Karamazov Kardeşler'den Huzur'a
Huzur romanı 1948'de tefrika edilip 1949'da kitap olarak basıldığında üzerinde çok fazla durulmamıştı. Çünkü bazı eserler yazıldıkları dönemin ilerisinde konulara sahip olurdu. Fakat bu sadece Tanpınar için geçerli değildir; örneğin Oğuz Atay'da da bunu görmek mümkündür. 2000'li yılların başından itibaren hem Oğuz Atay hem de Tanpınar ciddi anlamda ilgi alanımız içerisine girmiştir. "Bir Hatıranın Peşinde" isimli etkinlikte konuşan Prof. Dr. Ali Şükrü Çoruk, Tanpınar'ın üslubuna, roman anlayışına ve özellikle Dostoyevski gibi yazarlardan etki anlamında nasıl beslendiğine dair açıklamalarda bulundu.
Giriş Tarihi: 19.12.2019
09:37
Güncelleme Tarihi: 19.12.2019
11:43
Dokuz , "Mükemmel sanat eseri mümkün mü?" Bu problem de Tanpınar'ın sorunları arasındadır.
Mümtaz eserini mükemmel hale getirmeye çalışır. Bu aslında Tanpınar'ın da kaygısıdır . Tanpınar ile Mümtaz bu anlamda birleşir.
Onuncu soru; "İnsanın sınırları, insan nedir?" sorusunun devamı olarak karşımıza çıkar.
On bir , İstanbul'dur. Romanın kahramanlarından birisidir. On iki panteizm, on üçüncüsü de Tanrı sorundur."
"Hafıza ve hatıranın kıyısında 'Ahmet Hamdi Tanpınar'" isimli röportajımızı izlemek için tıklayın.
Tanpınar der ki : "Şiirlerimde söylemediklerimi romanda yazdım…" Tanpınar'ı her şeyden önce iyi bir şair olmak isteyen, bu konuda ömrünü harcamış birisi olarak düşünebiliriz. Bu özelliğini de romanlarındaki cümlelerinde görmemiz mümkün. Okuyucusuna "Bir düşünce ancak bu şekilde söylenebilir." fikrini vermeye gayret gösterir.
Çoruk şöyle bir ekleme yaptı: "Yine şiirsellik tarafından hareket edecek olursak saf ve katışıksız imge arayışı içerisinde olduğunu da görürüz. Bazı imgeleri romanda açıklamak çok zordur. 19'uncu ve 20'nci yüzyıl roman tekniklerini bir araya getirme çabası içerisinde olduğunu görürüz Tanpınar'ın."
Zaman şairi Ahmet Hamdi Tanpınar'dan okunması gereken 10 kitap
Tanpınar’ın roman tekniği
Tanpınar , belli bir akım belli bir dönemin roman anlayışına bağlı kalmış değil; geçmişi unutmadan aktüeldeki gelişmeleri de sanatsal anlamda ıskalamadan bir terkibe gitmeye çalışan romancıdır.
'Tanpınar'da bir eklektizm söz konusudur' diyen Çoruk, "Yani kendisinden önceki roman tekniklerinden faydalanır. Aktüel dönemdeki roman tekniklerini ve ilerlemeleri de kendine mal etmeye çalışarak metin yazar. Dolayısıyla Tanpınar'da 19. yüzyıl romancılığı da vardır, 20. yüzyıl romancılığı da... Özelde de modernist roman anlayışının izlerini görmek mümkündür." açıklamasını yaptı.
Tanpınar'ın Huzur romanında, sanatı konu edinmesi ve mükemmel esere ulaşmanın imkânsızlığı noktası modernist tarafıdır. Kahramanların aktif değil edilgen olmaları, hayat olaylar ve diğer insanlar karşısında edilgen bir yapıya sahip olmaları, dünyayı değiştirme gücünden yoksun olmaları ve bunun bilincinde olmaları da ciddi anlamda modernist yönünü gösterir.
Zamanı kullanımı, zamanı 24 saatlik bir çerçeve olarak düşünmesi ve bu 24 saat içinde bütün hayatına hatta ait olduğu toplumun tarihini de bir anlamda gözden geçirerek yaşaması da modernist tarafına bir örnektir.