Haziran ayının en çok okunan 20 kitabı
Yusuf Atılgan'ın Aylak Adam'ı, yayınlandığı günden bu yana edebiyatımızın en sevilen, üzerinde en çok tartışılan romanlarından biri olduğunu biliyor muydunuz? Ya da Stefan Zweig'ın gençliğinde okumaya başladığı Alman şair Rilke onun yaşamında önemli bir yer tuttuğunu ve bu yıllarda Rilke'nin etkisi ile kalemine yön verip şiire başladığını? Sizler için, haziran ayının en çok okunan 20 kitabını derledik.
Giriş Tarihi: 28.06.2019
09:15
Güncelleme Tarihi: 28.07.2019
15:54
Bir Çöküşün Öyküsü - Stefan Zweig
Bu son derece çarpıcı çöküş öyküsü, XV. Louis döneminde Fransız sarayında epey etkili olmuş aristokrat bir kadının gerçek yaşamına dayanır. Madame de Prie günün birinde gözden düşer ve kral tarafından Normandiya'ya sürülür. İktidar sahibi ve ilgi odağı olduğu hareketli ve eğlenceli Paris günlerinden sonra, ne kadar süreceği belli olmayan, kendisiyle baş başa kalacağı bir sürgün dönemi beklemektedir onu. Ancak iktidar savaşları, entrika ve eğlenceden ibaret boş saray hayatı varoluşuna anlam katan tek şeydir.
Hem kendini hem çevresindekileri sürekli kandırma eğilimindeki bu sığ ve kibirli kadın, malikânesinde gösterişli eğlenceler düzenleyerek Paris'teki hayatını yeniden canlandırmaya çalışır. Giderek mantıklı düşünme yetisini bütünüyle yitiren Madame de Prie, yeniden bütün dikkatleri üzerine çekebilmek için inanılmaz bir plan yapar.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…
Hem de sınırsızca, doludizgin, alabildiğine, cüretkârca, cömertçe, hiç esirgemeden, geri adım atmadan, sağanak misali yağarcasına, hesap etmeden, ölçüp tartmadan, eğip bükmeden, teminat aramadan, verdiğinin geri dönmesini beklemeden, garanticiliğe meyletmeden, korkusuzca, cesaretle sev!
Çünkü sevebilmek, içsel bir reformdur.
Bir şeyleri sevmeye başladığında, dünya da değişmeye başlar. Sevilmemek korkusundan özgürleşmiş, sevmek için sevilmeye ihtiyacın kalmamıştır artık. Hesapsızca sevebilmenin ve sevdikçe her şeyi değiştirebilmenin büyüsüyle yeni hayatlar ve ilişkiler inşa ediyor, sonsuz olasılıklara fırsat veriyorsundur. Kaybetme korkusu bir tehdit değildir bundan böyle. Bilirsin ki sevebilen için kaybetmek yoktur.
Uluslararası çok satanlar listesinde haftalarca bir numara olan, Türkiye'de de yüz binlerce okura ulaşmayı başaran vazgeçebilmek kitabının yazarı Guy Finley'den, ilişkilerin büyüsü üzerine eşsiz bir sevgi çözümlemesi sizleri bekliyor.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…
Ustalık Gerektiren Kafaya Takmama Sanatı - Mark Manson
"Büyük Güç Büyük Sorumluluklar Getirir." Doğru. Ama bu sözün daha iyi bir akış açısı var, ve gerçekten derin bir bakış açısı. Tek yapmanız gereken sözlerin yerini değiştirmek: "Büyük sorumluluklar büyük güç getirir." "Her şeyi iyi tarafından görmek" gibi bir şey iyi gibi görünse de, gerçek şu ki hayat bazen berbattır ve yapabileceğiniz en sağlıklı şey de bunu kabul etmektir. Negatif duyguları inkâr etmek daha derin ve daha uzun ömürlü negatif duygulara ve duygusal bozukluğa neden olur. Sürekli pozitif olmak hayatın sorunları için geçerli bir çözüm değil, bir inkâr biçimidir. Doğru değerleri seçerseniz, bu sorunlar size zindelik, kuvvet ve şevk verir.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…
Bir İdam Mahkumunun Son Günü - Victor Hugo
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü, dünya edebiyatının ölümsüzlerinden Victor Hugo'nun, yirmi altı yaşında yazdığı bir gençlik yapıtıdır. Victor Hugo, bu romanı ile idam cezasının hem trajik, hem de saçma yanını göstermek ister. Onun büyüklüğünde, onun dehasında bir yazar için böyle bir savı insani ve etik boyutlarıyla sergileyerek kanıtlamak hiç de güç değildir. Bu yapıt, birinci tekil kişi ben ile yazılan romanın ilk örneğidir. Roman kahramanının da dediği gibi, bir tür zihinsel otopsi olan bu romanda, modern edebiyatın ilk iç monoloğu ile karşılaşıyoruz. Bir İdam Mahkûmunun Son Günü, bir yazınsal yenilik olan Samuel Beckett ve Georges Bataille'ı haber veriyor. İdam Mahkûmunun kendisine ironik bir gözle bir başkası olarak bakışı ise, Victor Hugo'nun Arthur Rimbaud'dan kırk yıl önce 'Ben Bir Başkasıdır' düşüncesini yaşamış olduğunu gösteriyor.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…
Kuyucaklı Yusuf - Sabahattin Ali
Kuyucaklı Yusuf, konusu itibariyle ailesinin katledilmesiyle sahipsiz kalan dokuz yaşındaki Yusuf'un olayı soruşturmak için Kuyucak'a gelen Nazilli Kaymakamı Selahattin Bey tarafından evlatlık alınması ve çocuğun daha sonraki hayatı anlatılmaktadır. Edebiyat eleştirmenlerine göre Yusuf karakteri, köyden şehre göç edip şehir hayatına uyum sağlayamayan insan tipinin habercisi olarak değerlendirilmektedir.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…