Arama
Cahit Zarifoğlu'nun tarihe ışık tutan mektupları
Cahit Zarifoğlu, Müslüman olmanın getirdiği hassasiyetlerle yazan bir şairdi. O, elinden geldiğince herkese faydası olan, his dolu bir yürek savaşçısı idi. Kendine has edebi dili ve koruyucu yönü ile onlarca genç yazar ve şaire yol gösteren Zarifoğlu, eserleri ile İslami düşünceyi beslemiş kuvvetli bir ırmaktı. Cahit Zarifoğlu'nun Mavera döneminde yazdığı mektuplar, onun edebi ve şahsi karakterini öğrenmemize olanak sağladı. Sizler için Zarifoğlu'nun tarihe ışık tutan mektuplarını inceledik.
➡ İşaret Çocukları (1967)
➡ Yedi Güzel Adam (1973)
➡ İns (1974)
➡ Menziller (1977)
➡ Savaş Ritimleri (1985)
➡ Korku ve Yakarış (1986)
➡ Bir Değirmendir Bu Dünya (1986)
➡ Şiirler (1989)
➡ Romanlar (1991)
➡ Hikayeler (1996)
➡ Zengin Hayaller Peşinde (1999)
➡ Okuyucularla (2009)
➡ Mektuplar (2010)
➡ Serçekuş (1983)
➡ Ağaçkakanlar (1983)
➡ Katıraslan (1983)
➡ Yürek Dede ile Padişah (1987)
➡ Motorlukuş (1987)
➡ Küçük Şehzade (1987)
➡ Gülücük (1989)
➡ Kuşların Dili (1989)
➡ Ağaç Okul (1990)
➡ Çocuklarımızla Atlara Biniyorduk (2006)
➡ Sütçü İmam (1987)
📌 Zarifoğlu'nun yakınları, onun her mektuba cevap vermeye gayret ettiğini belirtiyor. "Mektuplar" eserinin giriş yazısında Mustafa Özçelik, "Onun bilhassa gençlik yıllarında pek çok kişiye mektup yazdığı hatta bunların yüzlerle, binlerle ifade edilebileceği bilinmektedir." cümlesi ile bu hakikatı haykırıyor. Zarifoğlu'nun Mavera dergisinde okuyucularına yazdığı mektuplar 2009 senesinde "Okuyucularla" başlığı altında müstakil bir eserde toplandı. Biz ise şahsi koleksiyonlardaki mektupları ele aldık. Mektuplar Cahit Zarifoğlu'nun insani hasletlerini ortaya koyduğu gibi edebi yönünü de aşikar eder. Bir editör olarak Zarifoğlu, okumaya teşvik edip insanları yönlendiren bir noktadadır.
(x) 🔍 Bilgi Notu:
Zarifoğlu'nun emekleri ve özverisi sayesinde taşradaki edebi anlayış kırılmış, herkes eserini dergiye gönderebilmenin ve bir cevap almanın sevincini yaşamıştır. Bu sevinç, sonraki yıllarda yükselen bir edebi kuşak olarak tezahür eder.
Selam,
Mektup yazmıştım.
Almışsındır umarım. Resimler yeni çıktı. Onları yollayayım dedim.
Hâlâ yerleşme işi sürüyor. Tüp bulunmuyordu. Dün Kızılay'daki tanıdık bir tüpçüden temin ettik. İşe gidip gelmek bir hayli zor. Evden 15 dakika önce çıkarsam zor bela yetişiyor, o kadar zaman yollarda, duraklarda sıkıntı çekiyoruz.
Bereket önümüz yaz.
Cümleten selamlar.
Annemin ellerinden öperim.
(x) 🔍 Bilgi Notu:
Zarifoğlu eşi Berat Hanım'a yazdığı mektupta şahsi yaşantısından bahsediyor. Ankara'da bulunduğu yıllarda yazdığı bu mektup ile onun detaycılığına şahit oluyoruz.
Cahit Zarifoğlu'nun Zengin Hayaller Peşinde kitabından 20 alıntı
Günümüzün şartları artık birkaç kişinin idealistçe bir araya gelip ceplerinden harcayarak fikir ve sanat dergileri çıkarmaları ve etkili olmaları imkânını vermiyor. Müessese haline gelmek, hem okuyucuya, hem de yazarlara hâkim olabilmek için maddi güç şartı ön plana çıkıyor. Bizim gibi fikir ve sanat niyetiyle ortaya atılanlara ise istenen miktarda maddi güç sağlayacak "sermayedar" mevcut değil. İşte bizim fasit dairemiz. Yola çıktıktan sonra yine başladığımız noktaya geliyoruz. Yani kendimizden ve dostlarımızdan başka kimsenin bulunmadığı bir noktaya…
(x) 🔍 Bilgi Notu:
1981 tarihli, Ahmet Yalçınkaya'ya yazılan mektupta bir iç dökme hadisesi mevcut. Zarifoğlu dergi, edebiyat ve İslami camianın dertlerini açıkça dile getirip cümleyi bağlıyor;"Yola çıktıktan sonra yine başladığımız noktaya geliyoruz. Yani kendimizden ve dostlarımızdan başka kimsenin bulunmadığı bir noktaya… "