İlber Ortaylı’dan tarihin muhtasarı: Gelenekten geleceğe
Günümüz tarihçilerinin en derin bilgi ve birikime sahip araştırmacılarının başında gelen İlber Ortaylı'nın farklı konulardaki yazılarını derlediği, yazar ve entellektüel camiaya bir tartışma konusu sunduğu bir eser olarak 'Gelenekten Geleceğe' kitabı, okuyucuyu daha önce bilgi sahibi olmadığı alanlarda söz sahibi yapıyor. Sorunları ele alırken tarihsel kökenlerine eğilmeye ve tarihsel evrime dikkat eden Ortaylı, insanın geçmişini değerlendirerek, geleceğini ona göre yönlendirmesi fikrini okuyucuya aşılıyor.
Giriş Tarihi: 31.05.2022
13:07
Güncelleme Tarihi: 05.06.2022
17:17
"Osmanlı tarih yazıcısı dediğimiz zaman, modern bir tarihçiden söz etmediğimiz açıktır. Osmanlı toplumunun vakanüvisi, geleneksel Ortaçağ toplumlarında görülen bir tarihçi tipidir. Ancak gerek içinde bulunduğu mekan ve gerekse yaşadığı zaman yönünden 15-18. yüzyılların Osmanlı tarihçisi ilginç nitelikler gösterir. Bir başka deyişle 17. yüzyıl Osmanlı vakanüvisi, Ortaçağ Avrupasının Gregor de Tours'u değildir. Kiev Rusyası'nın Nestor'u da değildir. Onlardan daha derin ve kapsamlı bilgiye ve uslüba sahiptir, ama 17-18. yüzyıl Avrupa'sının tarihçileri yanında da başka bir dünyanın algılayış ve düşünüşünü sürdürdüğü görülür. Geleneksel toplumun düşünce ve yorumlama alışkanlığı onlarda dirençle yaşar ve vakanüvislerimiz, aslında yavaş bir evrim geçirmişlerdir."
İlber Ortaylı
2022 yılında mutlaka okumanız gereken 10 kitap
"Ortaçağın Doğu toplumunda da nasihatname denen edebi tür daima tarihi kendisine malzeme olarak seçer. Bütün bu uzun dönemde tek istisna, ne halefi, ne de selefi olan büyük sosyolog İbn-i Haldun'dur. Ortaçağ tarihçiliğinin bu nasihatçiliği geniş yığınlara bir şey öğretmek, bir bilinç vermek amacından kuşkusuz uzaktır. Tarih bilgisi sadece dar bir yönetici grubun sahip olması gereken bilet olarak anlaşılmaktaydı."
İlber Ortaylı
Said Halim Paşa ve klasik eseri: Buhranlarımız
"Osmanlı imparatorluğu 15-17. yüzyıllardaki klasik eskiçağ ve Ortaçağ imparatorluklarını adeta restore ederek yeniçağ imparatorluklarının böğrüne uzanmıştı. Ama askerlik ve yönetimdeki başarıları, bilim ve düşünce hayatındaki eserlerle paralellik göstermiyor. Osmanlı tarih yazıcılığı da çağdaş Avrupa tarih yazıcılığının yanında ilginç bir görünüme sahiptir. Bu tarihçilik gerçi Ortaçağın geleneksel tarih yazıcılığının bir adım ilerisindedir ama çağının dünyasının yöntem ve bilgi olarak gerisindedir."
İlber Ortaylı
Osmanlı'nın ilk baskı eserleri
"Mimar Sinan baş mimar olduğunda ve olmadan önce de mesleğinde yetişirken, bu imparatorluk bir Balkan imparatorluğu olma yanında bir Ortadoğu imparatorluğu da olmuştu. Hatta 200 yıldır kazandığı ve koruduğu birinci niteliği, ikincinin içinde erimeğe başlamıştı. İki yüzyıldan beri Balkan imparatorluğu olma niteliğini, tarihin akışı ve doğal kültür ilişkileri içinde yavaş yavaş kazanan Osmanlılar, şimdi bilinçli bir biçimde Ortadoğu-İslam imparatorluğu tipine dönüşmekteydiler. Devletin ulema ve ümerası, adeta belirgin ve gayretli bir politika içinde bir tür Ortadoğu-İslam rönesansı yaratıyorlardı. 14. ve 15. yüzyıllara ait Osmanlı vekayiname ve nasihatname edebiyatında, 16. yüzyılda olduğu kadar eski İslam devletlerini, İslam toplum ahlakını, İslam arazi ve maliye sistemini nakleden kaynaklara atıflar yapıldığı ve başvurulduğu söylenemez. Daha önce pragmatik bir yaklaşım ve yaşayan geleneklere Doğu devlet literatürü okunur ve toplum sistemi benimsenirken, şimdi daha bilinçli bir biçimde İslam-Ortadoğu modeli ele alınıyordu."
İlber Ortaylı
Necmettin Erbakan'ın "Davam" kitabından alıntılar