Dostoyevski son anda idamdan nasıl kurtuldu?
Suç ve Ceza, Budala, Karamazov Kardeşler gibi başyapıtların mimarı Dostoyevski, on dokuzuncu yüzyıl Rusyasında yaşadı. Hayatı zorluklarla geçen yazar, genç yaşta kaybettiği anne ve babasının acılarıyla büyüdü. Henüz yirmi sekiz yaşındayken de idamla cezalandırıldı. Peki, idam kararının arkasındaki gizem neydi? Son anda idamdan nasıl kurtuldu?
Giriş Tarihi: 13.08.2019
12:56
Güncelleme Tarihi: 09.02.2022
12:00
Aslında Çar I. Nikola, gençlere bir gözdağı vermek istemiş ve bu mizanseni düzenlemişti. Sonradan okunan karara göre Dostoyevski, 4 yıl kürek, 5 yıl da sürgün cezasına çaptırılmıştı.
Dostoyevski, 1850 yılından 1854 yılına kadar süren kürek cezası için Sibirya'daki Omsk Hapishanesi'ne gönderildi. Burada olduğu süre içinde, kolları damgalandı, kafası tıraş edildi ve taş kırdı. Sara nöbetleri yüzünden birçok kere hastaneye kaldırıldı. 1854 yılında da sürgün cezasını çekmek üzere Semipalatinsk'teki askeri birliğe gönderildi. Bu birlikte, 1854 yılından 1859 yılına kadar er olarak hizmet etti. Sürgün cezası bittiği zaman subaylığa yükseltildi.
İDAMDAN KURTULUŞUNUN EDEBİYATA YANSIMASI
"Nerede okumuştum, hani bir idam mahkûmu ölümünden biraz önce şöyle söylemiş ya da düşünmüştü: 'Yüksek ve sarp bir kayalıkta, ancak iki ayağımın sığabileceği, dar bir çıkıntıda, dört bir yanım uçurumlar, okyanuslar, sonsuz bir gece, sonsuz bir yalnızlık ve hiç bitmeyecek bir fırtınayla sarılmış durumda yaşamak zorunda olsam ve bütün ömrümce, bin yıl boyunca, hatta sonsuza kadar o bir karış toprakta durmamda gerekse o şekilde yaşamak, şu anda bir yarım saat içinde ölecek olmaktan çok daha iyidir.' Yeter ki yaşayayım!"
(Suç ve Ceza, Dostoyevski)
Suç ve Ceza'da geçen bu sözler, başkarakter Raskolnikov'un ağzından, Dostoyevski'nin 28 yaşında idamdan kurtuluşunun ardından hissettiği duyguları yansıtır. Hapishane ve sürgün, Dostoyevski'ye Rus yaşantısını da ayrıntılarıyla tanıma fırsatı verdi.
VIDEO
Kürek cezası, Sibirya'ya gönderilen mahkûmun her iki ayağı da zincirlenmiş haldeyken; -40°C de kar küreme, mermer cilalama, tuğla taşıma gibi en ağır işleri yapmaktı. Üstelik İncil dışında kitap okumak da yasaktı. Dostoyevski, suç ve ceza kavramları ile ilk defa burada karşılaştı.
Suç ve Ceza romanından alıntıları okumak için tıklayın.
Dostoyevski'nin hayatı, eserlerinin meşhurluğunun aksine olabildiğince bilinmezlik barındırır. Kendisi hakkında konuşmaya pek istekli değildir. Adeta, kurallarına sımsıkı riayet ettiği suskunluğunu sadece hakkında yazılanları tahsis etmek maksadıyla konuşmak mecburiyetini hissettiği durumlarda ihlâl etmekte olduğu izlenimini verir.
Mürekkebi ve kalemiyle sadece yazı yazmayan Dostoyevski, düzyazılarının kenarına birçok çizim de yaptı. Bu çizimlerde geçim sıkıntısından yaptığı hesaplar, annesi ve kız kardeşi, dünyadaki tarihi kişiler ve binaların yanı sıra Suç ve Ceza'nın kahramanlarını da görmek mümkün. Dünyayı sarsan Suç ve Ceza'nın çizimlerine ulaşmak için tıklayın.