Divan edebiyatını daha iyi anlamanızı sağlayacak 21 mazmun
Kendine özgü düşünce ve hayal dünyası bulunan divan edebiyatı, eski toplumumuzun düşünüş, yaşayış ve sanat sevgisini günümüze taşıyarak klasikleşti. Geçen zamanla beraber değişime uğrayan hayat şartları, artık bu edebiyatı yaşanılan hayatın bir aynası olmaktan çıkardı. Sizler için asırlar öncesinde yazılmasına rağmen, şiire derin manalar kazandırmış divan edebiyatını daha iyi anlamanızı sağlayacak 21 mazmunu derledik.
Giriş Tarihi: 17.03.2020
09:16
Güncelleme Tarihi: 20.04.2022
16:00
📌Elest bezmi. Allah ruhlar aleminde yarattığı zaman bütün ruhlara hitaben "Elestü bi-Rabbiküm (Ben sizin Rabbiniz değil miyim?) buyurunca ruhlar "Kâlû: Belâ (Evet sen bizim Rabbimizsin dediler). İşte o zaman ikrar vermiş olan insanoğlu, dünya hayatına geldiği zaman bu verdiği söze sadık kalmalıdır. Çünkü Allah, sözünden olmasın diye ruhları birbirine şahit tutmuştur. Bu olay Kur'an'da anlatılır. (Araf/171-172)
📌Bu meclis bezm-i elest olarak da bilinir. İslam edebiyatında en eski zaman, en eski meclis olarak değişik biçimlerde çokça kullanıldı. Divan edebiyatında şairler sevgililerine elest bezminde aşık olduklarını, aşklarının o zamandan bu yana devam ettiğini söylerler.
Senin keyfiyyet-i halin meğer hamr-ı riyadandır Beni se-mest eden zahid mey-i bezm-i elest ancak
Aşki
📌Divan şairleri, tefsir, hadis, fıkıh gibi ilimleri ilham alarak eserlerinde kullandı. Divan edebiyatının kaynakları arasında dinî ve felsefî bilgiler, Kur'an ve hadis, kıssalar ve mucizeler, tarih, ilim, günlük hayatta olan olaylar yer alır.
📌Aden: Güney Arabistan'da Kızıldeniz'e bitişik bir sahil şehridir. Burada eskiden beri ince çıkarılır da bugün de hala İnci üretilir edebiyatta ise inci ile birlikte anılır.
Dedim sadef midir şol ağız yahud dişlerin Dürri midir ya dürr-i Aden dedi ikisi de
Şeyhi
📌Devlet kuşu, talih kuşu. Kaf Dağı'nda yaşadığına inanılan efsanevi bir kuştur. Serçeden biraz büyük, yeşil kanatlı, sarı gagalı bir kuş olduğu düşünülür. Eskiden bir meydanda hüma uçurulur ve kimin başına konarsa o kişi padişah olurmuş. Bu bakımdan hüma, klasik edebiyatta devlet kuşu olarak anılır. Yine hüma gökte uçunca gölgesi kimin başına düşerse o kişi ileride padişah olurdu. Kudret refah ve mutluluk getirdiğine inanılır. Çoğu zaman anka ve simurg ile karıştırılır. Divan şiirinde sevgiliyi andırır. "Hüma-yı beyza-yı din" tamlaması Peygamber Efendimiz için kullanılan bir deyimdir.
Ol şeh-i hüsnün gözü üzre bakanlar kaşına Saye-i perr-i hüma düşmüş sanırlar başına
Baki
📌Fitilli mum, kandil. Yakmak, uyandırmak ve dinlenmek fiilleriyle birlikte parlaklıkla ilgili kullanımları yaygındır. Tasavvufta mürşid ve yol gösterici anlamlarına gelir. Tekkelerde çerağın yakılması veya söndürülmesi gerektiği zaman "çerağı yak", "çerağı söndür" denilmez "çerağı uyandır", "çerağı dinlendir" denilirdi. Çerağ nefesle üflenerek söndürülmez, elin hareketleriyle dinlendirildi.
Şem-i ikbalini tar eylemesin derse felek Kişi yaktığı çerağ üstüne pervane gerek
Laedri