Arama
Bu yazarları neden okumalıyız?
Şüphesiz her okurun bir yazarı çok sevmek için son derece haklı ve bir o kadar da özgün gerekçeleri vardır. Fikriyat bu bilinçle yola çıkarak, okurlarının edebiyatın öne çıkan yazarlarını neden sevdiklerine ilişkin bir tartışma başlattı. Öyleyse soruyoruz: Siz bu yazarlar niçin okuyorsunuz?
1. Edebiyat tarihi Homeros'un iki büyük destanı ile başladığı için...
2. Üç bin yıldır değişmeyen insan doğasını, güç savaşlarını, yok eden güçleri gösterdiği için...
3. Duygusal ve yapısal olarak, diğer tüm destanlardan bütünlük açısından çok daha üstün olduğu için...
1. Bütün yapıtları hızlandırılmış 20. yüzyıl tarihi olduğu ve yüzyılın iz düşümü olarak okunabildiği için...
2. Jules Verne'den miras aldığı macera duygusunu, son kertede yaşatmayı başardığı; atmosfer, kurgu, karakter gibi hemen her açıdan "macera" janrını yeniden tanımladığı için...
3. Yarattığı ölümsüz karakterin şahsında yüzyılın bütün kirlerine bulaşmış, bütün kötülüklerinden sıyrılmış olduğu için...
1. Gündelik, bilinen gerçeklikten kaçmak adına değil, gerçekle yüzleşmenin ve bilinmeyenle iletişim kurmanın veçhelerini tartışmak adına yazdığı için...
2. Bizi, korku dediğimiz şeyin ne olduğunu düşünmeye sevk etmek adına yazdığı için,
3. Modern dillerin adlandıramadığı, bilimlerin kategorize edemediği, haritaların kapsamadığı dehşetlerin varlığını hatırlatmak adına yazdığı için…
1- Dünyanın ortasında yapayalnız ve metruk hissetmenin ne demek olduğunu ısrarla kurcalayarak modernlik deneyiminin ağırlığını yaşattığı için...
2- Ruhunun derinliklerine kadar soyunan ve daima arzu eden karakterleri için...
3- Edebiyatın özerkliğini sonuna kadar savunurken özel hayatın, bireysel olanın gerçekliğini gösterdiği için...
1- Hayal gücünün sınırlarını zamanın teknolojisinin ve ulaşım koşullarının "fersah fersah" ilerisine taşıdığı için.
2- İnsanoğlunun bilinmeyene veya ulaşılamayanı keşfetme güdüsünün, önüne çıkan tüm doğal, sosyolojik engelleri sonuna kadar zorlayarak aşmaya çalıştığını anlattığı için.
3- Bilim ve teknolojinin, yerleşik ve kalıplaşmış inanış ve gelenekleri, ideolojik ve sosyal dogmaları değiştirdiğini veya ortadan kaldırdığını gösterdiği için.