Arama
Huzur rehberliğinde İstanbul
Ahmet Hamdi Tanpınar'ın en büyük eserlerinden biri olan Huzur'da İstanbul başlı başına bir karakter olarak karşımıza çıkar. Öyle ki şehir, Mümtaz ve Nuran'ın aşkından da ön plandadır. Roman karakterleri İstanbul'u yürüyerek gezerler. Fatih'ten Üsküdar'a kadar şehrin birçok semti, kendilerine has özellikleriyle anlatılır. Okuyucu da onlarla birlikte İstanbul yolculuğuna çıkar.
Beyazıt Medyanı: "Evvela güvercinlere baktı. Sonra dayanamadı yem dağıttı…"
Sahaflar: "Mümtaz bu dükkana bakarken hiç farkında olmadan Mallerme'nin mısralarını hatırladı…"
Bit Pazarı: "Küçük dükkanların hemen her yanına bir yığın insan elbisesi, hazır hayat şekilleri, müstakil, dört taraflı kilitli tahliller...."
Mahmutpaşa: "Mahmutpaşa'nın çığlığı içine çıktığı zaman, bir mahzende cins bir şarapla olduktan sonra güneşe çıkanların izini görüyordu."
Ölümünden sonra müsveddelerinden düzenlenen Ahmet Hamdi Tanpınar eseri
Bedesten: "Bu eski Şark değildi yeni de değildi. Belki iklimini değiştirmiş zamansız hayattı…"
Eminönü: "Şimdi şu vapurlardan birine atlayabilse, Boğaz'a gidebilse…"
Çadırcılar: "Çadırcılar içi her zamanki gibi şaşırtıcıydı"
Nuruosmaniye: "Mümtaz hiçbir şey düşünmemeye karar vermiş insanların haliyle acele acele yürüyordu. Çarşıdan Nuruosmaniye'ye çıktı…."
Yeni Camii: "Yaz günleri, rüzgarıyla o kadar hoşa giden Yenicami'nin kemeri altında oturuyordu…"
▶ İkinci rota: Bu rota üzerinde III. Ahmet Çeşmesi, Mihrimah Sultan Camii, Yeni Valide Camii, Sultantepe, Aziz Mahmut Hüdai, Rum Mehmet Paşa Camii, Ayazma Camii, Selimiye, Karacaahmet, Atik Valide Camii, Çinili Camii, Çamlıca, Şeyh Selami Efendi Tekkesi, Küçük Çamlıca gibi duraklar vardır.
Mihrimah Sultan Camii: "Vapuru iskelede beklememek için Mihrimah Cami'ni dolaştılar…"
Yeni Valide Camii: "Sonra Üçüncü Ahmet'in annesinin camiine girdiler. Türbeyi, küçük bir meyva içi gibi döşeli camii Nuran pek beğendi…"