Doğu’nun kadim öyküsü: Hüsrev ve Şirin
İran ve Türk edebiyatlarına has klasik mesnevi konusu Hüsrev ve Şirin, yüzyıllar boyunca pek çok şairin kaleminde hayat buldu. Edebiyatımızda daha ziyade Ferhat ile Şirin ismiyle karşılanan bu kadim öykü, günümüz sanatına da etki etti. Hatta öyle ki sosyal yaşantımızda da büyük bir yere sahip olan Hüsrev ile Şirin, aşk öyküsü denildiğinde Leyla ile Mecnun ile birlikte temsil konumundaydı. Peki, Hüsrev ve Şirin hikayesinin genel çerçevesi ve tarihi süreci nasıldı? Hangi temalarıyla günümüz edebiyat ve sinemasına ilham oldu?
Giriş Tarihi: 05.10.2020
10:26
Güncelleme Tarihi: 22.01.2022
13:33
Sesli dinlemek için tıklayınız.
Peki, Hüsrev ve Şirin'in hikaye çerçevesi nasıldır?
📚Hikayenin ana kahramanı, halk hikâyesine dönüşen kişi ise Sasaniler'in meşhur hükümdarı II. Hüsrev'dir. Hüsrev ü Şirin'de anlatılan olaylar Ferhat ile Şirin'deki olaylarla iç içe ve onun devamı mahiyetindedir. Ferhat'ın Şîrin'e olan aşkını kıskanan Hüsrev, ona olmayacak bir iş verir. Kayadan ibaret Bîsütun dağını delmesini söyler. Ferhat'ın bu işi başaracağını anlayınca ona Şîrin'in öldüğü yalan haberini yollar. Bunu duyan Ferhat üzüntüsünden oracıkta ölür. Bu sırada Hüsrev'in karısı Meryem de ölmüştür. Artık Hüsrev ile Şîrin'in kavuşmalarına engel kalmamıştır. İki sevgili maceralı bir süreçten sonra birbirlerine kavuşurlar. Ancak inzivaya çekilen âşıkların düşmanı bu sefer Hüsrev'in Meryem'den olan oğlu Şîrûye'dir. Şîrûye de Şîrin'e âşıktır. Bu nedenle bir gece babasını öldürtür. Şîrin, Şîrûye'nin teklifini kabul eder gibi görünür. Hüsrev'in türbesine girer ve orada kendisini öldürür.
📌İran edebiyatında bu aşk macerası üzerinde mesnevi yazanların sayısı otuzdan fazladır. Gencevi'nin yazdığı Hüsrev ve Şirin daha sonraları farklı şairler tarafından tekrar tekrar işlenmiştir. Bunlar arasinda Herat Timurlar devletinde yaşamış Hatifi Farsça yazdığı "Hamse"'sinde bulunan ve Nizami'nin eserine nazire olarak hazirlanan "Hüsrev ü Şirin" mesnevisi ile ün kazanmıştır.
TÜRK EDEBİYATINDA HÜSREV VE ŞİRİN
📌Türk edebiyatında ise Hüsrev ve Şirin, 15. yüzyıldan sonra Ferhat ile Şirin'e dönüşmüştür. 15. yüzyıl ortalarından başlayarak Türk edebiyatında da Hüsrev ve Şirin konusunu işleyen mesneviler yazılmaya başlanmıştır. Eserin Ferhat ile Şirin'e dönüşmesinde bilhassa Ali Şir Nevai'de felsefi bir düşünce vardır.
📌Türk edebiyatında yazılmış bilinen yirmi iki mesneviden bir kısmı doğrudan doğruya tercüme şeklinde, geri kalanların çoğunluğu ise hikâyenin aslında olmayan fakat yerli unsurlarla bezenmiş özgün bir hikaye durumundadır.
Fuzuli'nin Leyla ile Mecnun'undan 25 alıntı
Hikâye, Türk edebiyatına ilk önce Altın Orda şairi Kutb'un Nizâmî'den tercüme ettiği Hüsrev ü Şîrîn ile girmiştir.
📌Anadolu sahasında ilk Hüsrev ü Şirin"i Aydınoğlu Îsâ Bey adına 1367'de Fahrî kaleme almıştır. Nizâmî'nin eserini tercüme eden Fahrî ayrıca Şâhnâme'den de faydalanmış ve mesnevinin konusunda bazı değişiklikler yapmıştır.
📚Ondan sonra Şeyhî, II. Murad adına kaleme aldığı mesneviyle Türkçe'de yazılan en güzel ve en başarılı Hüsrev ü Şîrîn'i 15. yüzyılda meydana getirmiştir.
Şeyhi kimdir?
15. yüzyılın büyük divan şâiridir. Klasik Türk edebiyatının kurucularından biri de sayılır. Kaynaklarda "Hüsrev-i şuarâ, pîşterîn-i şuarâ-yı Rûm, şeyhü'ş-şuarâ, emlahu'ş-şuarâ" gibi sıfatlarla anılan Şeyhî ününü daha çok mesnevi alanında kazanmıştır. Eski edebiyatın kurucularından biri olduğu kabul edilen şair, Hüsrev ü Şîrîn ve Harnâme adlı eserleriyle Türk edebiyatında mesnevi sahasının önemli simaları arasında yer almıştır.
TÜRK EDEBİYATINDAKİ EN GÜZEL ÖRNEK: ŞEYHİ'NİN HÜSREV VE ŞİRİN'İ
Şeyhi 6944 beyitlik II. Murad'a ithaf ettiği eserini onun tahta çıktığı sırada yazmaya başlamış, fakat tamamlayamadan vefat etmiştir.
Eserin teknik özellikleri
📌Bu mesnevide Medâin Hükümdarı Hürmüz'ün oğlu Hüsrev ile Ermen melikesi Mihîn Bânû'nun yeğeni Şîrin arasındaki aşk anlatılmaktadır.
📌Hüsrev ü Şirin'in baş kısmında tevhid, münâcât, na't, yaratılış ve yaratıcıya ait hikmet bahsi, kitabın yazılış sebebi, II. Murad için yazılan methiyeler ve padişaha nasihat şeklinde kaleme alınmış bir manzume olmak üzere mesnevi ve kaside tarzında on üç parça manzume yer alır.
📌On bir bölümden oluşan hikayede her bölümün başında şair, o bölümde anlatılan olaylarla ilgili olarak kendine ya da kalemine hitap eden bir girişle konuya girmektedir.
📌Eserde ayrıca Hüsrev, Şîrin ve Ferhad dilinden söylenmiş yirmi altı gazel , Şîrin ağzından söylenmiş kaside biçiminde bir münâcât ile Ferhad ağzından söylenmiş yedi bentlik bir terciibend bulunmaktadır.
Divan edebiyatı şairlerinin birbirinden farklı meslekleri