İlginç bilgilerle Ahmet Hamdi Tanpınar
Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Huzur, Beş Şehir gibi klasikleşen kitapların yazarı Ahmet Hamdi Tanpınar'ın, adını ilk kez "Musul Akşamları" şiiriyle duyurduğunu biliyor muydunuz? Peki, Yahya Kemal Beyatlı'nın etkisiyle İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'ne girdiğini ya da Sergei Eisenstein, Ingmar Bergman gibi yönetmenlerin filmleri üzerine eleştiriler kaleme aldığını? Tanpınar'ı doğum yıl dönümünde ilginç bilgiler ve altı çizili satırlar ile hatırlıyoruz.
Giriş Tarihi: 23.06.2020
04:12
Güncelleme Tarihi: 23.06.2021
09:28
Adını ilk kez "Musul Akşamları" şiiriyle duyurdu
Adını ilk kez 1920'de "Altın Kitap" dergisinde yayınlanan "Musul Akşamları" şiiriyle duyururken, mezuniyetinin ardından Erzurum, Konya, Ankara ve İstanbul'daki farklı okullarda estetik, mitoloji ve edebiyat öğretmenliği yaptı.
on ziyalar iner uyuyan nehre Ufku mineleyen kızıl akşamdan nakş eder her hüzme ihtiyar şehre titrek loş gölgeler hicranla gamdan
sularda açılır fâni çiçekler ufka ezanların yükselir âhı şimdi boş sahili gurbetle bekler kimsesiz çöllerin yorgun seyyahı
Şiir zevkinin oluşumunda özellikle Beyatlı ile Ahmet Haşim'in etkisindeydi. Eserleri "Dergah", "Milli Mecmua", "Hayat", "Görüş", "Ülkü", "Varlık", "Oluş", "Kültür Haftası" ve "Aile" dergilerinde okuyucuyla buluştu.
Farklı bir çalışma alanı olarak çeviriye de başladı
İlk düz yazısı 20 Aralık 1928'de yine "Hayat" dergisinde çıkarken, farklı bir çalışma alanı olarak çeviriye de başladı ve 1929'da E. T. A. Hoffmann'ın "Kremon Kemanı" ile Anatole France'tan "Kaz Ayaklı Kraliçe Kebapçısı" adlı kitapları çevirdi.
Ahmet Kutsi Tecer ile 1930'da Ankara'da "Görüş" dergisini çıkarmaya başlayan Tanpınar, 1932'de Kadıköy Lisesi'ne, 1933'te ise estetik mitoloji dersi vermek üzere Sanayi-i Nefise Mektebi'ne atandı.
Ahmet Hamdi Tanpınar'ın hayatı…
Edebiyatçılığının yanı sıra kişiliğiyle de dikkat çekti
Ahmet Hamdi Tanpınar, 1939'da İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde yeni kurulan "19. Asır Türk Edebiyatı Kürsüsü"nde profesör olarak görev alırken, Tanzimat'tan sonraki Türk edebiyatının tarihini yazmakla görevlendirildi ve İslam Ansiklopedisi'ne de maddeler yazdı.
Tanpınar, şiirlerinden çok romanları ve edebiyat tarihi araştırmalarıyla tanınırken, edebiyatçılığının yanı sıra kişiliğiyle de dikkati çekti.
İlk kez 1944'te tefrika halinde yayınlanan "Mahur Beste" adlı romanı 1975'te basılan Tanpınar, eserini Lale Devri'nin ünlü hanende ve bestekârı Eyyübi Ebubekir Ağa'ya ithaf etti.
Türk musikisiyle de ilgilendi
Türk musikisiyle de ilgilenen , eserlerinde zaman duygusunu, mazi düşüncesi ve rüya estetiğini sıkça işleyen yazar, psikolojik tahlillere geniş yer verdiği hikâye ve romanlarında batılılaşma ve gelenekler arasında kalan kişilere odaklandı.
Tanpınar'ın 1948'de tefrika halinde yayımlanan "Huzur" eseri, 1949'da kitap haline getirilerek okuyucuyla buluştu.
Ahmet Hamdi Tanpınar'ın satır aralarındaki müzik
Şiirle ilgisinde "benden başkalarının peşindeyim" tanımını yaptı
Usta edebiyatçının, Türk insanının Doğu ile Batı arasında bocalamasını irdeleyen "Saatleri Ayarlama Enstitüsü" eseri 1961'de yayımlandı.
Tanpınar, kendisinin şiirle ilgisini ise şöyle tarif etti: "Şiirde dolayısıyla kendimin, hikaye ve romanlarımda kendimle beraber mümkün olduğu kadar hayatın ve insanların -benden başkalarının- peşindeyim."
Ahmet Hamdi Tanpınar romanlarının gizli kahramanı: Zaman