Dilimize Yerleşmiş 10 Uydurma Kelime
Harf İnkılabı öncesinde de gündeme gelen Öz Türkçeleştirme meselesi Harf İnkılabı, TDK'nın açılışı, ortaya atılan birtakım dil teorileri ile hız kazanmış, bugün doğru zannettiğimiz bazı kelimelerin türetilmesiyle de önlenemez hatalara yol açmıştır. Bu hatalı kullanımları sizler de bilin istedik, günümüzde sıklıkla kullandığımız uydurma olan 10 kelimeyi araştırdık.
Giriş Tarihi: 02.09.2022
09:27
Adamcıl
◼Yukarıda bahsettiğimiz -cıl eki ile türetilen bu kelimenin ifâde ettiği mânâ soyculdan da farklıdır.
◼Şemseddin Sami Kamûs-ı Türkî'de bu kelimenin anlamını «adam yiyen, adamdan ürken vahşî; fazla ünsiyet dolayısıyla insanın üzerine gelen hayvan» şeklinde vermiştir.
◼Günümüz sözlüklerinde adamcıl kelimesine verilen mana «insandan ürkmeyen, insana alışmış olan, insana sokulan» şeklindedir. Kelimenin eski manası ile yeni manası arasında büyük bir tezat doğmuştur.
Mesela, Mehmet Akif kelimeyi «insandan kaçan, vahşî» manasında kullanmıştır. "Huyu dersen, bir adamcıl ki sokulmaz adama..."
Yakup Kadri ise günümüz anlamıyla kullanmıştır. "Hem de ne adamcıldır, ne candır, bilseniz."
Kudüs sözlüğü
Yaşam
◼ Yaşam kelimesi de yanlış bir türetme çabasının sonucudur. Bu kelimedeki yanlışlık ekin şekil olarak uymaması ile ilgili değildir. Ekte anlam ve gramer fonksiyonu bakımından hata vardır.
◼ Dilimizde aktif olarak kullanılan bir "-m" eki bulunmakla beraber bu ekin ifade ettiği anlam sınırlıdır.
◼ Bu ekle daha çok fiillerden hareket ismi yapılı r. Bunlar bir kerede gerçekleştirilen iş ve hareketi gösterirler. Örneğin; bir içimlik ayran, bir atımlık barut gibi.
◼ Hayat kelimesi yerine türetilmiş bu kelimeye ekin fonksiyonuna göre anlam verecek olursak yaşam, "bir kere yaşama" gibi bir anlama sahip olur. Bu anlam dışında yaşam kelimesine yüklenen anlam yine de hayat mefhumunu karşılamaz . Hayat, yaşayış, ömür, dirilik, canlılık gibi kelimelerle anlam bakımından bağlıdır. Fakat ne yaşam ne de bu kelimeler bütünüyle hayat kelimesinin anlamını veremez.
Yaşantı
◼ Yaşantı kelimesi türetilirken ekin fonksiyon ve manasına dikkat edilmemiştir. Bu "-ntı" eki ile daha çok anlamı hoş olmayan, bayağı sayılan kelimeler türemiştir. Süprüntü, kaşıntı, kuruntu, bulantı, kusuntu, çarpıntı, sıkıntı, kırıntı gibi.
◼ Üstelik bu kelimelerde kullanılan -ntı aktif kullanılan bir ek değildir .
◼ Canlı olmayan ve olumsuz manada fiilden isim yapan "-ntı" ekiyle türetilen "yaşantı" kelimesi hayat şartlarının yahut hayatın değil, olsa olsa kötü bir yaşam tecrübesinin karşılığı olabilir.
◼Telaffuzu da hoş olmayan bu kelimeler yerine hayat dışında yaşayış yahut yaşama kelimeleri nüans farkı göz önünde bulundurularak kullanılabilir.
Arapçadan Türkçeye geçen 30 kelime
İmge
◼"Hayâl, tasvir, şekil, imaj" anlamında kullanılan imge kelimesi Fransızca'ya benzetilerek uydurulmuştur . Türkçe'nin hiçbir döneminde ve hiçbir metninde imge kelimesi görülmez. Türkçe'de "im" diye bir kelime bulunmakla berâber, bu kelime "işâret, nişan, iz, alâmet, parola" anlamına gelmektedir.
◼ Çok az kullanılan "-ga, -ge" eki ise mevcut değildir. Sâdece başka, özge gibi bir iki kelimede görülen bu cansız ekle elbette yeni kelime türetilemez.
◼ Aslında im kelimesi "hayâl, tasvir" mânâsı ifâde etmez. İmge kelimesi, "hayâl, şekil" manasına gelen Fransızca "image" kelimesinden, ortadaki "a" harfi atılmak suretiyle meydana getirilmiştir.
Simge
◼Simge kelimesi ise imge'ye benzetilerek türetilmiştir. Simge "işaret, remiz" yerine kullanılmaktadır.
◼İmge gibi Fransızca signe ve Latince "işaret, nişan" anlamına gelen signum kelimelerinden serbest çağrışım yoluyla türetilen bu kelime hem ek alış biçimi hem de anlam bakımından hatalıdır.
◼İmge kelimesine kök olarak gösterilen ve "iz, işaret, remiz" anlamına gelen Türkçe "im" kelimesi varken neden simge kelimesini türetmeye ihtiyaç duymuşlar bu da bir başka soru işareti.
Edebiyatta postmodern teknikler