Arama

Hafız-ı Şirazi kimdir?

İran edebiyatının en büyük şairlerinden olan Hafız-ı Şirazi, ünü dünyaya yayılan bir isim. Henüz öğrenciliği sırasında şair olarak tanınmaya başlamış, ilerleyen yıllarda hükümdar dahi kendisini kıskanmıştı. Peki, Hafız-ı Şirazi'nin bu denli şöhretinin sebebi neydi? Goethe Hafız-ı Şirazi'ye neden hayrandı? Edebiyatımızın ünlü isimleri Mehmet Akif ve Yahya Kemal Hafız-ı Şirazi'den nasıl bahsetmişti?

  • 4
  • 16
ÖĞRENCİLİĞİ SIRASINDA ŞAİR OLARAK TANINMAYA BAŞLANDI
ÖĞRENCİLİĞİ SIRASINDA ŞAİR OLARAK TANINMAYA BAŞLANDI

Büyük bir ihtimalle daha öğrenciliği sırasında şair olarak tanınmaya başlayan Hâfız, 1303-1357 yıllarında Şîraz'da hüküm süren İncû hânedanının son hükümdarı Ebû İshak'a intisap etti ve yine muhtemelen kendisine divanda maaş bağlandı.

Hâfız, şiiri ve içkiyi çok sevdiği bilinen Ebû İshak'ın ve ona saltanatını sağlayan ayyâr*ların etkisi altında kaldı.

  • 5
  • 16
ŞÖHRETİ HİNDİSTAN’A KADAR UZANMIŞTI
ŞÖHRETİ HİNDİSTAN’A KADAR UZANMIŞTI

"Rind" de denilen bu kalendermeşrep insanların hayat tarzları o dönemde sadece Hâfız'ı değil bazı âlimleri ve tasavvuf erbabını da etkilemişti; bu etkiye Şîraz'ın ünlü bağ ve bahçelerinin güzelliklerini de eklemek gerekir.

Ebû İshak ve veziri Hacı Kıvâmüddin ile yakın ilişkiler içinde bulunan ve her istediğini rahatça söyleyebilen Hâfız bu dönemde büyük bir şair olarak tanınıyor, şiirleri elden ele ve hatta ülkeden ülkeye dolaşıyordu. Şöhreti Hindistan'da Bengal'e kadar ulaşmıştı.

  • 6
  • 16
ŞİRAZ’DA HAFIZ’IN ŞİKAYETÇİ OLDUĞU DÖNEM
ŞİRAZ’DA HAFIZ’IN ŞİKAYETÇİ OLDUĞU DÖNEM

Ebû İshak'ın son zamanlarında ayak takımı ve serseri güruhu Şîraz'a tamamen hâkim olmuş, halk evlerinden dışarı çıkamaz hale gelmişti. Muzafferîler'den "muhtesib" lakabıyla anılan Mübârizüddin bu kargaşalığı şiddet kullanarak bastırdı.

Sa'dî'nin kitaplarını bile yasakladı. Bu günler Hâfız'ın da şikâyetçi olduğu bir dönemdir. Mübârizüddin'i gözlerine mil çektirerek tahttan indiren ve Ebû İshak devrine benzer bir yönetim kuran oğlu Şah Şücâ' büyük bir ihtimalle Hâfız'ı da divanda görevlendirdi.

  • 7
  • 16
ŞAH, HAFIZ’I ŞİİRLERİNDEN VE HEDİYELERDEN DOLAYI KISKANIYORDU
ŞAH, HAFIZ’I ŞİİRLERİNDEN VE HEDİYELERDEN DOLAYI KISKANIYORDU

Hâfız bu dönemde, özellikle şiirlerinde birçok defa adı geçen hâmisi vezir Kıvâmüddin sayesinde müreffeh bir hayat sürüyordu. Önceleri halka Ebû İshak gibi davranan Şah Şücâ', daha sonra Kirman ulemâsının telkinleriyle babasının yolunu takip etmeye başladı; bu arada vezir Kıvâmüddin'i de öldürttü.

Buna çok üzülen Hâfız Yezd'e gitmeye mecbur oldu ve hakkında kasideler yazdığı Hâce Celâleddin Turan Şah'a sığındı. Şah Şücâ' şiirlerinden ve kendisine gönderilen hediyelerden dolayı onu kıskanıyordu. Hâfız Yezd'de umduğunu bulamadığı için Şîraz'a geri döndü; Turan Şah sayesinde Şah Şücâ' ile arası düzeldi.

  • 8
  • 16
HAFIZ, VERGİ ÖDEMEKTEN NASIL KURTULDU?
HAFIZ, VERGİ ÖDEMEKTEN NASIL KURTULDU?

Şah Şücâ'ın ölümünden sonra yerine geçen Zeynelâbidîn de Hâfız'a karşı iyi davrandı. Ancak onun ölümü üzerine maddî durumu bozuldu. Bir rivayete göre Timur Şîraz'ı aldıktan sonra yeni vergiler koymuş, Hâfız'a da küçük bir miktar vergi isabet etmişti.

Hâfız bu miktarı da veremeyecek halde olduğu için Timur'a başvurup durumunu arzetmiş ve Timur'un, kendisinin, "Eger an Türk-i Şîrâzî bedest âred dil-i mârâ / Behâl-i hinduyeş bahşem Semerkand ü Buhârârâ" (Eğer o Şîrazlı Türk gönlümüzü tutsak ederse yanağındaki siyah ben için Semerkant'ı ve Buhara'yı bahşederdim) beytini okuyup, "Sevgilisinin yüzündeki bir ben için Semerkant'ı ve Buhara'yı veren insan nasıl yoksul olur?" demesi üzerine, "Bu kadar cömert olduğumuz için bu hale düştük" cevabını vererek hükümdarın sempatisini kazanmış ve vergi ödemekten kurtulmuştur.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN