Dede Korkut kimdir? Eşsiz hazine değerindeki Dede Korkut Hikayeleri
Eşsiz bir hazine değerinde olan Dede Korkut Hikayeleri, geçmiş ile gelecek arasındaki bağı güçlendiren önemli bir değerdi. Edebiyatımızın en eski eseri olan bu hikayeler, İslami düşünüş ve yaşayışa göre şekillendi. Hakkında birçok rivayet bulunan, hikayelerin anlatıcısı Korkut Ata, hakanların hocalığını yaptı. Türkçe konuşan ülkelerde birleştirici bir unsur olan Dede Korkut Hikayeleri hakkında bilmeniz gerekenleri sizler için derledik.
Giriş Tarihi: 04.02.2020
16:17
Güncelleme Tarihi: 04.02.2020
16:49
DEDE KORKUT HİKAYELERİNDEKİ DİNİ UNSURLAR
Allah inancı, Hz. Peygamber, melekler hikâyelerde özlü olarak sezdirilir. Özellikle hikâyelerin başkahramanları zor anlarında Allah'a sığınır , ona karşı yalvarışta bulunurlar, dualarında Allah adı Aziz, Cebbar, Kadir, Kahhar, Gani Settar olarak geçer. Öyle ki Kur'an'daki bazı ayetlerin anlamlarının Türkçe söylemleri özellikle Yegenek'in duasında ifade edildi:
Sen anadan doğmadın Sen babadan olmadın Kimsenin rızkın yemedin, Kimse güç etmedin, Kamu yerde ahadsin Allah samedsin, ululuğuna sınır yok Senin boyun boşunun ölçüsü yok Kızdığını kahreden kahha' Allah Birliğine sığındım, Çalabım Kadir Allah
Basat'ın Tepegöz tarafından kümbete kapatıldığında tevhit inancı "La ilahe illallah Muhammedün Resullullah " olarak doğrudan anılmakta "parmak getirmek " deyiminde şehadet getirmek karşılığında kullanılır.
Dede Korkut hikâyeleri besmele ile başlar ve Yasin , Amme sureleri Mukaddimede yer alır. Abdest , Türkçe olarak "arı su " olarak anılır.
Hac ibadeti Dede Korkut'un dilinden "Çukur yerde yapılmış Mekke Güzel. O Mekke'ye sağ varsa esen gelse imanı bütün hacı güze l" şeklinde ifade edilir.
Dede Korkut hikâyelerinde meleklerden Cebrail ile Azrail, doğrudan anılmış özellikle Azrail, Deli Dumrul ile birlikte son derece yüksek bir hayal gücüyle ve insani boyutta ayrı bir hikâyeye konu oldu.
Peygamberlerden Hz. Âdem, şeytan ile 'Sen Âdeme taç urdun, şeytana lanet kıldın, bir suçtan ötürü dergâhtan sürdün.' Hz. İbrahim Nemrut ile 'İbrahim'i tutturdun, Hanım göne çalgadın, götürüp oda attırdın, odu bostan kıldın" Hz. Musa ise "Musa kelimin asası" şeklinde anıldı.
Peygamber Efendimiz çeşitli yerlerde "şefaatçi, adı görklü, Muhammed Mustafa yüzü suyuna, hürmetine " biçimlerinde eşsiz bir saygı ile anıldı.
Karlı kara dağların yıkılmasın Gölgelice yüksek ağacın kesilmesin Hep akan güzel suyun kurumasın Kanatlarının ucu kırılmasın Allah seni nâmerde muhtaç etmesin Koşarken ak boz atın sendelemesin Vuruşunca kara çelik öz kılıcın çentilmesin Allah'ın verdiği ümidin kesilmesin Âhir sonu arı imandan ayırmasın Ak alnında beş kelime dua kıldık, kabul olsun Derlesin toplasın günahınızı Adı güzel Muhammed'e bağışlasın Hanım hey!
Kazan Beyin Oğlu Uruz Beyin Tutsak Olması Hikâyesinde Dede Korkut Duası
Dede Korkut hikâyelerinin tamamındaki hikâyelerin sonunda Dede Korkut, yaptığı dualarda Hz. Peygamber'e şefaat etmesi için "adı güzel" sıfatıyla hitap eder.
Dede Korkut hikâyelerinde din algısı gösterişten ve riyadan uzaktı. Kahramanlar bozkır hayatının fertleri olarak kendi hayatlarını yaşar. Savaş öncesinde abdest alıp iki rekât namaz kılınır, düşmana hücum edilirken "adı görklü Muhammed'e salavat" getirirler.