Arama

Cemil Meriç ünlü edebiyatçıları nasıl eleştirdi?

Cemil Meriç için kitaplar, uygarlığa yol gösteren ışıklardır. Balzac'ı edebiyatta ilk isim olarak kabul eder. Türk ve dünya edebiyatındaki birçok yazarı takip etmiş, ilgi duydukları hakkında yazılar yazmıştır. O, gerektiğinde ele aldığı edebiyatçıları acımasızca da eleştirmiştir. İşte, Cemil Meriç'in kaleminde yer alan o isimler…

  • 20
  • 37

Fuat Köprülü, edebiyat tarihinde usul üzerine çalışmaları ile tanınan Taine'nin tarih metodunu Türk edebiyatına uygulamaya çalışır ama Cemil Meriç'e göre o, Taine'i tanıyamamıştır. Cemil Meriç için Köprülü'nün bir edebiyat tarihçisi olarak üslubu yoktur ve kalem oynattığı sahada verimli olamamıştır. Bunun sebebi de onun iyi bir eğitim görmemesidir.

  • 21
  • 37

Köprülü'nün; "Eski edebiyat bize Acemler vasıtası ile gelen İslâm tesiridir. Daha önceki kavmî edebiyatımızı unutmuşuz. Kavmî edebiyat Türklerin kendilerine mahsus bir dini ve çeşitli müesseseleri olduğu zamanki edebiyattır. İslâmiyet'in içine girdikten sonra Türklerin edebî hayatında bir ikilik meydana geldi. Halk yine kendi eski şiirleriyle eski ozanlarıyla yaşadı. Fakat Arap, Acem kültürü alan medrese ve saray mensupları kişiliğini kaybetti.

Araplaştı, Acemleşti. Birbirini anlamayan iki tabaka meydana geldi... Eski edebiyatımızın hayatla alakası yoktur. Tanzimat bir geçiş ve değişme devridir. Tanzimat bir yandan halka iniş, bir yandan Avrupalılaşmadır. Servet-i Fünun Avrupa'dan daha geniş ölçüde faydalanır ama halktan uzaklaşır. Bizim istediğimiz edebiyat, bütün unsurlarını milletten alan, böylelikle Rus romanı, Norveç tiyatrosu gibi kendine mahsus belirli bir şahsiyete sahip olan bir edebiyattır... Namık Kemal'in romanlarında teknik yok. Halid Ziya'nınkilerde millî bir ruh yok." kanaatlerine Cemil Meriç'in yargısı dikkat çekicidir: "Köprülü kendi edebiyatına düşman ilk ve son edebiyat tarihçisi."

  • 22
  • 37
Nazım Hikmet (15 Ocak 1902 – 3 Haziran 1963)
Nazım Hikmet 15 Ocak 1902 – 3 Haziran 1963

Cemil Meriç'in Nedim'den, Âkif'ten Haşim'den sonra tanıdığı Nazım Hikmet'i; 1936'da "Ben çocuktum, o devdi." diyerek takdir edişini kızı Ümit Meriç Yazan şöyle nakletmiştir:

"Cemil Meriç, Nâzım'ı ilk defa Nişantaşı'ndaki İpek Film Stüdyosu'nda görür [Sene, 1936'dır.]. Şair kendisine, heyecanlarını bırakmasını ve hayata iyi hazırlanmasını tavsiye eder. Bu tavsiye genç Cemil'i şaşırtır, ama onu bütün ömrü boyunca da unutmaz."

  • 23
  • 37

Cemil Meriç'e göre; "Ezilenler haykırıyordu mısralarda, zincirleri kıran bir sesti bu. Zindan duvarlarını deviren bir ses"ti. Ona göre; "… yurdumuzda, fikir adamının imhası için sürgün avları tertiplenen, standart düşünceye mumlar yakılan, buhurlar serpilen sevgili yurdumuzda, aydınla kitle arasında hiçbir transatlantiğin aşamayacağı ummanlar var"dır. Bu hal içerisinde sanatı ve inandığı davasını birleştirerek, yeni bir ses olarak ortaya çıkan Nazım Hikmet'in cemiyet tarafından tasfiye edildiğini yazmıştır.

  • 24
  • 37

Nâzım Hikmet; "… tanıtıcısı olduğu yeniyi, yeni bir sesle haykıracak, nesirle nazmı karıştırarak, Kitab-ı Mukaddes'in dalgalı ve secili üslubunu hatırlatan bir dil yaratacaktı. Başka bir deyişle hem şiirde, hem düşüncede müceddit. Fikret'in Osmanlıcası, Osmanlıcanın kemali, Yahya Kemal, kuğunun son şarkısı. Nâzım'ın Türkçesi, dilin varabileceği bütün sınırları zorlayan ve daha sonraki nesillere yol gösteren bir Türkçe.

Ne var ki şairi geniş hazırlıklı, soğukkanlı bir düşünce adamı sanmak da yanlış. Sıhhatli bir çocuktu Nâzım. Aşırılıkları, ihtiyatsızlıkları ile çocuk. Ve yalnızdı. Bence Türk şiiri Nâzım'la biter, Avrupaî düşünce Nâzım'la başlar. Paytak, acemi, el yordamıyla ilerleyen bir düşünce. Biraz Heine, biraz Nietzsche, biraz Mayakovski; biraz divan, biraz halk, biraz Fikret, biraz Akif. Ama yine de kendisi."

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN