaffuz ederek sordu:
- Nümeronuz kaj? - 1054 - Bin kaj? - 54 efendim
Ve hakkımda "silk-i celil-i askeriye zıt edep ve terbiye" suçundan müthiş bir rapor yazıp kumandanlığa verdi. Bahriye Mektebinin saatla girilen 'kodes' isimli tahta dolabında galiba birkaç saat kaldım." ("Necip Fazıl Kısakürek Nazım Hikmet'i Anlatıyor", Yeni İstanbul Gazetesi, 16 Haziran 1965)
Necip Fazıl'ın sır gibi sakladığı konak ve komşular ı
"BAHRİYE MEKTEBİNDE OLDUĞU GİBİ ŞİMDİ DE BABIALİ'DE KARŞILAŞTILAR"
🔶 Necip Fazıl ile Nazım Hikmet'in yolları 1928'de Gülhane Parkı'ndaki Alay köşküne yeni ve eski edebiyat çevresinin toplandığı bir ortamda yeniden kesişti.
🔶Necip Fazıl Nazım Hikmet'i bir şiir düellosuna davet etti. Bu düelloda iki devden yıkılan bir taraf olmamıştı. Necip Fazıl bu karşılaşmayı şöyle ifade eder:
"Böylece biri iç, öbürü dış diyarların bağlısı, biri telkin, öbürü tebliğ yolunda, biri ney öbürü davul çalan iki sanatkar tipi, bir zamanlar Bahriye Mektebinde olduğu gibi, şimdi de Babıali'de karşılaşmış oluyorlardı." ("Necip Fazıl Kısakürek Nazım Hikmet'i Anlatıyor", Yeni İstanbul Gazetesi, 17 Haziran 1965)
Necip Fazıl Kısakürek Belgeseli