Arama

Cahit Külebi’nin ‘Hikâye’ şiirinin pişmanlıktan doğan öyküsü

Cahit Külebi, şiirlerinde Anadolu'yu ve Anadolu insanını çok başarılı bir şekilde anlatan şairler arasında yer alır. Şairin Anadolu ve bilhassa doğduğu yerlerden derin izler taşıyan 'Hikâye' şiirinin yazılış öyküsünü sizler için inceledik.

  • 3
  • 11
Cahit Külebi'nin şiiri
Cahit Külebi’nin şiiri

Şairin ilk şiiri "Gurbet Acısı" 1933'te Toplantı dergisinde yayımlandı. Şiiri "İnsanın ana dilinde söylediği türkü" olarak tanımlayan şair asıl üslûbuna 1940'lı yıllarda kavuştu.

Halk şiirlerinden yararlanarak çağdaş bir şiir oluşturan şair, yurt, insan ve doğa sevgisi konularını işledi. Şiirlerini kimi zaman romantik bir bakış açısı kimi zaman da realist bakış açısıyla yazdı.

Cahit Külebi'nin şiiri, gelenek çizgisine yakın, ferdi olmasının yanında aslında tümelde toplumsal meseleleri ihtiva eden, kendine has ve milli kaynaklardan fazlasıyla beslenen bir şiirdir.

  • 4
  • 11
Milli edebiyat ve Anadolu’ya yöneliş
Milli edebiyat ve Anadolu’ya yöneliş

Anadolu'yu konu edinen romanlar ve şiirler Türk edebiyatında yaygınlıkla işlendi. Anadolu'ya yöneliş bilhassa Ulusçuluk akımının her alanda hâkim olması sebebiyle Milli edebiyat çerçevesinde artış gösterdi. 1912-13'li yıllarda ülkenin içinde bulunduğu durum açısından milli değerlere sahip çıkma isteği entelektüel kesimde de karşılığını buldu.

Ziya Gökalp, Ali Canip Yöntem ve Ömer Seyfettin Türkçülük fikirlerini yaymak amacıyla Genç Kalemler dergisi etrafında toplandılar.

Bu sanatçıların en çok temas ettiği noktalardan biri "dilde sadeleşme" hareketleridir. Genç Kalemler dergisi yazarlarından biri olan Ömer Seyfettin dilde sadeleşme düşüncelerini açıklamak adıyla "Yeni Lisan" makalesini yazdı. Ömer Seyfettin, Yeni Lisan isimli makalesinde Türkçedeki Arapça ve Farsça gibi yabancı dillerden alınan kelimelerin egemenliğine artık bir son verilmesi gerektiğine dair düşüncelerini açıkladı. Arapça-Farsça tamlama ve terkipler atılacak yerine öz Türkçe kelimeler getirilecekti. Ömer Seyfettin, sanat ve edebiyat dilinde konuşulan dil olan İstanbul Türkçesini baz almak ve şiirlerde aruz ölçüsü yerine hece ölçüsü kullanmak gerektiğini düşündü.

Milli edebiyat döneminin önemli isimlerinden biri olan Ziya Gökalp ise dilde sadeleşme ile ilgili düşüncelerini "Lisan" şiiri üzerinden verdi.

"Güzel dil Türkçe bize
Başka dil gece bize
İstanbul konuşması
En saf, en ince bize."

Ziya Gökalp'in bir diğer şiiri "Alageyik" de fikirlerini nakşettiği şiirler arasında.

"Çocuktum,ufacıktım
Top oynadım, acıktım"

Bu dönem şiir anlayışında sadelik noktasında çoğunlukla halk edebiyatı esas alındı. Fakat yukarda alıntıladığımız şiirlerden hareketle söyleyebiliriz ki dilde sadeleşme hareketleri çerçevesinde oluşturulan pek çok şiir, o dönemde dili sadeleştirmekten ziyade basitleştirmeye yönlendirdi. Şiir dilindeki ahenk kayboldu bunun yerine kuru, yavan, didaktik unsurlar şiirlerde göze çarpan unsur haline geldi.

  • 6
  • 11
Şairin şiirini besleyen kaynak: Anadolu
Şairin şiirini besleyen kaynak: Anadolu

İşte Cahit Külebi, böyle bir sanat anlayışı içinde 1917'de doğdu.

Cahit Külebi Anadolu'yu tepeden gözlemleyerek ruhuna nüfuz edemeden şiir yazan şairlerden değil bizzat Anadolu'dan kopup gelmiş, o kültürle büyümüş bir sanatçıydı. Bu sebeple Anadolu insanına, yaşamlarına ve sorunlarına daha aşinaydı. Anadolu ve bilhassa doğduğu yer olan Tokat'ın Zile ilçesi, şairin şiirlerinde önemli bir yere sahip oldu.

Cahit Külebi'nin şiirlerini oluşturan sadelik ve samimiliğin beslendiği kaynaklar halk edebiyatı ürünleridir. Zira şair küçük yaşında Aşık Ceyhuni, Zileli Talibi, Erzurumlu Emrah, Niksarlı Bedri gibi aşıkların şiirleriyle tanışır. Halk Şairlerini Koruma Derneği kuran aynı zamanda bu alanda önemli çalışmalar yapan Ahmet Kutsi Tecer'in öğrencisi olması da Külebi'nin şiirlerindeki halk edebiyatı etkisini gösteren unsurlar arasında yer alır.

  • 7
  • 11
Şairin şiirini besleyen kaynak: Anadolu
Şairin şiirini besleyen kaynak: Anadolu

Ayrıca Anadolu insanının türküye olan sevgisi, Cahit Külebi'nin şiir dilinde de kendisini gösterir. Külebi'nin şiir dili, Anadolu insanının tarlada, harmanda çalışırken söyledikleri türkü kadar sıcak, içten ve bizdendir…

Mehmet Kaplan, Cahit Külebi'nin şiirleri için "Ben ona inanıyorum ki, Anadolu'yu, çocukları bu topraklarla karışmış, şehre geldikten sonra yüksek kültür edinmekle beraber ilk yaşantılarını kaybetmemiş sanatkârlar anlatabilirler. Cahit Külebi, bunu başarabilen nadir şairlerden biridir." cümlelerini kurar.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN