Divan şiirinde çiçek imgesi
Divan şiiri birbirinden güzel imgelerle doludur. Hayatın gerçekleri ve hayaller üzerinden kurulan şiir, şairin dünya görüşünü ve dönemin toplumsal anlayışını yansıtır. Divan şairleri, şiirlerini süslemek ve güçlendirmek maksadıyla sevgiliye en çok benzeyen imge olan çiçekleri kullanırlar. Sizler için divan şiirindeki çiçek imgelerini ve hangi maksatlarla kullanıldıklarını araştırdık.
Giriş Tarihi: 25.02.2022
18:34
Güncelleme Tarihi: 26.02.2022
09:56
Ârız u ruhsâr u zülfün ey letâfet gülşeni Biri gül biri karanfül biri sünbüldür bana
Necâtî
Günümüz Türkçesiyle
"Ey inceliğin çiçek bahçesi Yanağın gül, yüzün karanfil, saçın bülbüldür"
Necâtî kimdir?
1444-1509 yılları arası yaşayan Necâtî Bey, şiirleri ile divan edebiyatının temelini oluşturan şairlerden birisidir. Gençlik yıllarında yazdığı şiirlerle adını duyuran Necâtî, şair Ahmed Paşa'nın kendisi ile ilgilenmesinden sonra şöhrete ulaşır.
📌 Gül ve laleden sonra şiirimizde en çok kullanılan çiçek sünbüldür . Özellikle sevgilinin saçı na dair betimlemelerde sünbül kullanılır. Sünbül zamanla Osmanlı ve Avrupa'da çok sevilen, aranan ve hakkında gazeller yazılan bir çiçek haline gelir.
Necâtî Bey Divanından alıntılar
Bu ne yüzdür bu ne gözdür bu ne zülf ü bu ne bâlâ Biri lâle biri nergis biri sünbül biri tûbâ
Ahmedî
Günümüz Türkçesiyle
"Bu ne yüz bu ne göz bu ne saç ne yücelik Biri lale biri nergis biri sünbül biri tuba ağacı"
Ahmedî kimdir?
Edebiyatımızda İskendername ve sonundaki "Dâstân-ı Tevârîh-i Mülûk-i Âl-i Osmân" kısmı ile şöhret bulan Ahmedî, 14. yüzyıl divan şairlerinden biridir.
📌 Şiirde imgelem benzerlikle de alakalı bir meseledir. Nergis şekil ve benzeyiş olarak göze benzer. Bu sebepten dolayı şairler nergisi sevgilinin gözüne benzeterek ona bir canlılık verirler.
Ahmedi'nin İskendername'sinden hikmet dolu sözler
Dürr ü yâkut ile bir nahl-i murassa sandım Erguvan üzre dökülmüş katarât-ı emtâr
Bâkî
Günümüz Türkçesiyle
"Erguvanların üstünde toplanan yağmur damlalarını Gelin ağacı üstündeki inci ve yahutlar zannettim"
Bâkî kimdir?
16. yüzyıl içerisinde yaşayan Bâkî, divan edebiyatında şiire biçim ve içerik açısından birçok yenilik getiren bir öncüdür. Şairler Sultanı olarak tanınan Bâkî, bilhassa Kânunî için yazdığı mersiye ile büyük bir şöhrete ulaşır.
📌 Yağmur damlaları erguvanların üzerinde toplanınca ortaya çok güzel bir görüntü çıkar. Bâkî bu görüntüye nazire yaparak sevgilinin özelliklerini ve güzelliklerini inci ve yakuta benzetir.
Şairlerin sultanı: Baki
Merhabâya elin açarsa ider ol gonca Bize bir verd ile beş gonca-i zambak teklif
Zâtî
Günümüz Türkçesiyle
"O gonca merhaba demeye elini açarsa Bize gül ike beş zambak goncası teklif eder"
Zâtî kimdir?
Divan edebiyatının önemli şairlerinden biri olan Zati, 16. yüzyılda yaşadı. Üstad olarak anılan şair, döneminin en çok şiir yazan kalemlerinden biridir.
📌 Beyazlığı ile saflığı ve masumiyeti temsil eden zambak , divan şiirinde pek çok şairin divanında kendine yer bulur. Bilhassa sevgili imgesini nitelemek için kullanılan çiçek, aynı zamanda cennet çiçeği olarak anılır. Bu yönü ile aynı zamanda dini bir imge dir.
Divan edebiyatının üstadı Zati'nin beyitleri ve anlamları
Sûzen-i müjgânı geçdükçe dil-i pür-dâğdan Sanuram işler harîr üzre karanfil nakşını
Nev'î
Günümüz Türkçesiyle
"O iğne gibi kirpiği yara dolu gönlümü geçtikçe Sanırım gönlüme karanfili nakşeder"
Nev'î kimdir?
1533-1599 yılları arasında yaşayan divan şairi. Yazıcıoğulları ile akraba olan şair, zühd hayatına yakınlık duyan bir şairdir. Şiirlerinde bu yönü ağır basar.
📌 Karanfil , divan şiirinde en az kullanılan çiçeklerdendir. Farklı anlamlara çekilmesi ile şiirde daha çok yer bulan karanfil, renk ve mahzunluk üzerinden sevgili, gönül gibi imgelerle ilişkilendirilir. Gönül yarası tabiri bilhassa karanfil ile ilişkilendirilir.