Arama

Fikriyat’tan mutlaka okunması gereken kitap listesi

Çağının tanığı olmanın kabullenmekten değil, yüzleşmekten geçtiğini her eylemiyle bir kez daha anlatan George Orwell'ın, gerçek isminin Eric Arthur Blair olduğunu biliyor muydunuz? Ya da kod adı, 'Agent Argo' olan ünlü yazar Ernest Hemingway'in, bir ajan olarak çalıştığını? Fikriyat, sizler için mutlaka okunması gereken kitap listesini derledi.

  • 5
  • 51
Üç İstanbul - Mithat Cemal Kuntay
Üç İstanbul - Mithat Cemal Kuntay

Bugüne kadar yapılmış bütün sıralamalarda daima ilk 10'a girmiş olan efsanevi romandır. Yirmiyi aşkın, önde gelen roman kahramanı, bir romanı roman yapan bütün ruh çözümlemeleri ile karşımıza çıkıyor. Bir o kadar sayıda gerçek tarihi kişilikler ile başka yardımcı unutulmaz tipler romana ustaca yedirilmiş... Simsiyah ve otuz üç yıl sürmüş Abdülhamit dönemi baskısıyla "İstibdat İstanbul'u"... Ve bütün bu İstanbullar'ı dikey olarak kesen bir yazar hayatını konu ediniyor.

Satın almak ve kitabı incelemek için tıklayınız...

  • 6
  • 51
Otomatik Portakal - Anthony Burgess
Otomatik Portakal - Anthony Burgess

Burgess şöyle der: "İngiliz argosunda bir deyiş vardır: Uqueer as a clockwork orange." Bu deyiş, olabilecek en yüksek derecede gariplikleri barındıran kişi anlamına gelir. Otomatik Portakal adı gerçekte buradan gelir. Eser, Alex isimli şiddet taraftarı bir gencin öyküsü etrafında gelişiyor. "iyilik ve kötülük" kavramlarını, "şiddet, suç ve ceza" tabanına koyup inceleyen bir eserdir. Kendine has bir atmosfere sahip olan eser, kin ve nefret dolu anlatımla bu türde öne çıkıyor. Eser suç işleyen bireyleri devletin istediği şekilde tek tipleştirilip, birer otomatik makine haline getirilmesini betimliyor. Yazar okuyucuya, insan iyiliğini, iradesini, adaletini sorgulatıyor. Otomatik Portakal, Anthony Burgess'in aynı adlı yapıtından uyarlanan 1971 yılında yayınlandı.

Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…

  • 7
  • 51
Kubbeler - Arif Nihat Asya
Kubbeler - Arif Nihat Asya

"Tapduk, eşikte ayağına takılanın kim olduğunu sorunca Ana Bacı'dan "Yunus... cevabını almış; Tapduk Emre "Bizim Yunus mu? dediği zaman sevincinden dünyalar Yunus'un olmuş. Ey büyük Yunus, ey yarınların Yunus'u: Bugün burada çevrendeyiz. Belki günde beş vakit geçtiğin yoldayız. Tapduk'un yerinde sen varsın, senin yerinde biz. Bu toplananların kimler olduğunu merak edip sorarsan elbet biri çıkıp "Ahmet, Mehmet, Ârif... diyecektir. "Bizim Ahmet mi, bizim Mehmet mi? dersen ne mutlu bize! Hele "Bizim Ârif mi? deyiverirsen ne mutlu bana!

Satın almak ve kitabı incelemek için tıklayınız...

  • 8
  • 51
Palto - Nikolay Vasilyeviç Gogol
Palto - Nikolay Vasilyeviç Gogol

"Gogol'ün Palto'sunda, toplumsal hayatın kıyısında yer alan "silik" bir karakter olan Akakiy Akakiyeviç adlı sıradan bir "devlet memuru"nun trajikomik hikâyesi anlatılıyor. Trajik olanla komik olanın ustaca bir araya getirildiği bu hikâye, gerek Rus edebiyatını gerekse dünya edebiyatını yarattığı karakter itibariyle derinden etkiledi. Akakiyeviç, modern hayatın bürokratik mekanizmaları içine çekilmiş, para sıkıntısı çeken, işini kaybetmekten ürken, çevresindeki insanlar tarafından sürekli aşağılanan, ezilip hor görülen bir memurdur. Kendini gerçekleştirdiği tek eylemse, "şevkle" yaptığı işidir.

Bu işte, yani mektupları temize çekme işinde sadece kendine ait, hoş bir dünya bulurdu. İşini yaparken duyduğu mutluluk yüzünden okunurdu; bazı harfler gözdesiydi ve sıra bu harfleri yazmaya geldiğinde kendinden geçer, gözlerini kırpıştırır, gülümser ve sanki dudaklarıyla kalemine yardım ederdi. Yüzüne bakınca kaleminin ucundan hangi harfin dökülmekte olduğu kolayca anlaşılırdı.

Kara kışın soğuğundan korunmak için bir paltoya ihtiyaç duyan Akakiyeviç'in, bu paltoyu güç bela edinmesiyle birlikte bütün hayatı altüst olur, komik olan yerini trajik olana bırakır.

Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…

  • 9
  • 51
Yüzyıllık Yalnızlık - Gabriel García Márquez
Yüzyıllık Yalnızlık - Gabriel García Márquez

"Yüzyıllık Yalnızlık'ı yazmaya başladığımda, çocukluğumda beni etkilemiş olan her şeyi edebiyat aracılığıyla aktarabileceğim bir yol bulmak istiyordum. Çok kasvetli kocaman bir evde, toprak yiyen bir kız kardeş, geleceği sezen bir büyükanne ve mutlulukla çılgınlık arasında ayrım gözetmeyen, adları bir örnek bir yığın hısım akraba arasında geçen çocukluk günlerimi sanatsal bir dille ardımda bırakmaktı amacım. Yüzyıllık Yalnızlık'ı iki yıldan daha kısa bir sürede yazdım, ama yazı makinemin başına oturmadan önce bu kitap hakkında düşünmek on beş, on altı yılımı aldı. Büyükannem en acımasız şeyleri, kılını bile kıpırdatmadan, sanki yalnızca gördüğü olağan şeylermiş gibi anlatırdı bana. Anlattığı öyküleri bu kadar değerli kılan şeyin, onun duygusuz tavrı ve imgelerindeki zenginlik olduğunu kavradım. Yüzyıllık Yalnızlık'ı büyükannemin işte bu yöntemini kullanarak yazdım. Bu romanı dikkat ve keyifle okuyan, hiç şaşırmayan sıradan insanlar tanıdım. Şaşırmadılar, çünkü ben onlara hayatlarında yeni olan bir şey anlatmamıştım, kitabımda gerçekliğe dayanmayan tek cümle bulamazsınız."

Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN