Arama

Cemil Meriç ünlü edebiyatçıları nasıl eleştirdi?

Cemil Meriç için kitaplar, uygarlığa yol gösteren ışıklardır. Balzac'ı edebiyatta ilk isim olarak kabul eder. Türk ve dünya edebiyatındaki birçok yazarı takip etmiş, ilgi duydukları hakkında yazılar yazmıştır. O, gerektiğinde ele aldığı edebiyatçıları acımasızca da eleştirmiştir. İşte, Cemil Meriç'in kaleminde yer alan o isimler…

  • 12
  • 37

Meriç için aydınlık kafa olan Peyami Safa, Batı'yla zehirlenmiş yüzde seksen Batı'dır. Osmanlı ile donanmış değildir. Ona göre; "Peyami'nin Batı kültürü, orta mektep ders kitapları çerçevesindedir. 'Matematik' derken büyük bir tecessüs içindedir. Normal bir tahsili olmadığı için bu gibi kelimelere büyük bir iştiyak duyar Peyami. Peyami bir bakıma Batı'nın ihtiyar burjuvazinin son artıklarını yine Batı burjuvazisinin neşriyatı ile takip etmiştir."

  • 13
  • 37

Cemil Meriç'in kelimelerin pırıltısı ile ruhun derinliklerini aydınlatmaya çalışan bir yazar olarak gördüğü Peyami işittiklerini papağan gibi tekrarlamayan tek çağdaştır. O gevezelik yapmayan sığ ama dürüst, açık ve berraktır. Izdırap çeken, düşünen adam Peyami, Namık Kemal'le başlayan kitabın son sayfasıdır. Çağdaşlarıyla farkı; "Ötekiler bahtiyardılar, rejimle de bağdaşmışlardı. Peyami rejime kur yapar fakat rejimle bağdaşmaz."

  • 14
  • 37

Meriç, Peyami Safa'yı birçok meslektaşından daha büyük görmüş ve Peyami'nin kalan tarafları romanlarıdır diyerek değerlendirir. Ona göre; "Düşünce tarihi, edebiyat tarihi bakımından Türkiye'de iki isim var. Romancı olarak Peyami ve Yakup."

  • 15
  • 37

Dokuzuncu Hariciye Koğuşu için ise şu değerlendirmeyi yapar: "Bu çorak toprakta ümitlerimizi kanatlandıran serin kaynaklar da var. Mesela Dokuzuncu Hariciye Koğuşu." Peyami'nin tanınmamasına verdiği şu cevap oldukça ilginçtir: "Felek karşına bir Yahudi kızı çıkarmadı. Peyami'yi kim çevirecekti Fransızcaya? Peyami üsluptur, nüanstır."

  • 16
  • 37

Peyami Safa, Nazım Hikmet polemiği Cemil Meriç'in de gündemine girer. Bu bahisle ikisini şu cümlelerle değerlendirir: "Peyami, büyük zekâsına rağmen, kalemiyle kuyu kazmak zorunda. Bir kelime ile Peyami'nin yeri sol. Nazım'ın sağ. Talihsiz Peyami ile aristokrat Nazım, kısa süren bir dostluktan sonra, birbirlerinin can düşmanı olurlar. Gladyatör döğüşüne bayılan işsiz güçsüz ve davasız. Çevreler bu kini körükler. Darbeleri saymakla keyiflenirler, iki büyük zekânın birbirini hırpalayışını sadist bir zevkle takip ederken, düşünce hayatımız onulmaz yaralardan birini daha alır. Mefhumlar biraz daha karanlıklaşır. O dönemin en güçlü nesir üstadıyla en kabiliyetli şairi jurnalci derekesine düşerler."

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN