Arama

Dostoyevski'den okunması gereken 10 kitap

Bir Dostoyevski kitabı okumak, bilmediğimiz muazzam bir şehre girmek, bir savaşın gölgesine tanık olmak gibidir. Yaptığı psikolojik analizler ile okurlarını büyüleyen, her bir eserinde farklı karakterleri ile okuyucusunu farklı dünyalara ulaştıran deha Dostoyevski'den okunması gereken 10 kitabı sizler için derledik.

  • 4
  • 10
Ölüler Evinden Anılar
Ölüler Evinden Anılar

Ölüler Evinden Anılar, Fyodor Dostoyevski'nin 1862 yılında yayımlanan romanıdır. Dostoyevski, bu kitabında mücadelenin ve umudun öyküsünü anlattı. Goryançikov, Akim Akimiç, Petrov, Ali'nin ve tüm mahkûmların insanlığına ışık tuttu ve onları betimledi.

1821 - 1881 yılları arasında yaşayan Büyük Rus Romancısı Dostoyevski'nin yaşamında Sibirya'daki hapislik yıllarının çok önemli bir yeri vardır. 1849 - 1854 yılları arasında Sibirya'nın Omsk bölgesindeki bu hapislik Dostoyevski'ye ve ezilen insanları yakından tanıma, anlama ve inceleme olanağıyla birlikte, zengin bir malzeme kaynağı verdi. Dostoyevski, bu yıllarının anılarını 1861-1862'de Vremya dergisinde ''Ölü Evinden Anılar'' adıyla yayımlayınca ününü yenilemekle kalmadı, Turgenyev ve Tolstoy'un övgülerini de aldı. Bir yazarın hapislik yaşamının canlı bir anlatımı olan Ölü Evinden Anılar, toplum dışına itilmiş insanların acılarını anlatan bir Dostoyevski başyapıtıdır.

Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…

  • 5
  • 10
Tatsız Bir Olay
Tatsız Bir Olay

Petersburglu üç general, yumuşacık koltuklara oturmuş, bir yandan sohbet etmektedir. Dostoyevski'nin deyişiyle, ''güzel ülkemizin değerli çocuklarının'' kalkınma hareketlerine giriştikleri yıllardır. Rusya'da çarlığın çözülmeye başladığı, pek çok şeyle birlikte askeri bürokrasi ile yoksul memur sınıfı arasındaki ilişkilerin de değişmeye yüz tuttuğu yıllardır.

İşte bu davette generallerden biri, bu kısa romanın kahramanı olan İvan İlyiç aşağı dereceden memurlara karşı iyi davranışları savunmaya başlar. Ona göre önlerinde açılan yeni dönemin özelliği bu olacaktır: İnsanseverlik. Tatsız Bir Olay, Dostoyevski'nin uzun öykülerinden biridir. Son derece çağdaş bir yazınsal ve düşünsel başyapıt sizleri bekliyor.

Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…

  • 6
  • 10
Karamazov Kardeşler
Karamazov Kardeşler

Dostoyevski, yaşamının son yıllarında başyapıtı olan Karamazov Kardeşler'i tamamladığında, Rus yazınında felsefe düzeyinde roman türünün temelini attığının bilincinde değildi. Dostoyevski'nin yaşam birikiminin tümünü ve sanat gücünün doruğunu içeren bu roman, gerçekte insanlığa adanmış bir destan niteliği taşır.

Yazar, hiçbir romanında "Karamazov Kardeşler"de olduğu kadar insan ruhuna inmedi. Bir aileyi konu alan ve bir felaketler zinciri olarak gelişen olay örgüsü, bireysel ögelerin yanı sıra, Rus toplumunun geçirdiği sarsıntıları eşi benzeri bulunmayan bir sanat aynasından yansıtır. Karamazov Kardeşler, yazarın son başyapıtıdır.

Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…

  • 7
  • 10
Yeraltından Notlar
Yeraltından Notlar

"İnsan olmak, gerçek insan, etiyle kemiğiyle insan olmak bile ağır gelir bize. Utanırız bundan, insan olmayı yüz karası sayarız, benzeri olmayan toplumsal birtakım insanlar olmak için çabalarız. Ölü doğmuş insanlarız biz ve uzun zamandır canlı babaların çocukları değiliz, giderek daha çok hoşlanıyoruz böyle doğmuş olmaktan. Zevk duyuyoruz bundan. Çok yakın bir gelecekte bir şekilde düşüncelerden doğmanın yolunu bulacağız."

Dostoyevski'nin Gogol etkisinden kurtularak kendi sesiyle verdiği ilk büyük yapıt olan Yeraltından Notlar, Avrupa'daki büyük varoluşçu edebiyatı müjdeleyen bir romandır. Kitap okuruna "yeraltı" diye adlandırdığı bir ruh halinden seslenen kahramanın uzun, çılgınca söyleviyle başlıyor. Yüz elli yıldır okunan gerçek bir başyapıt sizleri bekliyor.

Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…

  • 8
  • 10
Budala
Budala

Büyük yazarın ilk büyük romanı sayılan Budala, Dostoyevski'nin kişinin içsel sorunları ve toplum karşısındaki duruşu temasını en çıplak biçimde ele aldığı yapıtlarından biridir. 1868 yılında tamamlanan Budala'nın kahramanı Prens Mışkin, tıpkı Dostoyevski gibi saralıdır. Tedavi için gittiği İsviçre'den bitkin halde döner. İnsanlardan iyice uzaklaşmış, kendi iç dünyasına kapanmıştır. Mışkin, dış dünyadan kopukluğu ve budalalık derecesinde iyi yürekliliği temsil eder. Eleştirmenlere göre Dostoyevski, Prens Mışkin'in kişiliğinde kendini anlatmıştır.

Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN