Divan edebiyatının en süslü eserlerini yazan Nergisi
17. yüzyıl Klasik Türk nesrinin önemli temsilcilerinden biri olan Nergisi, aynı zamanda şairliğiyle de dikkat çekmekteydi. Nesir üstadı olarak tanınan Nergisî, şuara tezkirelerinde ismi geçen bir şairdi. Mensur eserlerinde ve şiir mecmualarında da Türkçe, Farsça ve Arapça şiirleri yer alıyordu. Eserlerinde abartılı ve süslü dil kullanmasıyla bilinen Nergisi, şiirlerinde nesirlerine nazaran daha açık ve anlaşılır bir dil tercih etmişti. İşte Namık Kemal'in divan edebiyatına yaptığı eleştirilerde en büyük ilgi odağı olan Nergisi'nin edebi anlayışı ve şiirlerine dair detaylar…
Giriş Tarihi: 29.05.2020
09:03
NERGİSİ'NİN EDEBİ ANLAYIŞI
Türk inşâ sanatının en önemli isimlerinden olan Nergisî, Türkçe'de Sinan Paşa ile başlayan sanatlı nesir üslûbunu zirveye ulaştırmış, 19. yüzyılın ikinci yarısında Nâmık Kemal tarafından şiddetle eleştirilmesine kadar ulaşılması güç bir örnek diye taklit edilmeye çalışılmıştır. Uzun cümleleri, zincirleme tamlamaları, bilinmeyen Arapça ve Farsça kelimeleri seçerek kullanması, bu kelimelerle sebk-i Hindî'yi hatırlatan nâdir mecaz ve imajlar oluşturması dilinin anlaşılmasını güçleştiren unsurlardır. Ancak dil bilgisi kurallarına uygun sağlam cümlelere yer vermesi, bu cümleleri ilk bakışta hissedilmeyecek secilerle süslemesi, Türkçedeki bütün cümle çeşitlerini kullanarak dilin imkânlarını zorlaması lehine kaydedilmesi gereken özelliklerdir.
Divan edebiyatı şairlerinin birbirinden farklı meslekleri
Nergisî'nin Arap ve Fars kaynaklı klasik hikâyeler yerine Osmanlı coğrafyasına ait, sosyal hayatı yansıtan olayları hikâyeleştirmesi, bilhassa Nihâlistân'da modern hikâyeciliğin habercisi denebilecek düzeyde teknikler kullanması dikkati çekmektedir. Eserlerinin özellikle dîbâce kısımlarında abartıdan uzak duramamış, hikâyelerinde ise orta derecede bir dili benimsemiştir.
Divan edebiyatı şairlerinin gözünden 'Türk kahvesi'
1. Hamse: Nergisî'nin en önemli çalışması olan bu eseri İran ve Türk edebiyatındaki hamselerden farklı kılan taraf tamamen mensur olmasıdır. İbrahim Necmi Dilmen asıl hamsenin beş bölümden oluşan Nihâlistân olduğunu, İksîr-i Saâdet, Meşâkku'l-uşşâk, Kānûnü'r-Reşâd ve el-Akvâlü'l-müselleme'nin daha sonra ilâve edilerek "Hamse ale'l-hamse" haline getirildiğini söyler.
Şiirin lezzetine bürünmüş derlemeler: Mecmualar
2. Münşeât: Kafzâde Fâizî'nin ölümü üzerine İstanbul'a gelen Nergisî, Münşeât'ı tertip ederek Şeyhülislâm Zekeriyyâzâde Yahyâ Efendi'ye ithaf etmiştir. Çeşitli zamanlarda dostları ve devlet adamlarıyla mektuplaşmalarını içeren Münşeât kronolojik sıraya göre düzenlenmiştir. Müellif hattı nüshasında otuz yedi parça yazı bulunduğu halde başka nüshalarda bu sayının elliyi aştığı görülmektedir.
Az bilinen divan şairlerinden beyitler
3. el-Vasfü'l-kâmil fî ahvâli vezîri'l-âdil: Bazı kaynaklarda Gazavât-ı Murtazâ Paşa adıyla anılır. Nergisî'nin kadı olarak bulunduğu Banaluka'da kaleme aldığı eser, o sırada Budin valisi olan Murtaza Paşa'nın hayatını ve gazâlarını beş bölüm halinde anlatır. Dili diğer eserlerine göre daha sadedir. Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi'ndeki müellif hattı nüshasından başka altı nüshası bilinmektedir.
Divan edebiyatında sıkça kullanılan terimler