Arama
Engelliler için yazılmış 25 kitap
Bir an sonrasını bilmediğimiz bir hayat yaşıyoruz. Sağ salim uyandığımız bir günü kim bilir kaç kişi bir engeliyle sonlandırıyor. Empati kurmak içinse en güzel yollardan biri de kitaplar. Deneyimlerin ötesinde her halin bulunduğu kitaplar ile hayatımızın normal akışına müdahale olur. İşte, engelleri ortadan kaldıran 25 kitap.
Bu kitap, öylesine can alıcı bir hayat serüvenine dayanıyor ki, hem yarı (baş tanığı), hem de yayıncısı için en büyük güçlük ona "tek" bir isim bulmak konusunda doğuyor: "Down Sendromlu Oğlumla 17 Yıl" mı demeliydik, "Yalnız Değilsiniz" mi? "Ben Bu İşi Başardım" mı en doğru başlık olurdu, yoksa "Yaşamın Dışlanan Gerçek Yüzü" mü?
Sedef kabuğunun aralanmasından ürken bir inci tanesi, bir otizmli...
Ailesinin tüm ilgisinin, sevgisinin kardeşinde toplandığına inanan, yabancı kollarda ilgi, yanlış kalplerde sevgi arayan abla...
Acılarıyla yüzleşmekten kaçan, kadından kadına koşan, her kadında biraz daha yalnızlaşan baba...
Acılara, sıkıntılara, aldatılmalara rağmen ailesini
ayakta tutmaya çabalayan anne...
Kelebek ve Dalgıç, yaşanmış bir hikâyenin anlatısıdır. Jean-Dominique Bauby beyin kanaması geçirir; yolunda giden hayatı artık bir çıkmaza girmiştir. Onun için hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Artık vücuduyla yapabildiği tek şey, göz kapaklarından birini oynatabilmektir. İnsanlarla iletişim kurmak için kullanabileceği tek yol budur.
Biyografik roman tarzından kaleme alınmış bu kitap özgüven ve bitip tükenmek bilmeyen bir azmin öyküsü. Fatma Eyi… 38 yaşında, hayata gülümseyen gözleriyle bakan, sevgi dolu biri. Beyincikteki hareket kontrolünü sağlayan damarı tıkalı olarak dünyaya geldi. Bu, hayatı boyunca yürüyememesi ve ellerini kullanamaması demekti ancak bu durum ona engel olamazdı, olmadı da...
Fatma Eyi vazgeçilmezi olan engelini hayatı boyunca problem etmedi. Bunu kabul etti ve engeliyle yapabileceğine inandığı her şeyi yaptı.
Onur, doğumda yapılan bir hata nedeniyle hayatının geri kalanını spastik engelli olarak geçirmek zorunda kaldı. Konuşamamasına ve yürüyememesine rağmen, gök kubbe altındaki sözleriyle başka bir hayatın da olabileceğini müjdeliyor.
Söz uçar, yazı kalır, Onur sana baktığı yerde yaşamı bir kez daha hatırlatır. Yalnızca sol başparmağını kullanarak yazdığı bu kitapla ve bir tutku hâline gelen satranç sevgisiyle sevgili Onur, " Vezirsiz başladığım satranç oyununda, hayata karşı iyi bir oyun çıkarıyordum."