Edebiyatçılar birbirlerini nasıl anlattılar?
Türk edebiyatının en gözde yazar ve şairlerinin birbirlerini nasıl anlattıklarını biliyor musunuz? Kimileri yakın dost, kimileri adeta birer abi kardeş, kimileriyse uzaktan tanışıktılar. Erdem Bayazıt'tan Nuri Pakdil'e, Cemal Süreya'dan Sabahattin Ali'ye, Ahmet Hamdi Tanpınar'dan Mehmet Akif Ersoy'a, Rasim Özdenören'den Necip Fazıl Kısakürek'e ünlü edebiyatçıların birbirleri hakkında kaleme aldıkları sözleri sizler için derledik.
Giriş Tarihi: 29.08.2019
10:02
Güncelleme Tarihi: 29.08.2019
10:08
MUSTAFA KUTLU’YA GÖRE ‘SABAHATTİN ALİ’
"Sabahattin Ali insan problemlerine bir hikâyeci olarak değinirken asla filozof tavrı takınmaz...
… Toplum kişi münasebetlerini verirken bizim görüntülerimizi yansıtmıştır. Özde beraber olduğu için genellemelerinde yanılmaya düştüğü söylenemez. Ancak sübjektif değerlendirilmelerin öngörüldüğü kişisel olaylar hariç. Öncelikle kendinden bahseden şiirlerinde topluma karşı takındığı tavır bir hesaplaşmanın neticesiymiş gibi görünür. Toplumu suçlamalarında buruk bir duygulanmanın izleri görülmektedir."
NİHAL ATSIZ’A GÖRE ‘MEHMET ÂKİF ERSOY’
"Âkif'in memleketten uzaklaşmış olmasını onun pek yüksek seciyeli olmasıyla izah ederim. Hissen, fikren ve vicdanen taraftar olmadığı şeyleri kabul eder gibi görünmek küçüklüğüne düşmemiştir. Âkif'in Mısır'a kaçışı "beğenmediğim şeyleri alkışlayamayacağım" diyen namuslu ve merdane bir harekettir."
CEMAL SÜREYA’YA GÖRE ‘AHMED ARİF’
"Bir şair: Ahmed Arif Toplar dağların rüzgârlarını Dağıtır çocuklara erken"
AHMET HAMDİ TANPINAR’A GÖRE ‘ORHAN VELİ’
"Daha orta mektebin birinci sınıfında talebem olan Orhan'ı Cerrahpaşa Hastanesi'nde son defa oksijen çadırının altında yarı çıplak, güçlükle nefes alır ve o kadar güzel hayallerin yakaladığı dünyamızı yalnız akı görünen gözlerinden boşanırken gördüğüm günü hiçbir zaman unutamam. Şiirimize tatlı anlaşmazlığı ve lezzeti getiren zekâ, kendisi olmaktan çıkmıştı."
RASİM ÖZDENÖREN’E GÖRE ‘ERDEM BEYAZIT’
"O, benim için ayrıntı avcısı demişti, ben de onun için şiir avcısı diyorum. İyi şiiri bir bakışta teşhis ederdi. Gençliğimizin heyheyli günlerinde Maraş caddelerini şiir okuyarak arşınlarken çoğu şiiri ilk kez onun yorumuyla dinlemişizdir. Yumuşak davudî sesiyle şiir okumanın hakkını verirdi. Benim 53 yıllık dostumdu. Bu kelimeyi özellikle telaffuz etmek istiyorum. Bunca yıl, onunla hem edebiyat yolunda, hem hayatın günlük, gündelik dağdağası arasında birlikte yürüdük. Kısa sürelerle birbirimizden ayrı kalmışlığımız olmuşsa da bu kısa kesintiler hiçbir zaman bir arada bulunuşumuza halel getirmemiştir. Ömrü boyunca şiirden kopmadı. Şiiri romandan, romanı biyografiden, biyografiyi tarihten, tarihi destandan, destanı hayattan ayrı görmeyen bir okuma etkinliğini ömür boyu sürdürdü."