📌Yaşar Çağbayır, Bayrak Mücadelemiz ve İstiklal Marşı, isimli eserinde Hasan Basri Çantay ile Akif'in İstiklal Marşı'nı nasıl kaleme aldığı hakkında aralarında geçen diyaloğa şu şekilde yer verir:
(x)İstiklal Marşı nasıl yazıldı?
(x) 🔎Yaşar Çağbayır: Araştırmacı, emekli Türk Dili ve Edebiyatı ve Türkçe öğretmeni, Millî Mücadele'de Mehmet Âkif, Millî Şair Mehmet Âkif Ersoy eseriyle tanınan yazardır.
"Meclis'te Âkif'le yan yana oturuyoruz. Çantamdan bir kâğıt parçası çıkardım. Ciddi ve düşünceli bir tavır ile sıranın üstüne kapandım, güya bir şey yazmaya hazırlanmıştım.
Üstat ile konuşuyoruz:
- Neye düşünüyorsun, Basri?
- Mani olma, işim var!
- Peki. Bir şey mi yazacaksın?
- Evet.
- Ben mani olacaksam kalkayım.
- Hayır, hiç olmazsa ilhamından ruhuma bir şey sıçrar!
- Anlamadım.
- Şiir yazacağım da.
- Ne şiiri?
- Ne şiiri olacak? İstiklâl şiiri! Artık onu yazmak bize düştü!
- Gelen şiirler ne olmuş?
- Beğenilmemiş.
- Ya! - Üstat, bu marşı biz yazacağız!
- Yazalım, amma şartları berbat!
- Hayır, şartlar filan yok. Siz yazarsanız müsabaka (yarışma) şekli kalkacak.
- Olmaz, kaldırılmaz, ilân edildi.
- Canım, vekâlet (Bakanlık) buna bir şekil bulacak. Sizin marşınız yine resmen Meclis'te kabul edilecek, güneş varken yıldızı kim arar!
- Peki bir de ikramiye vardı?
- Tabii alacaksınız!
- Vallahi almam!
- Yahu lâtife ediyorum, onu da bir hayır müessesesine (kurumuna) veririz.
Siz bunları düşünmeyin. -
Vekâlet kabul edecek mi ya? -
Ben Hamdullah Suphi Bey'le konuştum. Mutabık kaldık. (anlaştık) Hatta sizin namınıza söz bile verdim!
- Söz mü verdiniz, söz mü verdiniz?
- Evet!
- Peki ne yapacağız?
- Yazacağız! Tekrar tekrar "Söz verdin mi?" diye sorduktan ve benden kati cevapları aldıktan sonra elimdeki kâğıda sarıldı, kalemini eline aldı...
Âkif iki gün tam bir istiğrak (kendinden geçme) hâlindeydi. Evde, sokakta, camide, Meclis'te, uyurken, yürürken, yemek yerken hep İstiklâl Marşı'nı yazmakla meşgul oldu. Bu konuda Konya mebusu Hafız Bekir Efendi, Cemal Kutay'a: "Âkif, bir gece birden uyanır, kâğıt arar, bulamayınca kurşun kalemiyle yer yatağının sağındaki duvara marşın "Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım" mısrasıyla başlayan kıtasını yazar."