Bayram günlerinin verdiği coşkuyla yazılan kasideler
Divan şairleri arasında büyüklere ithafen kaside yazmak için değerlendirilen fırsatlardan birinin de ıyd-i fıtr yani Ramazan Bayramı olduğunu biliyor muydunuz?
Giriş Tarihi: 03.06.2019
09:12
Güncelleme Tarihi: 03.06.2019
09:25
Kalıplaşmış adların yanında, divan şiirinin 14. yüzyıldaki en büyük temsilcilerinden olan Nev'î'nin Karamânî Mehmed Efendi için yazdığı ıydiyyenin başına koyduğu "Berây-ı Karamânî Mehmed Efendi Üstâd-ı Merhûm Nev'î Efendi Der Vasf-ı Hilâl-i Iyd-i Saîd" şeklindeki istisnaî başlıklara da rastlanır.
RAMAZAN BAYRAMINA DAİR KIRK BİR BEYİTLİK IYDİYYE
Türk edebiyatında ıydiyenin 15. yüzyıldan itibaren ortaya çıkmaya başladığı ve bu yüzyılın tanınmış şair-devlet adamı Bursalı Ahmed Paşa'nın divanındaki biri "ıyd" redifli iki ıydiyyenin bu türün bilinen ilk örnekleri olduğu söylenebilir. Ünlü şair Tâcîzâde Câfer Çelebi'nin divanında yer alan,
"Yine arz edip cemâlin şâhid-i ra'nâ-yı ıyd Âlemi şevke getirdi hüsn-i bezmârâ-yı ıyd" matla'lı Ramazan Bayramına dair kırk bir beyitlik başlıksız ıydiyye de ilk örnekler arasında sayılabilir.
RAMAZAN IYDİYYELERİNİN ÖZELLİKLERİ
Bayrama göre farklı özellikler göstermekle birlikte her ıydiyyede genellikle önce o günlere kavuşmanın şükrü üzerinde durulmakta, bayramı büyük bir coşku ve neşe içinde eğlenerek geçirmek gerektiğinden bahisle mevsimine göre yapılması uygun olan işler ifade edilmekte ve yapılanlar fevkalâde tasvirlerle anlatılmaktadır. Bayram yerlerinin, törenlerin ve eğlencelerin ön plana çıkarıldığı bu tasvirler yalnızca divan şiirinin yerli malzemesini, mahallî ve millî unsurlarını taşımakla kalmaz, bu şiirin hayatla olan sıkı irtibatını da gösterir.
Ramazan ıydiyyelerinin ilk beyitlerinde ramazâniyyelerde de olduğu gibi daha çok hilâlle ilgili zengin mazmunlara yer verilir. Sünbülzâde Vehbî'nin,
"Hilâl-i ıyd kıldı cebhe-i âfâkı nûrânî Yine yâd etti âşıklar ham-ı ebrû-yı cânânı
Nice yâd etmesinler kim nezâketle eder îmâ Hilâlin kûşe-i ebrûsu zevk-ı vasl-ı hûbânı" beyitleri bu alâkayı her yönüyle ifade eder.
Bunların yanında ramazanı büyük bir mânevî coşkuyla geçiren dindar kişilerin sevinçleri de dile getirilir. Bayram onlar için ibadetlerinin ilk karşılığıdır. Cerre çıkanlar elde ettikleri hâsılatla memleketlerine, evlerine, işlerine dönerek çoluk çocuklarıyla buluşur ve büyük bir coşku içinde çifte bayram yaparlar.