Geçmişten günümüze ünlü şairlerin dizelerinde bayram coşkusu
Bayramlar geçmişten günümüze kültürümüzün en önemli temel taşlarından biridir. On bir ayın sultanı Ramazan'ın bitmesiyle bizleri karşılayan bayram, içimize neşe ve mutluluk saçar. Bayramın güzelliğini dizeleriyle taçlandıran şairler, kimi zaman bizlere bir anımızı anımsatarak yüzlerimizi gülümsetir kimi zaman da hüzünlendirir. Gelin, divan edebiyatından günümüze, toplumsal hayatımızda ehemmiyeti olan bayram günlerine ünlü şairlerin şiirleri üzerinden bakalım…
Giriş Tarihi: 13.05.2021
18:19
Güncelleme Tarihi: 02.05.2022
14:13
🔶 "Sevdiğim cânım yolunda hâke yeksân olduğum Iyddır çık naz ile seyrana kurban olduğum Ey benim aşkında bülbül gibi nâlân olduğum Iyddır çık nâz ile seyrana kurban olduğum"
Nedim
🔎 Bilinmeyen kelimeler
Hak: Toprak Yeksan: Eşit Nalan: İnleyen
📌 Sevdiğim, canım yolunda toprağına eşit olduğum, bayramdır nazlanarak çık gezinti yerine kurban olduğum, ey aşkında bülbül gibi inlediğim, bayramdır nazlanarak çık gezintiye kurban olduğum.
🔶 "Gün gibi tulû' etti bu şeb necm-i hidâyet Iyd etti şeb-i kadre erip ehl-i velâyet"
Şeyhülislam Yahya
🔎 Bilinmeyen kelimeler
Tulu: Doğma, doğuş Şeb: Gece Necm: Yıldız Şeb-i Kadr: Kadir Gecesi Velayet: Veli olma
📌 Gün gibi doğdu bu gece hidayet yıldızı, Kadir Gecesi'ne ulaşıp veliler ehlinden olarak bayram etti.
TASAVVUFİ EDEBİYATTA RAMAZAN BAYRAMI
🔶Tasavvufi edebiyatta da Ramazan Bayramı ile ilgili şiirler kaleme alınmıştır. Tasavvufta kulun yaratıcıyı içinde hissettiği her an kul için bir bayramdır. Hatta öyle ki bu en büyük bayram olarak görülür. Hacı Bayram Veli şiirinde bu durumu şu şekilde ifade eder:
"Bir âşık erişse sana Ol iyd-i ekberdir ona Budur murad ondan sana Rabb'im meded, mevlâm meded Bayramım imdi, bayramım idi Bayram edersin yâr ile şimdi Hamd u senâlar hamd u senâlar Yâr ile bayram kıldı bu gönlüm"
YENİ EDEBİYATTA NOSTALJİ HALİNİ ALAN BAYRAM
🔶 19. yüzyılda matbuatın ve gazetenin yaygınlaşması ile Osmanlı'da Ramazan bayramı gelenekleri de yavaş yavaş değişmeye başlamıştır. Kültürümüzde Ramazan'ın algılanması ve bu mübarek aya karşı bir nizam ve düşünce oluşturma durumu matbuatın yaygınlaşmasıyla da ayrı bir önem kazanmıştır.
🔶 Gazete ve dergilerin yaygınlaşmasından sonra Osmanlı toplumunda Ramazan bayramları artık yaşanandan ziyade "özlenen" bir şey olmaya başlamıştır. Bilhassa Ahmet Rasim gibi yazarların gazete sütunlarına Ramazan anılarını kaydetmeye başlaması ile toplumumuzda Ramazan'ın algılanış biçiminin de değişmeye yüz tuttuğunu gözlemlemek mümkündür.
🔶 Bazı şairler ve yazarlar, nostaljik bir özlem duygusu ile Ramazan'ı anarken, asırlarca medeniyetimizin aslına nüfuz eden bu gelenekten uzaklaşmaya başladıklarını simgeleyen yazılar ve şiirler kaleme almışlardır.
🔶 Ramazan ayı ve bayram; yazar ve şairlerin kaleminde "geçmiş zamanda güzelliği yaşanan hoş bir anı" olarak yer edinmeye başlamıştır.
MEHMET AKİF ERSOY’UN BAYRAM SEVİNCİ
🔶 Edebiyatımızda bazı şairlerimiz vardır ki onları bu genellemenin dışında hatta çok ötesinde tutmamız gerekir. İstiklal şairimiz Mehmet Akif Ersoy, bayram ruhunu dizelerine yansıtan şairlerimizden biri olmuştur.
"Âfâk bütün hande, cihan başka cihandır; Bayram ne kadar hoş, ne şetâretli zamandır!
Bayramda güler çehre-i mâ'sûm-i sabâvet, Ümmîd çocuk sûret-i sâfında ıyandır
Her cebhede bir nûr-i mücerred lemeânda; Her dîdede bir rûh demâdem cevelândır."
🔶 Akif şiirinde bayramın toplum üzerindeki olumlu etkilerini konu edinmiştir. Akif aynı zamanda bayramın paylaşma ve yardımlaşma yönüne de atıfta bulunmuştur.
🔶 Bütün toplum tabakalarında bayramın önemini ele alan Akif, yetim bir çocuk örneği üzerinden sosyal yardımlaşma düşüncesini temellendirmiştir.
"- Salıncakçı! Kuzum, biraz da bu binsin... Ne var sevâbına say... Yetim sevindirenin ömrü çok olur... - Hay hay!
Hemen o kız da salıncakçının mürüvvetine Katıldı ağlamayan kızların şetâretine."
🔎MEHMET AKİF ERSOY KİMDİR?