Cahit Zarifoğlu'nun şiirleri neden anlaşılamıyor?
Söz ustası Cahit Zarifoğlu'nun kendi döneminde ve sonrasında en çok aldığı eleştiri; şiirinin kapalılığı ve anlaşılamadığına dairdi. Şiir anlayışıyla ilgili görüşlerini ihtiva eden müstakil bir kitap yazmayan Zarifoğlu, çeşitli eserlerinde poetikasına dair ipuçlarını okuyuculara sundu. Peki, Cahit Zarifoğlu'nun şiir anlayışı neydi? Modern sanatın imkanlarından yararlandığı imge yüklü şiiri, şaire göre neden anlaşılamıyordu? İşte detaylarıyla Zarifoğlu'nun satır aralarında yer alan şiir hakkındaki görüşleri...
Giriş Tarihi: 07.06.2020
17:23
Güncelleme Tarihi: 28.10.2021
13:11
OKUYUCUDAN BELLİ BİR KÜLTÜREL DONANIM BEKLEYEN ZARİFOĞLU
Şair, kendi şiirinin aslında kapalı olmadığını, zor anlaşılır olduğunu, bu zorluğun da şiirin kendisinden kaynaklandığını ve şiiri anlayabilmek için bu şiirin diline aşina olmaları gerektiğini vurgulamaktadır. Zarifoğlu, bu söyleşide şiirin teorisini yapmaktan hoşlanmadığını da ısrarla dile getirir.
Söyleşinin devamında Zarifoğlu okuyucundan da belli bir kültürel birikim beklediğini gösteren ifadelerde bulunur. Şair karşısında donanımı yüksek "gelişmiş bir okuyucu" beklediğinin ipucunu verir:
"Ama biliyorum ki bu tarzda konuşmaya hakkım yok. Zira belirli yerlerde yazıyorum. O belirli yerlerin çok belirli yönleri ve amaçları vardır. Ve o amaç üzerindeki her şey belirgin olsun istiyorlar. Sloganlara kayalım, didaktik olalım ve söylev dili kullanalım istiyorlar herhalde. Bilirsiniz "ayran kabartmak" denir buna…Gelişmemiş okuyucuda bu vardır. Hedefe dürbünle bakmak gibi bir şey bu. Yürümeye başlarsan, ne uzun yollardan geçmen gerekir."
"ACABA ZOR ANLAŞILIR ŞİİRLER Mİ VAR YOKSA ZOR ANLAYAN ŞİİR OKUYUCULARI MI?"
Zarifoğlu, şiir okuyucusundan beklediği kültürel donanıma ait düşüncelerini Mehmet Nuri Yardım'ın kendisi ile Doğuş dergisi için yaptığı söyleşide de dile getirir. Mehmet Nuri Yardım'ın "Genellikle zor anlaşılır şiirler yazıyorsunuz, amacınız ne?" şeklindeki sorusuna şairin verdiği cevap ilginçtir:
'Şiir tarzım öyle. Zor anlaşılırlık bu şiirlerin kendisinde olmalı. Ben bir amaçla yola çıkıyor değilim. Şu da sorulabilir, acaba zor anlaşılır şiirler mi var, yoksa zor anlayan şiir okuyucuları mı? Doğrusunu isterseniz bu tartışmaya hiç heves duymuyorum."
Zarifoğlu'nun kapalı olarak nitelenen şiiri için Rasim Özdenören'in değerlendirmeleri de oldukça dikkat çekicidir:
"Bunca anlaşılmaz, kapalı ya da zor anlaşılır bulunmasına rağmen, şimdiye kadar hiçbir aklı başında şiir okuyucusu (eleştirmen ya da okuyucu olarak) bu şiirleri reddetmek, yok saymak cesaretini gösterememiştir. Çünkü elindeki metinler, anlaşılması zor da olsa daima değerli bir ürün olarak görünmüştür.''
Şair ilk dönem şiirlerinde kendisini belli bir şiir kalıbına sokmayı doğru bulmadığını Konuşmalar kitabında belirtir. Zira Zarifoğlu'na göre şiiri "olması gerekenler" kalıbına sokmak; şairin özgürlüğünü kısıtlayan bir durumdur. Bu sebeple poetik görüşü daha çok şiirin özerkliği tarafındadır:
"Günlük yaşantımın içinde bol bol şiir demetleri vardır. Oluşurlar... Galiba yaşarak şiire doyuyorum. Şiirin boyutları çok genişliyor. Sizin beklediğiniz anlamda bir şiir tarifi ya da görevi kalmıyor gibi böyle deyince. İnanılan, yahut inandığımız bir düşünce yönünden; ondan beklenenden söz etmemi isterdiniz. Bir şair olarak, maaşlandırılmış gibi, bu yazılmalıdır, şunları yapmalıyız diyemiyorum. Bunları söyleyince, kendime ayırdığım biricik özgürlüğü, zevki yadsımış olurum. Şairin görevi şudur diye hiçbir kayıtlama yok."