Arama

Edebiyatımızda Ramazan ayını konu edinen 10 şiir

Manevi güzelliklerle dolu olan Ramazan ayı müminler için bir rahmet ve mağfiret mevsimidir. Bu kıymetli zaman dilimini ibadet ve iyiliklerle değerlendiren mümin ebedi mutluluğun kapısını açar. Peygamberimiz faziletlerle dolu olan bu aydan söz ederken, "Evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu cehennemden kurtuluştur." buyurmuştur. Mübarek Ramazan ayı, edebiyata da yansımış, önemli şairlerimiz Ramazan ve orucun önemine dair satırlar kaleme almışlardır. İşte edebiyatımıza yansıyan Ramazan ayını konu alan 10 şiir...

  • 2
  • 10
Nahifi
Nahifi

"Rükn-i İslam'ın biri ey nîk-nâm
Oldu rükn-i rûze-i şehr-i siyâm"

(Ey iyi kimse, İslâm'ın şartlarından, esaslarından biri de Ramazan orucudur.)

nîk-nâm: İyi nam kazanmış, iyi adlı, iyi ünlü.
şehr-i sıyam:Oruç ayı, Ramazan.

  • Nahîfî, Türk edebiyatında en çok na't yazan isimler arasında zikredilir. Ayrıca Yunus Emre etkisinde birçok ilâhi kaleme almış ve bunların çoğu bestelenmiştir. "Göz gördü gönül sevdi seni ey yüzü mâhım" mısraıyla başlayan gazeli, ikisi Hamâmîzâde İsmâil Dede'ye ait olmak üzere beş ayrı makamda dört sanatkâr tarafından bestelenmiş olup klasik Türk mûsikisinin günümüzde de zevkle dinlenilen örnekleri arasındadır.

Hammamizade İsmail Dede Efendi'nin besteleri

  • 3
  • 10
Nabi
Nabi

Nabi'nin oğlu Ebu'l-Hayr Mehmed için yazdığı "Hayriyye" mesnevisinde de oruçla ilgili "Der Beyan-ı Şerefi Farz-ı Sıyam" adlı bir bölüm vardır. Bu bölümden bazı beyitler şöyledir:

"Bî-maraz tâ ola cisminde tüvan
Eyleme fevt-i siyâm-ı ramazan

Savmdır kullarına lutf-ı Hudâ
Savma bizzat eder Allah cezâ

Savm bir mâide-i rahmettir
Nûrdan sâime bir hil'attır"

*(Hasta olmayıp sıhhatte oldukça Ramazan orucunu sakın terk eyleme. Oruç, Allah'ın kullarına bir lütfudur. Orucun sevabını bizzat Allah verir. Oruç Rahmetin sofrasıdır. Oruçlu olan, nurdan bir elbise giymiştir. Peygamber efendimiz diyor ki oruç kokanın nefesi, Allah katında miski amberdir.)

  • Hikemî tarzın öncüsü olan Nabi, 17. yüzyılda yaşayan divan şairiydi. Nabi'nin çocukluğu, yokluk ve sefalet içerisinde geçse de burada iyi bir eğitim aldı, Arapça ve Farsça öğrendi. Edebiyata tefekkür anlayışını getiren Nabi, Osmanlı'nın en önemli şairlerindendi. Onun şiirlerinde mevcut dünya ve hayat görüşü, kendisinden sonra gelen şairleri etkileyerek Nabi okulu diye adlandırılabilecek hikemi bir şiir okulunun doğmasını sağladı.

Mütefekkir şair Nabi kimdir? Nabi'den alıntı ve öğütler...

  • 4
  • 10
Bursalı İsmail Hakkı
Bursalı İsmail Hakkı

"Sâye saldı ehl-i imân üstüne
Hamdülillah geldi mâh-ı ramazan
Doğdu ol nur ehl-i irfan üstüne
Hamdülillah geldi mâh-ı ramazan

Bağlayıp şeytânı bende vurdular
Cümleten ağyâr-ı Hakk'ı sürdüler
Ehl-i Hakk ol ayda Hakk'ı gördüler
Hamdülillah geldi mâh-ı ramazan"

sâye: Himaye, sahip çıkma, koruma..
ehl-i imân: İman ehli.
ehl-i irfan: Cenab-ı Hakkı tanıyıp bilen, hak ve hakikatin özüne ve esasına ulaşan, bilgi ve marifet sahibi kimseler.

  • 5
  • 10
Tevfik Fikret
Tevfik Fikret

"Tâ çocuklukta mâh-ı gufrânın
Şöyle bir levha-i mutahherde
Bana manzûr olurdu timsâli

Muttasıl zikr eder ibâdet eder;
Bin huşû' u hulûs u hürmetle
Her sücûdunda çeşm-i hak-bîni…"

mâh-ı gufrân: Günahların bağışlandığı ay..
mutahher: Temiz. Pâk.

Küçük yaştan beri şiirle ve resimle uğraşan Tevfik Fikret'in ilk şiir denemeleri divan edebiyatı tarzındadır. Gençlik yıllarında, eski şiir anlayışını sürdürmeye çalışan Muallim Nâci ve Muallim Feyzi'den etkilenmiş, bu etki Recâizâde Mahmud Ekrem ve Abdülhak Hâmid'i tanıdıktan sonra onların tarafına doğru yön değiştirmiştir. Fikret'in daha çok Mirsad, Ma'lûmât, Maârif ve Mekteb dergilerinde çıkan bu döneme ait şiirlerinde bir yenilik görülmez. Daha ziyade romantik aşk ve tabiat konularını işlediği bu şiirlerden bir kısmını Rübâb-ı Şikeste'nin "Eski Şeyler" bölümüne dahil etmiştir.

  • 6
  • 10
Mehmet Akif Ersoy
Mehmet Akif Ersoy

"Yâ Rab, şu muazzam Ramazan hürmetine,
Kaldır aradan vahdete hâil ne ise;
Yâ Rab, şu asırlarca süren tefrikadan,
Artık ezilip düşmesin ümmet ye'se.
Mâdâm ki verdin bize bir rûh-i nevîn...
Yâ Rab, daha bir nefha-i te'yîd insin!"

hâil: İki şey arasında veya bir şey önünde perde olan, manî olan, arayı kapıyan, engel.

  • İslâm ve vatan aşığı, İstiklâl Marşı'nın güftekârı, "vatan şairi" Mehmet Âkif Ersoy'un bütün hayatı mücadelelerle geçti. O aynı zamanda bir ıstırabın bir hüznün faziletin yansıtıcısıydı. Millî Mütareke döneminde kurtuluş hareketlerine destek veren Mehmet Âkif, millî şiirimizin dizelerine imzasını attı. Osmanlı'nın sancılı dönemlerinde insanlara kucak açarak onları birliğe beraberliğe çağırdı.

Vatan şairi Mehmet Âkif'den alıntılar

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN