Arama

Fuzuli’nin ustalığıyla bir kaleme binlerce benzetme: Kalem Kasidesi

Kalem kasideleri (kalemiyyeler), hem kaside olmaları hem de kültür ve medeniyetimizde önemli bir yer işgal eden kalemden bahsetmeleri dolayısıyla önemli bir türdür. Kalemiyye yazan şairlerin başında Fuzuli gelmektedir. Fuzuli, otuz beş beyitten oluşan Kalem Kasidesi'ni Vezir Celâlzâde Mustafa Çelebi'yi övmek için yazmıştır. Peki, her bir beytinde farklı anlam kapıları aralayan Kalem kasidesi nasıldır? 16. yüzyılın sanat ve edebiyat hayatı ile ilgili bize hangi ipuçları sunar? İşte şerhiyle beraber Fuzuli'nin Kalem Kasidesi...

Yazanda mim ü elif ol kad ü dehâna şebih
Kemâl ü sihrine çok kıldı iftihâr kalem

Kalem, "mim" ve "elif" harflerini sevgilinin boyuna ve ağzına benzeterek yazdığında, sihirli gücü ve sanatının kudreti ile iftihar etti.

📌Bir önceki beyitte ressama benzetilen kalem, bu beyitte bir büyücü ve sihirbaza benzetilmiştir. Büyücüler birtakım harfler semboller yazarak insanların hayatlarını değiştirmeye çalışırlar. Tıpkı kalem de bir büyücü gibi "mim" ve "elif" harflerini sevgilinin dudağı ve boyu şeklinde çizerek büyü yapmıştır.

Divan şiirinde sevgilinin dudağı, küçüklük bakımından "mim" harfine; boyu ise uzunluk bakımından "elif" harfine benzetilmiştir.

Velî hırâm ü tekellüm verir de âciz olup
Hatına çekti hat ü oldu şerm-sâr kalem

Kalem her ne kadar şiir yazdığında ölüyü diriltiyor ve konuşturuyorsa da o güzel sevgilinin tasvirini yaparken yüzü utanmaktan kıpkırmızı oldu.

📌Kamıştan yapılan kalem, sertleşmesi için değişik maddelerin içinde bekletildiği ve bir nevi yandığı için rengi siyaha çalan bir kırmızıya dönüşür. Şair kalemin bu durumundan yararlanmak için, güzel sebep bulma anlamına gelen "hüsnütalil" sanatına başvurur. Yani Fuzuli'nin şiirine göre kalem burada sevgilinin güzel yüzünü tasvir ederken utandığı için kıpkırmızı olmuştur.

Ne yerde kim yügürür nâfe nâfe müşg döker
Tutup durur revîş-i âhu-yi Tatâr kalem

Kalem her nerede koşturup durursa, yürüyüşünü Hoten ceylanının yürüyüşüne benzeterek, oraya halka halka müşk(koku) saçar.

📌Kalem bu beyitte ise Tatar ülkesinde yaşayan bir çeşit ceylana benzetilmektedir. Tatar ceylanları "nafe" adı verilen bir çeşit güzel kokuyu göbeğinde taşır. Çok eskiden beri güzel koku yapımında ana madde olarak kullanılan "nafe" den misk isimli parfüm üretilmektedir.

Fuzuli, kalemi Tatar ceylanının göbeğinden düşen ve halkalı bir görünüme sahip olan "nafe"ye benzetmiştir. Burada eskilerin mürekkebin içerisine güzel kokulu maddeler koyması adetine bir hatırlatma da vardır.

Huceste Hızr'dır Âb-i Hayât içmek için
Zaman zaman zulemâta kılar güzâr kalem

Kalem, tıpkı mübarek Hızır gibi, ebedilik suyunu içmek için zaman zaman karanlıklar ülkesine yolculuk eder.

📌Fuzuli bu beyitte Hızır efsanesine telmihte bulunur bu sebeple kalemi Hızır'a benzetmiştir. Hızır'ın ölümsüzlüğü bulmak için karanlıklar ülkesine gittiği gibi kalem de yazı esnasında sık sık mürekkep hokkasına girip çıkar bu durum Hızır'ın karanlıklar ülkesine gidip gelmesine benzetilmiştir.

Fuzuli 17. Beyite kadar kalemi övmüş, kalemi sembolize bir biçimde kullanarak türlü nesnelere ve varlıklara benzetmiştir. Bu beyitten sonra ise kasidenin asıl yazılma amacı olan Mustafa Çelebi'ye övgü kısmı başlamıştır.

Anunçün elden ele gezdirir ekâbir kim
Tapıptır Âsâf-ı devrândan i'tibâr kalem

Kalem, devrin en kudretli veziri (Mustafa Çelebi'den) itibar elde etmiş olduğu için, büyük adamlar hep onu elden ele gezdirirler.

📌Bu beyitte Fuzuli'ye göre kalem, dönemin en kudretli veziri sayılan Mustafa Çelebi'ye olan yakınlığı sebebiyle büyük bir itibara nail olmuştur.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN