Arama

İskender Pala'nın Leyla ile Mecnun kitabından alıntılar

Kültürümüzde bir taşıyıcı görevinde bulunan Leyla ile Mecnun mesnevisi, aşkın sembolü oldu. Öyle ki, edebiyatımızda Doğu'nun gönül coğrafyasına açılan kapısı olarak adlandırıldı. İskender Pala, mesnevi için şöyle der: "Leyla ile Mecnun nesilleri birbirine bağlayan kuşaklar arasında bizim bir millet olduğumuzu hissettiren, fark ettiren ve bunu sonraki kuşaklara durmadan tekrarlayan, öğreten kitaptır." Sizler için İskender Pala'nın Leyla ile Mecnun kitabından alıntıları derledik.

  • 14
  • 28

Sevdiğimiz insandan bizi sevmesini beklemek yahut yalnız bizi sevenleri sevmek; nihayet kuru bir alışveriş, hatta belki kaba bir değiş tokuştur.

  • 15
  • 28

Ey sırrımı bilenler, hâlime şahitler! Aşk seli ben zavallıyı boğdu. O denizde vurgun yedim. Benimle bulunmaktan sakının artık. İstemem ki canıma düşen aşk odu, dil salıp sizi de yakmasın. Bir kor düşmesin yüreklerinize benden. Hayrım dokunmadı madem değerli bedenlerinize, şerrim de ilişmesin berrak gönüllerinize.

  • 16
  • 28

Cihanda eski usuldür; fayda arayan, zararı da istemiş olur. Sevgili isteyen, eziyete hazırlanmalı; define arayan, yılanı göze almalıdır.

  • 17
  • 28

Felek bir elvedayı da çok görmüştü. Vedalaşamadılar... Evet ama neden vedalaşsınlardı ki! Veda da ne demekti! Leylâ Mecnun'u kalbinden götürmemiş miydi? Mecnun'un Leylâsız olduğu mu vardı ki?

  • 18
  • 28

Leylâ'nın Mecnun'a mektubu şöyle başlıyordu: "Allah'ın adı ve selamından sonra, bu mektup bir gönlü yaralıdan, saygı ve sevgi sahibi bir yaralı gönledir."

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN