Arama
Genç Temuçin'in Cengiz Han oluşunun romanı
Kalemini daima Türk dünyasını anlatmaya adayan Cengiz Dağcı, eserinde bozkırda büyüyen Cengiz Han'ın imparator olmadan önceki hayatını anlatır. Han'ın babası Yegüsey'in yaşamından itibaren zorlu iklim koşulları ve dönemin meşakkatli olayları, Dağcı'nın yazı diliyle buluştuğunda, tarihte hafızalardan silinmeyecek bir eser meydana getirmesine sebep olur. İşte, usta yazarın Genç Temuçin adlı romanından birbirinden manalı alıntılar...
"Küçük ama bir kedininki gibi ışıltılı gözleri öncesinden daha ışıltılıydı ve insanın yüzüne içini, kalbinin içindeki bütün sırları görmek istermişçesine bakıyordu. Onun bakışları öncesinden daha keskin olmakla beraber Temuçin şimdi ketum, az çekingen tavırlı ve kendi içine saklıydı. Düşüncelerini belli etmiyordu. Öncesinden çok daha az konuşkandı; ama konuştuğu zaman zihninde her sözü, her kelimeyi iyice tartar, düşünür, her kelimeyi ayrı ayrı telaffuz eder ve dudakları arasından çıkan her kelimeyi karanlığı delen keskin bakışıyla takip ederdi."
Cengiz Dağcı
Sayfa 254
"Temuçin, çeneleri sıkılı, içinden kıvılcımlar çıkan gözlerini çocuğun yüzüne kaldırdı. Ne desindi bu çocuğa? Babasının, nice nice Ordaları çiğnemiş Yesügey Bahadır'ın dostu Sorgan Şira da ötekilerle birlikte Temuçin'in haline gülüyordu. Önemli olan insanın kalbiymiş! Kalp de insanın vücudundadır; insanın üzerinde kırbaç ve kılıçla kim durursa kalp de ondan yana olur; kalp de ona boyun eğer."
Cengiz Dağcı
Sayfa 190