Arama
Engelliler için yazılmış 25 kitap
Bir an sonrasını bilmediğimiz bir hayat yaşıyoruz. Sağ salim uyandığımız bir günü kim bilir kaç kişi bir engeliyle sonlandırıyor. Empati kurmak içinse en güzel yollardan biri de kitaplar. Deneyimlerin ötesinde her halin bulunduğu kitaplar ile hayatımızın normal akışına müdahale olur. İşte, engelleri ortadan kaldıran 25 kitap.
"Evet, ben, cılız, zayıf, eksik ve kusurluyum… Ne gücün sadık kölesiyim ne de yetke sahibiyim!
Sağlamlık, beni "anormal" olarak görüyor ya!.. Ben bunu lütuf olarak alıyorum… Çünkü baskın bir grubun içinde değilim... Onu bunu dikizleyip bir ad takmıyorum…
"Sakatlığa Övgü", kuşaktan kuşağa aktarılan, sakatlarla ilgili her türlü negatif düşünce, hurafe ve ön yargıya bir başkaldırıdır. Bu tür zihniyetlerle insanı toplumdan yalıtan; onu, düzgün çalışan bir makineye çeviren anlayışlara karşı bir duruştur. Bu kitapta, doğanın içinde bile farklılıklar varken kusursuzluğu aramanın anlamsızlığı dile getiriliyor. "Sakatlığa Övgü" bir başarı öyküsü değildir.
Birsen Başar Otizmle Yaşamak'ta bir otistiğin insanlara yabancı gelen ruh halini, açık ve içten bir dille anlatıyor. Otizmle Yaşamak, otizm konusunda farkındalık yaratmak adına herkesin okuması gereken sarsıcı olduğu kadar da umut verici bir kitap. Yüksek fonksiyonlu otizm ve Asperger sendromlu çocukların aileleri için bir başucu kitabı niteliğindeki Otizmle Yaşamak, okuyanları hüzünlendirse de, kitabın kahramanının yaşama olan tutkusunu gördükçe de cesaret aşılıyor.
Bu kitap, öylesine can alıcı bir hayat serüvenine dayanıyor ki, hem yarı (baş tanığı), hem de yayıncısı için en büyük güçlük ona "tek" bir isim bulmak konusunda doğuyor: "Down Sendromlu Oğlumla 17 Yıl" mı demeliydik, "Yalnız Değilsiniz" mi? "Ben Bu İşi Başardım" mı en doğru başlık olurdu, yoksa "Yaşamın Dışlanan Gerçek Yüzü" mü?
Sedef kabuğunun aralanmasından ürken bir inci tanesi, bir otizmli...
Ailesinin tüm ilgisinin, sevgisinin kardeşinde toplandığına inanan, yabancı kollarda ilgi, yanlış kalplerde sevgi arayan abla...
Acılarıyla yüzleşmekten kaçan, kadından kadına koşan, her kadında biraz daha yalnızlaşan baba...
Acılara, sıkıntılara, aldatılmalara rağmen ailesini
ayakta tutmaya çabalayan anne...
Kelebek ve Dalgıç, yaşanmış bir hikâyenin anlatısıdır. Jean-Dominique Bauby beyin kanaması geçirir; yolunda giden hayatı artık bir çıkmaza girmiştir. Onun için hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Artık vücuduyla yapabildiği tek şey, göz kapaklarından birini oynatabilmektir. İnsanlarla iletişim kurmak için kullanabileceği tek yol budur.