Cemil Meriç ünlü edebiyatçıları nasıl eleştirdi?
Cemil Meriç için kitaplar, uygarlığa yol gösteren ışıklardır. Balzac'ı edebiyatta ilk isim olarak kabul eder. Türk ve dünya edebiyatındaki birçok yazarı takip etmiş, ilgi duydukları hakkında yazılar yazmıştır. O, gerektiğinde ele aldığı edebiyatçıları acımasızca da eleştirmiştir. İşte, Cemil Meriç'in kaleminde yer alan o isimler…
Giriş Tarihi: 29.05.2019
14:49
Güncelleme Tarihi: 13.06.2021
12:41
Cemil Meriç'in görüşleri her zaman önemsendi
Cemil Meriç'in edebiyatımız hakkındaki görüşleri her daim önemsendi. Bu önemli isim edebi şahsiyetler, dönemler, türler ve bunlar etrafında şekillenen farklı kanaatleri süzgeçten geçirerek değerlendirirdi. O, ele aldığı konuları etraflıca tahlil etmiş, tarafsız yorumlarla sağlıklı hükümler vermek çabasında olmuş ilim ahlakında sahip bir aydınımızdı.
Bilgi, birikim ile kişi ve olaylara bakabilen Cemil Meriç, kendi penceresinden Orhan Kemal, Nazım Hikmet, Ahmet Haşim, Peyami Safa, Mehmet Fuat Köprülü gibi yerli yazarlar ile Victor Hugo, Franz Kafka, Henry Miller, George Sand, Charles Dickens, gibi yabancı yazarlara ait düşüncelerini nakletti.
Edebiyatımızda ve düşünce dünyamızda önemli bir yeri olan Hüseyin Cemil Meriç 12 Aralık 1916 tarihinde Reyhanlı'da doğdu, 13 Haziran 1987'de İstanbul'da vefat etti. O, eseri Jurnal'daki ifadesiyle "Bir çağın vicdanı olmak isterdim, bir çağın, daha doğrusu bir ülkenin, idrakimize vurulan zincirleri kırmak, yalanları yok etmek, Türk insanını Türk insanından ayıran bütün duvarları yıkmak isterdim. Muhteşem bir maziyi, daha muhteşem bir istikbale bağlayacak köprü olmak isterdim, kelimeden, sevgiden bir köprü" diyerek çağın vicdanı olmaya talip önemli bir düşünce adamıydı.
Orhan Kemal (1914 – 2 Haziran 1970)
Orhan Kemal takma ismini kullanan Mehmet Raşit Öğütçü, toplumcu gerçekçi yazarlarımızdan sayılır. Eserlerinde Adana'nın ve İstanbul'un gecekondu mahalleleri, fabrika çevreleri, Çukurova'da görülen topraksız köylü sorunu ile değişen siyasal ve toplumsal yapıyı inceledi.
Cemil Meriç, onu ölümünden sonra yayımlanan Kaçak isimli eseri üzerinden değerlendirir:
"… Çok iyi bildiği şeylerin yazılmasından yana olan Orhan Kemal, bildiği şeyler tükenince ne yapacağını düşünmemiş hiç. Kaçak, eski bir romancının nasıl zorlandığını ve tükendiğini gösterir."