Cahit Zarifoğlu'nun en sevilen 10 şiiri
Edebiyatımızın zarif şairi Cahit Zarifoğlu, kaleme aldığı dizelerle hafızalarda ve gönüllerde yer edindi. Şiirini standart dilin dışına çıkarak, hatta o dili bozarak oluşturdu. Edebi yeteneğinin dışında inanç özü ile yoğrulmuş fikirleriyle de ilgi odağı oldu. İnsanlara şairce yaşamayı ve güvenilir biri olmayı öğretmeye çalıştı. Öyle ki, tüm hayatını inandığı şeyler uğrunda savaşarak geçirdi. Sizler için Cahit Zarifoğlu'nun en sevilen 10 şiirini derledik.
Giriş Tarihi: 29.09.2020
16:10
Güncelleme Tarihi: 23.02.2022
11:21
Erkenden aşındırır aşkını Odaların köşelerine zamansız oturur Duyarsa bir çocuğun Oyundan çağrıldığını
Başının her seferinde döndüğü kumarı Gönlünü bir tarzla kurularken kazanır Anlarsa yenilen bir kadının Darda kaldığını
Kendi kendine ardaşak kaçağı Arada bir bakınır ne yaptığına Süresiz kapılır tablolara yan gelir Ve oturdu mu bir masaya Hakkını verir çay içmenin
Yunus Emre'nin en çok sevilen 15 şiiri
Zulümdür dinlenen başlarsa eğilmiş Gömleğin üzerine kadar çıkmış kalpteki kara leke Dikilsen dağların ötesini tutar elin Bir iki tank çer çöp olmuş gözüne perde Petrol ya da banker sellerinde boğuluyorsun Külçe külçe dolar ya da sefalet secden olacak yerde O eski kadim iklim kim bilir nerde sürer Perişan birkaç evde kim bilir veliler dilinde Oturup konuşalım şunu. Bulsun kelimem kelimeni Eğer uyku daha aziz esirlik daha ehven değilse
Bir deli akıl çırpınıyor aramızda Rızık korkusu can korkusu baş mesele Çıplan dünyadan çıplan ve gövdenden O büyülü çiçekleri yol arın bir kere Başını eğmiş zalimleri dinlersin Dersin 'lokmam ellerinde' Filistin bir sınav kağıdı Her mü'min kulun önünde De gerçeği yaz: Hakikat şehitliğe koşmaktır De isyan çağır yolun açılır cennet köşelerine
10 maddede Cahit Zarifoğlu kimdir?
Bir sen varsın hep saçların ağzın Bir merdiven hücresinde uzak çağrışımlarla koşardın ya bensem seni sonsuz gelişinle saçından tanıyor gülüşünden kaçıyor eğilip başını içlerimden geçtiğin zaman uzağa bir yolcuya karşı çıkar gibi Artık gecikmiş alışıldığım gidişinle davranılmaz üstünde durulmaz hiçbir tüfeğe gelmez bir kekliksem
Fikriyat Osmanlıca derslerine ulaşmak için tıklayın
Öyle sofralar gördüm ki İnsan kasları vardı tabaklarda
O eğik gövdeler önünde yalnızlık Her şeyi birbirinden uzağa çarpıyordu
Bir kadın Bir erkek Gizlice soluyordu
Bir erkek av arkadaşından Av durgunluğu gibi gösterip saklayarak Kamışlıktaki sazların arasından Ilık ve yapışkan fısıltıları Ayırarak alarak Urgan gibi bedenine doluyordu
…
Hikayeleri nasıl okuyalım?