Arama

Vatanını kalbinde taşıyan yazar; Cengiz Dağcı kimdir?

Edebiyatımızın önemli yazarlarından Cengiz Dağcı, romanlarında daima Kırım'ı, onların içinde bulundukları durumu ve eziyet dolu yaşantılarını anlattı. Savaşı birebir yaşayan hatta esir kamplarında tutulan Dağcı, yazdığı romanlarda bu olayları oldukça usta ve gerçekçi bir şekilde kaleme aldı. Türkiye dışında yaşamasına rağmen eserlerini Türkiye Türkçesi ile yazan usta kalem, Kırım Türklerinin acılarını ve şahsi acılarını yazı yoluyla bütün dünyaya duyurdu. Doğumunun 101'inci yılında Cengiz Dağcı hakkında bilmeniz gerekenleri derledik.

  • 5
  • 20
ÖMER SEYFETTİN’İN HİKÂYELERİNDEN ETKİLENDİ
ÖMER SEYFETTİN’İN HİKÂYELERİNDEN ETKİLENDİ

1974 yılında Southfield'a yerleşen yazar, ölümüne değin burada yaşadı. 2011 yılında hayatını kaybeden usta kalem, çocukluğunun geçtiği Kırım'daki Kızıltaş Köyü'ne defnedildi.

Küçük yaşlardan itibaren edebiyata ilgi duyan Cengiz Dağcı'nın amcasının kendisine okuduğu Ömer Seyfeddin hikâyelerinin sayesinde Türk ve Rus edebiyatçılarının eserlerini okumaya başladı.

Onun Tatar Türkçesi'ne çevirdiği "Gül ve Bülbül" ilkokul ders kitaplarına girecek kadar beğenilmiş, Kırım Yazarlar Birliği'nin yayın organı Edebiyat Mecmuası'nda da şiirleri çıktı.

Üniversite yıllarında Cengiz Dağcı'nın yüreğinde vatanına ve tarihine karşı bir sevgi ateşi doğdu. Kırım tarihi üzerinde yoğunlaşarak Kırım Hanlık tarihini anlatan bir kitap yazmayı düşündü.

Bir yaz tatilinde gazete için röportaj yapmak üzere eski Kırım Hanlığı'nın başşehri Bahçesaray'a yaptığı gezide şehre ait kalıntılardan etkilenerek "Söyleyin Duvarlar" adlı şiirini yazdı.

Dostoyevski'nin eserlerini okuduktan sonra şiirden iyice uzaklaşsa da, çalıştığı gazete aracılığıyla bazı halk şairlerine ait şiirlerin derlenmesinde rol aldı.

  • 8
  • 20
BİRÇOK DİL BİLMESİNE RAĞMEN TÜRKİYE TÜRKÇESİYLE YAZDI
BİRÇOK DİL BİLMESİNE RAĞMEN TÜRKİYE TÜRKÇESİYLE YAZDI

Dağcı, Londra'ya gittikten sonra Türkiye'ye yerleşmeyi düşündü. Bir arkadaşı vasıtasıyla okuduğu Türk yazarlarının eserlerindeki Türkçeyi benimseyip kendi eserlerini Türkiye Türkçesi'yle yazmaya karar verdi.

Öyle ki 1946 yılında Kırım Tatar Türkçesi'yle yazdığı Sadık Turan'ın Hatıraları adlı eserini Türkiye Türkçesi'yle yeniden kaleme aldı.

1956 yılında Varlık dergisine yolladığı "Arkadaşım Maksudof" adlı hikâyesinden sonra kendisine bazı dil pürüzlerinin giderilmesi koşuluyla yayımlanabileceği haber verildi. Bunun üzerine de elindeki Sadık Turan'ın Hatıraları'nı gönderdi.

Eser, Ziya Osman Saba tarafından bazı ifadeleri düzeltilerek Korkunç Yıllar adıyla basıldı.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN