Edebiyatımızın usta kalemlerinden kar şiirleri
Dört gözle beklediğimiz kar, yurdu etkisi altına almaya başladı. Gökyüzünden yere inen bu beyaz mucize, insanların kalbini huzurla kaplar. Doğanın armağanıdır aynı zamanda. Her bir tanesinde ayrı gizemi barındırır. Nitekim, birçok yazar ve şair doğanın bu eşsiz şöleninden ilham alarak eserlere imza attı. Cahit Sıtkı Tarancı karı,"Yağan beyaz sükut, bir mahşer" olarak tanımlar. Sizler için edebiyatımızın usta kalemlerinden kar şiirlerini derledik.
Giriş Tarihi: 17.01.2021
12:07
Güncelleme Tarihi: 17.01.2021
14:03
Bin yıldan uzun bir gecenin bestesidir bu. Bin yıl sürecek zannedilen kar sesidir bu.
Bir kuytu manastırda duâlar gibi gamlı, Yüzlerce ağızdan koro hâlinde devamlı,
Bir erganun âhengi yayılmakta derinden... Duydumsa da zevk almadım İslav kederinden.
Zihnim bu şehirden, bu devirden çok uzakta, Tanbûri Cemil Bey çalıyor eski plâkta.
Birdenbire mes'ûdum işitmek hevesiyle Gönlüm dolu İstanbul'un en özlü sesiyle.
Sandım ki uzaklaştı yağan kar ve karanlık, Uykumda bütün bir gece Körfez'deyim artık!
Yahya Kemal
Yahya Kemal kimdir? Yahya Kemal'in şarkılara dönüşen şiirleri...
Lambayı yakma, bırak, sarı bir insan başı düşmesin pencereden kara. Kar yağıyor karanlıklara. Kar yağıyor ve ben hatırlıyorum. Kar… Üflenen bir mum gibi söndü koskocaman ışıklar.. Ve şehir kör bir insan gibi kaldı altında yağan karın. Lambayı yakma, bırak! Kalbe bir bıçak gibi giren hatıraların dilsiz olduklarını anlıyorum. Kar yağıyor ve ben hatırlıyorum
Nazım Hikmet
"Aynı göğün uzak yıldızları" Necip Fazıl ve Nazım Hikmet'in kesişen yolları
Kardır yağan üstümüze geceden, Yağmurlu, karanlık bir düşünceden, Ormanın uğultusuyla birlikte Ve dörtnala, dümdüz bir mavilikte Kar yağıyor üstümüze inceden
Sesin nerde kaldı, her günkü sesin, Unutulmuş güzel şarkılar için Bu kar gecesinde uzaktan, yoldan Rüzgâr gibi tâ eski Anadolu'dan Sesin nerde kaldı? Kar içindesin!
Ahmet Muhip Dıranas
uzun rüzgarlar karanlığın dalgın sansarları atlayıp dağıtırlar telaşlarıyla ürperen karları sihirli bir lambadır bardaktaki güller gecede
yıldızlar donmuş göllere düşen buz billurları düşten geyikler kudurtur kızıl buğulu kurtları bir ulumadır kanlı/açlıkları uzar gecede
duman dumana kaybolur kar ışığında kısrakları nedir saklı bir özlem midir kızak çıngırakları geçen yüzyıldan kalma bulutlu bir pencerede
köpekler mi sarmıştır kar uykusunda koruları yankılanır saltanatlı bir geçmişten av boruları yalan değildir yaşanmıştır kimbilir ne zaman nerede
dinmez boşluklarda karın soğuk ve sürekli ısrarı yumuşak hantallığıyla kaplayışı uçurumları kül mavisi bir pus ufka bir perde çeker de
kayıp kervanlar belirir uyandırıp korkunç hanları duyulur batmış şehirlerin boğuk sabah ezanları kılıç gibi bir mehtabın yarattığı o depremde
getirir akla çocukluktan bilinmez hangi soruları kar gecesi uyandırır ölüme değin korkuları yalnızlık bir samanyoludur genişler düşüncede
Attila İlhan
Attila İlhan'ın şiirlerindeki bilinmeyen hikayeler
Esiyor tane tane yine beyaz bir rüzgar. Söyleyin hangi kuşun kanatları yolundu? Yine hangi ağaçtan döküldü bu yapraklar? Yağan beyaz bir sükut, bir mahşerdir sanki kar! Bir hicret sevdasıdır ruhumu sardı yine. Ruhum gibi pervasız yoldaşlar da bulundu. Ruhum karıştı gitti bu kar tanelerine; Şimdi yağan kar değil, ruhumdur kar yerine.
Cahit Sıtkı Tarancı