Hekimlerin piri İbn-i Sina'dan okunması gereken kitaplar📚
İslam medeniyetinin önemli simalarından biri olan İbn-i Sina, hem filozof hem de tabip olarak İslam dünyasındaki etkisinin yanı sıra asırlarca Avrupa tıbbını da etkiledi. Modern tıbbın kurallarını belirleyen İbn-i Sina, 276 esere imza attı ve birçok eseri, yüzyıllar sonra dahi birincil kaynak olarak okutuldu. "Hekimlerin piri" olan İbn-i Sina'dan okunması gereken kitaplar...
Giriş Tarihi: 21.11.2019
09:11
Güncelleme Tarihi: 21.11.2019
09:59
BÖBREK TAŞI İÇİN NE YAPILMALI?
Diken çekirdeği, gül çekirdeği, gül, hatmi tohumu, molehiya tohumu birer dirhem ağırlığında öğütülür, taze, mayhoş meşrubatla ezilerek içilmeli. Sırt üstü yatılmalı. Antep fıstığı tüketilmeli.
*Molehiya: Sarı çiçekli, tohumları susam büyüklüğünde ve kurumuş haliyle siyah renkli olan bir bitkidir.
Büyük Türk-İslam filozofu İbn Sina'nın Topikler (Cedel) başlığını taşıyan bu eseri, filozofun eş-Şifa isimli felsefe ve bilimler ansiklopedisinin mantık bilimleri alanındaki altıncı kitabıdır. Mantığın beşinci kitabı olan II. Analitikler'e kadar olan kitaplarda 'mantığın genel ilkeleri', 'mantıksal/zihinsel kategoriler', 'terimler ve önermeler' ve mantıksal kıyas gibi konuları inceleyen İbn Sina, II. Analitikler'de ilkeleri, şartları ve çeşitleriyle 'burhan/kesin bilgi teorisini' işlemektedir. Burhan kitabında burhânî; yani kesin bilgiye götüren kıyas çeşitlerini ele alan filozof elinizdeki eserde ise burhânî kıyas türünden hemen sonra gelen cedelî kıyasları ele almakta ve bunların kesin bilgiyi veren burhânî kıyastan farklarını ortaya koymaktadır. Cedelî kıyasın faydasının sorgulandığı elinizdeki Topikler kitabında, bu kıyas türünün insanın kendisine bizzat değil bilaraz fayda verdiği belirtilmektedir. Çünkü insana kesin bilgiyi ancak burhan vermektedir. Cedelî kıyas ise insanın başkasına hitabında fayda verecek bir bilgi türüdür. Dolayısıyla cedel, insanlar arasında bir başkasına üstün gelmede kullanılabilecek bir bilgidir. Bununla birlikte cedelin, kıyasların formları bakımından insanı, burhânî kıyasa hazırlamak ve daha genel ve yaygın olan kıyasları insana kazandırmak gibi önemli faydaları da bulunmaktadır. Cedelin faydalarına bu şekilde değindikten sonra İbn Sina eserde, 'cedel' , 'topik' yani yer (mevzi) isimlerinin bu tarz kıyaslara neden verildiğini, bunların tanımlarını, cedelî kıyaslardaki yanılgıları ve uygulandığı alanlar gibi konuları ayrıntısıyla ele almaktadır.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayın...
Daima pişmiş ya da kızartılmış şalgam yemek görmeyi güçlendirir. Kırlangıç otu tüketilmeli.
Şifa külliyatı İbn Sînâ'nın kendisinden önceki meşşai felsefe okulunun geleneklerini dikkate alarak yazdığı bir eserdir. Bu nedenle Porfiryus tarafından Aristoteles'in Kategoriler kitabına giriş olarak yazılan ve ondan sonra gelenek haline gelen İsagoji yazımını devam ettirmiştir. İsagoji Yunanca'da 'Giriş' anlamına gelir ve Arapça'ya yine aynı anlama gelen 'Medhal' kelimesiyle çevrilmiştir. Porfiryus, Aristoteles'in başta Topika (Cedel) ve Metafizik olmak üzere çeşitli eserlerinde yaptığı açıklamalardan hareketle cins, tür, fasıl, hâssa ve genel arazdan ibaret beş tümeli incelemiş ve böylece beş tümelin müstakil olarak incelendiği bir metin oluşturmuştur. Porfiryus'tan sonra beş tümelin müstakil bir kitapta incelenmesi gelenek haline gelmiş ve Porfiryus'un metni üzerine çeşitli şerhler yazılmıştır. İbn Sînâ da Şifa külliyatına ve mantık ilimlerine başlangıç niteliği taşıyan Mantığa Giriş isimli bu eseri söz konusu İsagoji geleneğini dikkate alarak yazmıştır. Her ne kadar İbn Sînâ'dan önce Farabi müstakil bir 'Medhal' metni yazmışsa da bu eser çok kısa ve özettir. Porfiryus ve Farabi'nin İsagoji metinleriyle karşılaştırıldığında İbn Sînâ'nın bu eserinin ayırıcı özelliği olarak, onun hem hacim hem de içerik bakımından daha kapsamlı oluşu gösterilebilir.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayın...
Felsefe tarihinin 'Büyük Üstadı' olarak tanınan Ebu Ali İbn Sînâ, Şifâ Külliyâtı'nın ikinci kitabı olan Kategoriler isimli bu eserinde büyük ölçüde Meşşâî geleneği izleyerek Aristoteles'i şerh etmektedir. Bilindiği gibi insan zihninin söz söyleme kapasitelerini sistemli bir bütünlük içinde ortaya koyan Aristoteles, Kategoriler kitabında 'varlık' anlayışının bir gereği olarak, bütün varlıklar için kuşatıcı olan en genel söylenenleri/yüklenenleri incelemektedir. Bir felsefî yöntem olarak şerh geleneği içinde Aristoteles'in bütün eserlerini yorumlayan İbn Sînâ da yayınladığımız bu eserde kendi orijinal inşasıyla filozofun felsefi sistemini takip etmektedir. Bu durum genel olarak Şifâ Külliyâtı için de söz konusu olmakla birlikte, Üstad İbn Sînâ Kategoriler kitabını kendine özgü bir biçimde yeniden inşa etmektedir. Zira İbn Sînâ bu eserinde daha önceki filozoflarda karşılaşmadığımız bir tarzda Aristoteles'in eserlerinin tarihsel seyir içinde belirlenmiş olan sistematiğini eleştirerek eserini biçim ve içerik olarak özgün kılmaktadır. Özenle işlenen bir kavramsal inşa, 'söylenenlerin' tekil lafızlar olarak tasnifi ve tahdidiyle başlamakta ve 'kendisi için söylenene' dair ilişkiselliğine zemin hazırlanmaktadır. Diğer bir ifadeyle mahmul/yüklem ve mevzu/konu arasındaki 'söyleme' ilişkisinin mahiyetine dair tefsir, aynı zamanda varlık analizinin dilsel ve zihinsel imkânlarının yöntemini teknik olarak inşa etmektedir. Sonrasında mevcudun temel bileşenleri olarak cevher ve araz kategorilerinin tahlili yapılmakta ve her birinin yine mevcuda dair analizi ne dereceye kadar mümkün kılacağı ayan beyan ortaya konulmaktadır.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayın...