Huzur rehberliğinde İstanbul
Ahmet Hamdi Tanpınar'ın en büyük eserlerinden biri olan Huzur'da İstanbul başlı başına bir karakter olarak karşımıza çıkar. Öyle ki şehir, Mümtaz ve Nuran'ın aşkından da ön plandadır. Roman karakterleri İstanbul'u yürüyerek gezerler. Fatih'ten Üsküdar'a kadar şehrin birçok semti, kendilerine has özellikleriyle anlatılır. Okuyucu da onlarla birlikte İstanbul yolculuğuna çıkar.
Giriş Tarihi: 03.11.2022
10:30
Güncelleme Tarihi: 03.11.2022
15:57
Aziz Mahmut Hüdai: "Validei Cedid'in biraz arkasında Aziz Mahmut Hüdai Efendi vardı. Birinci Ahmet devrinin bu manevi saltanatı, Nuran'ın aile gelenekleri arasına girmişti…"
Selimiye: "Birkaç gün sonra Selimiye kışlasının etrafında kızgın güneş altında başıboş gezdiler."
Sultantepe: " Sultantepe'yi adeta humma içinde dolaşmıştı..."
Şeyh Selami Efeni Tekkesi: "Daha yukarıda Dördüncü Mehmet devrinin dizginlerini birkaç sene elinde tutan Selami Efendi vardı..."
Tanpınar'ın Huzur'undan 22 etkileyici alıntı
III. Ahmet Çeşmesi: "Mümtaz koluna girerek onu çeşmenin önünden ayırdı. Biliyorum, dedi. Yeni bir hayat lazım."
Küçük Çamlıca : "Küçük Çamlıca'daki kahve onlar için Derunidil idi."
Atık Valide Camii: " Vapuru çoktan kaçırmışlardı... o yüzden bir araba ile Atık Valide'ye gittiler"
Karacaahmet: "Ananenin Orhah Gazi zamanına çıkarttığı, Horosan erenlerinden, Bursa'da Geyikli Baba'nın çağdaşı, belki de gaza arkadaşı Karacaahmet..."
▶Üçüncü rota: Boğaz rotasıdır. Bu rotada Emirgan, Kandili, Kanlıca, Beylerbeyi ve Adalar vardır. Boğaz ve her iki yakası da Mümtaz'ın güzel anılarıyla kesişen yerlerdir.
Mümtaz Nuran'la burada aşk yaşamıştır.
Kandilli: "Köprüden Kandilli'ye Boğaz iskelesine doğru yürüdüler. Daha dün sabah vapurda uzaktan gördüğü sonra bir tesadüfle tanıdığı kadınla şimdi İstanbul'a çıkmış başka bir vapurla Boğaz'a gideceklerdi…"
Emirgan: " Nuran Emirgan'a gelmediği günlerde ya iskelede yahut Kanlıca'da buluşuyorlar, kayıkla Boğaz'da geziyolar, plajlara gidiyor, bazen de Çamlıca'ya uzanıyorlardı."
"Nuran'la sabahleyin yalıda buluşmuşlar öğlene doğru Emirgan'a geçmişlerdi. Akaşmüstü iskleye indiler…Emirgan kahvesi ve meydan serin ve tenhaydı…"
"Teşrin ortalarına doğru saadetleri yavaş yavaş gölgelenmeye başlamıştı. Öğlene doğru Emirgan'a geçmişlerdi...Akşamüstü iskeleye indiler.Emirgan'dan ayrıldıkları zaman günei epeyce arkada kalmıştı. "
Büyükdere: "Akşamüstü Büyükdere'ye geçtiler…Orada küçük bir lokantada yemek yediler…"
İstinye: "Eylül sonlarına doğru lüfer avı Boğaz'ı tatmak için yeni bir vesile verdi..Bazen akşam yemeklerini Kanlıca'da bazen de İstinye'deki meyhanede yiyorlar, bazen de sandallardan öteberi alıyorlardı…"