Edebiyatımızdaki sıra dışı kahramanlar
Edebiyatımızda öyle kahramanlar vardır ki sıra dışılıklarıyla hemen bizleri kendisine bağlar. Bu kahramanlar genel itibariyle edebiyatta sıklıkla işlenen "delilik" teması ekseninde kurgudaki yerlerini almıştır. Akıl çağında, bu sıra dışı kahramanların dünyasına şahitlik etmek, okuyucuya bilmediği dünyaların kapısını aralamak noktasında oldukça faydalıdır. Peki, edebiyatımızın sıra dışı kahramanları kimlerdir? Bu kahramanlar okuyucuyu hangi kavramları yeniden düşünmeye yönlendirir?
Giriş Tarihi: 05.10.2020
16:19
Güncelleme Tarihi: 06.12.2021
10:01
"Çok daha ferah olmalıdır, Cinnet dedikleri şu cennet, şu akıl zindanlarımızdan."
📌Aylak Adam'ın Zebercet'i, Puslu Kıtalar Atlası'nın Uzun İhsan Efendi'si, Bir Adam Yaratmak eserinin Hüsrev'i, Huzur'un Suat'ı hafızalarımıza kazınan sıra dışı kahramanlardan yalnızca birkaçı... Bu kahramanlara farklı açılardan bakmak; eserleri yeniden anlamlandırabilmek için başvuracağımız yöntem... Gelin onların esrarengiz karakterlerine kısa bir göz atalım...
KÖTÜLÜK SUAT İÇİN ESTETİĞİN TA KENDİSİYDİ
Suat, Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Huzur romanında yer alan karakterlerden biridir. Romanın baş kahramanı değildir fakat romandaki bütün dengeleri alt üst eden kişi olması dolayısıyla kurgudaki yeri tartışılmazdır. Suat, romandaki kötülük çiçeklerini elleriyle besleyen sıra dışı bir detaydır.
"Hayır, yavrucuğum inanmıyorum. Bu saadetten mahrumum. İnansaydım mesele değişirdi. Bilseydim ki vardır, insanlarla hiçbir davam kalmazdı. Yalnız onunla kavga ederdim. Her an bir yerde yakalar, bana hesap vermeye mecbur ederdim."
📌Saadetin varlığına inanmayan Suat, romandaki çatışma unsurunu besler. İnandığı değerler sorgulansın diye baş kahraman Mümtaz'ın karşısına çıkarılmış gibidir. Fakat diğer yan karakterlerdeki gibi yalnızca zıtlıkları belirgin hale getirmek için bir araç konumunda değildir. Suat kendi sesiyle var olabilen bir karakterdir hatta öyle ki roman içindeki bütün kahramanların bastırmaya çalıştıkları iç sesi gibidir; insanın zaaflarını, acını, üzüntülerini fısıldayan bir iç ses...
"Bir huzursuzluğun romanı: Huzur"
📌Romanın sonu Suat'ın intiharı ile gerçekleşir. Bu intihar aynı zamanda Mümtaz ve Nuran aşkının da sonunu getitir. Suat, ilginç karakterine yaraşır bir ölümle hayatını sonlandırmıştır.
📌Nurdan Gürbilek Kötü Çocuk Türk isimli çalışmasında Suat hakkında"Türk edebiyatının az sayıdaki şeytani, ama bir o kadar da sefil kahramanlarından biri" şeklinde tanımlama yapmıştır. Tüm olumsuz özelliklerine rağmen Suat karakterini edebiyatımızın en ilginç, kimi zaman ürkütücü unutulmaz kahramanlarından biridir.
📌Huzur romanında Suat'ın intihar etmeden evvel yazdığı ve Nuran ile Mümtaz'ı dehşete düşüren bir mektuptan sıklıkla bahsedilmektedir. Tanpınar, Suat'ı roman içinde yeterince derinleştiremediğini düşünmüş ve sadece Suat'a özel, onun mektuplarından müstakil bir kitap ve aynı zamanda Huzur'un devamını çıkaracağını dile getirmişti. Bu eserini yazmasına rağmen kitap olarak yayımlatmamıştı. Kitap, Suat'ın Mektubu ismiyle Handan İnci tarafından kurulan Tanpınar Araştırma Merkezi'nin hazırlanan ilk ürünü olarak 2018'de yayımlanmıştır.
ŞİOZOİD BİR OTEL KATİBİ: ZEBERCET
Anayurt Oteli Yusuf Atılgan'ın 1973'te yayımladığı ve çalışmaya konu olacak Zebercet isimli kahramanın yer aldığı romanıdır.
📌Roman, Anayurt Oteli'nin on sekiz yıldır kâtipliğini yapan Zebercet'in, gecikmeli Ankara treniyle gelen kadından hoşlanmasını, ardından hayatını değiştirmeye yönelik girişimlerini, kadını beklediği süreçte yaşamış olduğu buhranları, ikilemleri, uzak olduğu toplumdan daha da fazla uzaklaşmasını, son kertede ise Zebercet'in bir cinayet ve bir intiharla biten yaşamını konu edinir.
📌Zebercet, toplumdan uzaklaşan, benlik bölünmesi yaşayan kişileri tanımlamada kullanılan şizoid kişilik bozukluğuna sahiptir. Kahraman doğup büyüdüğü kasabada çalıştığı otelin bulunduğu sokaktan bir adım öteye hemen hiç geçmemiş ve tüm gününü otelin içinde geçirmekten hiç yakınmayan sessiz ve biraz da 'garip' bir insandır.
Şizoid kişilik bozukluğu:
Dikkatini dış dünyadan uzaklaştırarak kendi iç dünyasına yönelten, toplumla yabancılaşmış, soğuk kimi zaman hissiz insanları tanımlamak amacıyla kullanılan bir kavramdır.
📌İlk defa gecikmeli Ankara treniyle otele gelen bir kadına duyduğu hisler nedeniyle rutinini değiştirmeye çalışan Zebercet, yeniden toplumla barışabilmek için birtakım adımlar atar. Başkaları ile iletişim kurmaktansa ölümü tercih eden Zebercet'in asıl korkusu ölüm değil, başkaları ile iletişim kurmak ve onlar tarafından yargılanmaktır. Nitekim dış dünyayla her iletişimde de kahraman bu sorunlarla karşılaşır.
📌Bir türlü yaşadığı toplumla hatta çoğu zaman kendisiyle barışamayan Zebercet, tahammül edemediği yaşamına, doğduğu yatakta son verir. Filme de uyarlanan Anayurt Oteli'nin baş katibi Zebercet, kuşkusuz ki edebiyatımızdaki en sıra dışı kahramanların öncüsüdür.