Dünya edebiyatından size en zor zamanlarda dahi umut verecek 11 kitap
Umut geleceğe dönüktür ve iyi şeylerin olacağı beklentisi içerisinde olmaktır. İnsana eylemde bulunma ve çabalama gücü verir. İnsanın başarılı olacağı düşüncesini besler ve büyütür. En acılı, en kederli, en zor durumlarda dahi umut içimizde bir ışıktır. Umutsuzluğun ruhunuza çöktüğü bu zamanlarda, elinize alıp birkaç satır da olsa okumak size yeniden yaşama sevinci ve gücü verecek kitapları derledik.
Giriş Tarihi: 31.03.2020
09:04
Güncelleme Tarihi: 31.03.2020
10:29
Küçük Kara Balık - Samed Behrengi
"Ben ne kötümserim nede ne de korkar. Ben gözümle gördüğümü, aklımla anladığımı söylüyorum, o kadar."
Her gün, sabahtan akşama kadar, Küçük Kara Balık, annesinin peşine takılır, oraya buraya yüzermiş. "Anneciğim, burada daha fazla kalamam ben, gitmeliyim!" demiş bir gün Küçük Kara Balık. "Gitmek istediğine emin misin?" diye sormuş annesi. "Evet," demiş Küçük Kara Balık. "Bu derenin ucunun nereye çıktığını gidip görmek istiyorum," demiş. Başka yerlerde neler olup bittiğini gerçekten bilmek istiyorum... Böyle amaçsızca yüzmekten bıktım usandım." Küçük Kara Balık, bütün çocuklar için unutulmaz bir öykü, bir başucu kitabı.
Masallar, çocuklara -bazen büyüklere- içinde yaşadıkları kültürü ve bu kültürün değer yargılarını, dünya görüşünü, anlayışını öğretmeyi amaçlar. Bu nedenle genellikle didaktik olmalarıyla ön plana çıkarlar. İçinde yaşadıkları kültürün doğrusu, yanlışı neyse çocukları da o konuda "bilinçlendirme" yoluna giderler.
Çoğu kez "büyükler için" yazılmış kitaplarda karşımıza çıkan adalet, eşitlik, umut gibi kavramlar çocukların çok büyümeleri beklenmeden anlatılır.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…
Uçurtma Avcısı - Halit Hüseyni
"Galiba bazı öykülerin anlatılması gerekmiyor."
Uçurtma Avcısı, çocukların birbirleriyle kesişen yaşamları ve kaderleri, çevrelerindeki dünyanın trajedisini yansıtır. Sovyetler işgali sırasında Emir ve babası ülkeyi terk edip California'ya giderler. Emir böylece geçmişinden kaçtığını düşünür. Her şeye rağmen arkasında bıraktığı Hasan'ın hatırasından kopamaz. Uçurtma Avcısı arkadaşlık, ihanet ve sadakatin bedeline ilişkin bir roman. Babalar ve oğullar, babaların oğullarına etkileri, sevgileri, fedakârlıkları ve yalanları... Daha önce hiçbir romanda anlatılmamış bir tarihin perde arkasını yansıtan Uçurtma Avcısı, zengin bir kültüre ve güzelliğe sahip toprakların yok edilişini aşama aşama gözler önüne seriyor.
12 yaşında bir çocuktan insanlığa ders olacak 30 alıntı Çocukluk, belki de insanın yüreğinde en derin iz bırakan ve kaç yaşına gelirse gelsin geçmeyen bir yaradır. Yer yer korku, yer yer heyecan ve koskoca bir umudun parçası...
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız.
''Bence biz kör olmadık, biz zaten kördük. Gören körler mi, gördüğü halde görmeyen körler.''
Adı bilinmeyen bir ülkenin adı bilinmeyen bir kentinde, arabasının direksiyonunda trafik ışığının yeşile dönmesini bekleyen bir adam ansızın kör olur. Ancak karanlıklara değil, bembeyaz bir boşluğa gömülür. Arkasından, körlük salgını bütün kente, hatta bütün ülkeye yayılır. Ne yönetim kalır ülkede, ne de düzen; bütün körler karantinaya alınır. Hayal bile edilemeyecek bir kaos, pislik, açlık ve zorbalık hüküm sürmektedir artık. Yaşam durmuştur, insanların tek çabası, ne pahasına olursa olsun hayatta kalmaktır. Roman, kentteki akıl hastanesinde karantinaya alınan, oradan kurtulunca da birbirinden ayrılmayan, biri çocuk yedi kişiye odaklanır. Aralarında, bütün kentte gözleri gören tek kişi olan ve gruptakilere rehberlik eden bir kadın da vardır. Bu yedi kişi, cehenneme dönen bu kentte, hayatta kalabilmek için inanılmaz bir mücadele verir. Konusunun ürkütücülüğüne rağmen olağanüstü bir şiirsellikle anlatılmış bu unutulmaz roman, usta yazarın belki de en etkileyici yapıtı sizleri bekliyor.
Jose Saramago'dan eşşiz 30 alıntı
Saramago'nun müthiş bir gözlem gücüyle betimlediği bu kaotik dünya, insanın karanlık yüzünün simgesi. Körlük, ürkütücü bir roman, beklenmedik bir felaketi yaşayan bir toplumun nasıl çöktüğünün, nasıl bencilleştiğinin ve değer yargılarını yitirdiğinin hikâyesi. Ayrıca eser, Saramago'nun evrensel bir sorunu işlediği umut dolu bir romandır. Bu nedenle yerel özelliklerden itinayla uzak durur. Olay, herhangi bir zamanda herhangi bir şehirde geçmiş olabilir. Hastalığa yakalananların milliyeti önemli değildir.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayın...
Martı Jonathan Livingston - Richard Bach
"Bir kuşu özgür olduğuna ikna edebilmek neden dünyanın en zor işi? Üstelik çok kısa süren bir çalışmayla bunu kendilerinin de anlaması bu kadar mümkünken. Bu iş bu kadar güç olmak zorunda mı?
Durgun denizin minik dalgacıkları üzerinde, güneşin altın gibi ışıldadığı pırıl pırıl bir sabahtı. Sahilden bir mil uzaklıkta, denizi kucaklarcasına ilerleyen bir balıkçı teknesi, martılara kahvaltı zamanının geldiğini haber veriyordu. Binlerce martı, bir lokma yiyecek için mücadeleye girişmişti bile. İşte zor bir gün daha başlıyordu. Richard Bach tarafından 1972 yılında yazılan Martı, özgürlüğün yitirilişini ve kendimizi küçük şeyler uğruna kısıtlayarak asıl önemli olan şeyleri nasıl kaçırdığımızı anlatıyor. Martı sizi, hayata farklı bir pencereden bakabileceğiniz umut dolu bir yolculuğa çıkarıyor.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…
Sırça Fanus - Sylvia Plath
"Ne zaman dikkatimi toplamaya çalışsam, kafam bir patenci gibi kayıp kocaman bir boşlukta dalgın dalgın dönüp duruyordu."
Üniversite öğrencisi olan Esther Greenwood, 1950'lerde yayın dünyasında acımasız bir rekabetin sürdüğü New York'a büyük hayallerle gelir ve önemli bir moda dergisinde iş bulur. Kapıldığı beklentilerle karşısına çıkan fırsatların yoğunluğu, masumluğunu yitiren genç kızın zamanla kaldıramayacağı bir boyuta ulaşır ve Esther kendini tam bir karabasanın içinde bulur. Kitapta, kimlik arayışı peşinde ürkütücü bir yola giren duyarlı ve hevesli bir genç kadının üniversite yılları, yaşadığı çöküş ve gördüğü psikolojik tedaviler mizahi bakış açısı unutulmadan son derece içtenlikle işlenmiş.
Sırça Fanus'ta yaşayan Sylvia Plath'den 22 alıntı
Sylvia Plath'ın kendi yaşamından yola çıkarak kaleme aldığı ve ilk kez 1963 yılında, ölümünden bir ay önce, başka bir isim altında yayımlatmayı başarabildiği Sırça Fanus, o günün olduğu kadar bugünün insanının da metropol yaşamındaki yabancılaşmasını anlatan modern bir klasik haline gelmiştir. Yayınlandığın günden beri herkesin kendi hayatına çıkardığı bir yol hikayesi, bir çok kadının ortak sesi ve yazarın yarım bir otobiyografisi bizlere umut ve moral olmaya devam ediyor.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…