İbn Haldun'un Mukaddimesi'nden 20 alıntı
İslam dünyasının en önemli alimlerinden İbn Haldun, sosyoloji biliminin kurucuları arasında kabul edilir. Yazdığı Mukaddime adlı eserle çığır açan İbn Haldun, semasındaki tek yıldız olarak nitelendirilir. Cemil Meriç, bu önemli eseri şöyle tasvir eder: " Bazen revak saraydan daha muhteşem. İbn Haldun'un Mukaddimesi gibi." Tarihte bir usul ortaya koyan bu eser, pek çok ilmi disiplinle alakalı mevzuları da barındırır. İşte İbn Haldun'un Mukaddimesi'nden alıntılar...
Giriş Tarihi: 24.05.2020
09:03
Güncelleme Tarihi: 24.05.2021
10:10
İslam'daki büyük tarihçiler, geçmişe ait haberleri çok kapsamlı bir şekilde toplayıp bir araya getirmişler ve onları kitaplaştırarak muhafaza altına almışlardır. Bu konuda (yetersiz ve ehliyetsiz) başkalarının hazırına konanlar ise, (doğru) tarihî bilgileri uydurma rivayetlerle veya bizzat uydurdukları yalanlarla birbirine karıştırmışlardır. Onlardan sonra gelen pek çok kişi de bu uydurma haberlere tabi olmuş, olayları ve durumları inceleyip değerlendirmeden, bunların gerçekliğini ve olabilirliğini gözden geçirmeden, atılması gerekenleri ayıklayıp atmadan her şeyi duydukları şekilde bize nakletmişlerdir.
14'üncü yüzyılda bir dahi
Bu eserde umranın ve medenileşmenin hallerini, zatî arazlardan olmak üzere insan topluluklarına arız olan hususları açıkladım. Bu açıklamalar, olan şeylerin illet ve sebeplerini anlama konusunda sana faydalı olacak, devlet sahiplerinin ve hükümdarların, devlete açılan kapıdan nasıl girdiklerini sana tarif edecektir. Hatta bu sayede taklitten el çekecek, senden önceki ve sonraki nesillerin, hâdiselerin durumlarına vâkıf olacaksın.
Haberler konusunda çok fazla eser telif edilmiştir. İnsanlar, dünyadaki milletler ve devletler hakkındaki tarihî bilgileri toplamışlar ve bunları yazıya geçirmişlerdir. Ancak bu konuda, emanete riayet eden, öncekilerin kitaplarından yararlanırken doğruyu yanlıştan ayıklamak için bütün gayretini sarf eden ve bu yüzden haklı bir şöhrete sahip olanların sayısı iki elin parmaklarını geçmeyecek kadar azdır. İbn İshak, et-Taberî, İbnü'l-Kelbî, Muhammed b. Ömer el-Vâkıdî, Seyf b. Ömer el-Esedî ve el-Mesûdî gibi… Her ne kadar el-Mesûdî ve el-Vâkıdî'nin kitaplarında –güvenilir ve basiretli kişilerce malum olan– kabul edilemeyecek nakiller varsa da insanların geneli, saydığımız bu tarihçilerin verdiği haberleri kabullenmişler ve kitaplarındaki bilgilere tabi olmuşlardır.
İbn Haldun'un Mukaddime adlı eserinde 'umran' ilminin tarihle olan ilişkisi
Fazla tevazunun sonu vasat insandan nasihat dinlemektir.