Arama

Hayreddin Karaman'ın Bir Varmış Bir Yokmuş kitabından 15 alıntı (1. cilt)

Verdiği fetvalarla Türkiye'nin güvendiği büyük fıkıh hocalarından olan Hayreddin Karaman, hatıraları ile ilim yolcularına, öğrencilere yol göstermeye devam ediyor. Pek kolay olmayan hatırat yazma meselesini ustalıkla icra eden Karaman kitabında, hatırat yazacak olanlara sesleniyor: "Ellerine geçen bütün malzemeyi, vesikaları ve bilgileri özenle biriktirip saklamalarını tavsiye ederim. Benim daha önce böyle bir niyetim olmadığı içim saklamam gerekenlerin çoğunu zayi etmiş olduğum ortaya çıktı." Sizler için Hayreddin Karaman'ın "Bir Varmış Bir Yokmuş Hayatım Ve Hatıralar" kitabının 1. cildinden alıntılar derleyerek 20. yüzyıl Türkiye'sini bir ilim adamının gözünden görmenizi istedik.

"Cuma namazında ise Şeker Fabrikasının işçileri geldiği için cami dolup taşıyordu. İşçileri temsilen bana birkaç kişi geldi, öğle tatilinin az olduğunu, hem Cuma, hem de yemeği yetiştirmekte güçlük çektiklerini, buna bir çare bulunup bulunamayacağını sordular. Ben de onlara ''Cuma'nın farzı iki rekâttır, onu kılınca gidin' 'dedim. ''Dua etmeden gidersek içimize sinmiyor'' dediler."

📌Hayreddin Karaman, Fikriyat'ta yer alan İslamcılık, filozof, entelektüel isimli yazısında şöyle diyor:

"İnsanlık var olduğundan beri düşünen, duyan (duygusu olan), güzeli arayan, tabiatı gereği cemiyet, düzen ve medeniyet kuran insanoğlunun çeşitli problemleri, bunalımları, rahatsızlık veren mechulleri… olmuş, bilim, felsefe ve din de bu alanlarda derdine çare olarak ortaya çıkmıştır."

Yazının tamamını buradan okuyabilirsiniz

"Cumhuriyet döneminde medreseler ile tekkeler, Osmanlı'da başlayan ıslahat çizgisinde yürütülebilirdi; böyle yapılsaydı Türkiye, İslam medeniyetinin yirminci asırdaki temsilini dünyaya göstermiş, başkalarına da örnek olmuş olmuş olacaktı."

📌Hayreddin Karaman, Fikriyat'ta yer alan Vahye uy ve aklını kullan isimli yazısında şöyle diyor:

"İslam, aklı yeterli derecede gelişmiş insanı muhatap alıyor; bu manada aklı olmayanın dini (dini yükümlülüğü) de olmuyor. Aklı bir makinaya benzetsek bilgi onun hem malzemesi hem de üretimi oluyor. Aklın yetkili oluğu alanlarda malzeme bilgi genellikle beşeridir, aklın yetki ve yetisini aşan alanlarda ise malzeme ilâhîdir. Akıl işte bu malzemeyi kullanarak "doğru, iyi, güzel" olanı bilmek, bulmak durumundadır."

Yazının tamamını buradan okuyabilirsiniz

"Okuduklarımız, duyduklarımız, gördüklerimiz, kendimize örnek bildiklerimizin hayatı bizde şöyle bir kanaat uyandırmıştı; iyi bir mümini güzel bir Müslüman olabilmek için okumak yetmezdi, kâmil bir eğiticiden eğitim görmek gerekirdi."

Hamele-i Arş ne demek? Öğrenmek için tıklayın

  • 10
  • 15

"Hocam, önüne gelen içtihattan söz ediyor, bunun ilmi bir usul ile yeniden ele alınması, ne muazzam bir ilmi derece olduğunun ortaya konması, aşırı düşünce ve hükümlerin de ilmi bakımdan eleştirilmesi gerekiyor, izin verirseniz ben bunu yapmak istiyorum."

Rüya hakkındaki hadis-i şerifleri okumak için tıklayın

  • 11
  • 15

"Ezanı dört hafız birden okuduk, unutulmaz bir ezan oldu. Kraliçe, Hristiyan olduğu halde benim Kur'an tilavetime hayran olmuş…"

Hz. Ali'nin (K.V.) hayatını okumak için tıklayın

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN