Kelime köklerinden duyguların izine
Dünyada binlerce dil doğdu, yaşadı, öldü, unutuldu. Bazıları ise değişerek varlığını sürdürdü. Türkçe de bu kadim dillerden bir tanesi. Göçebe bir toplumdan gelen atalarımızın izlerine, yaşamın en canlı kanıtı olan dilimizde rastlarız. Hareket bildiren durumları en güzel şekilde ifade etme yeteneği de bunun kanıtlarından biri. Türkçedeki bazı kelimelerin zamanla nasıl değişerek duyguya dönüştüğüne yakından bakalım.
Giriş Tarihi: 02.11.2022
09:56
Güncelleme Tarihi: 03.11.2022
11:05
Sesli dinlemek için tıklayınız.
🔹 Eski Türkçede, alışveriş yapmak anlamında kullanılan "alışmak" Oğuz Türkçesinde kabullenmek, benimsemek manasındadır.
🔹 Hatta alışmak sözcüğü o kadar benimsenir ki bir yerde duyguları köreltmek anlamı kazanır.
🔹 Alışmak kelimesinin grameri için kitaplarda karşılıklı yapmayı bildiren işteşlik eki aldığını fakat karşılıklı olmadığını yani tek taraflı olduğunu yazar. Fakat alışma eylemi gerçekleşirken kişi, kendinden de bir şeyler verir ve karşısındakiyle karşılıklı bağ kurar.
🔹 Alışmak, Anadolu'da yanmaktır bir bakıma.
🔹 Bu kelime "almak" eylemiyle bağ kurar ve tutuşmayı da ifade eder.
"Der Karac'oğlan yanam alışam Akşam gidem şu sulara karışam"
Karacaoğlan
(x) Hür Azerbaycan'ın hür kelimeleri
🔹 Eskiden Türk coğrafyasında aramak yerine "izinden gitmek" manasındaki "izlemek " yahut "izdemek " eylemleri kullanılırdı. Fakat Oğuz Türkçesinde kökü "ark, arka" kelimesine giden "aramak" kelimesi kullanılmaya başlandı. "İzlemek" ise takip etmek anlamında kullanıldı.
🔹 Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in (SAV) "İlim Çin'de de olsa gidip alın." h adisi Atabetü'l Hakayık'taki Türkçe çevirisinde "Bilig Çin'de erse siz arkaɲ tedi." şeklindedir. Bu ifadelerde aramak , "arkan" şeklinde kullanılmıştır.
🔹 Ayrıca "arkan" sözcüğü, Kaşgarlı Mahmut'un yazdığı Divan-ı Lügati't Türk'te "ol anı ḳarġadı arḳādı" (onu lanetledi ve kötülüklerini andı) şekliyle geçer.
(x) Eski Türkçeden Anadolu ağızlarına geçen kelimeler
🔹 Bundan yüzyıllar sonra 20. yüzyılın en içli şairlerinden olan Cahit Sıtkı Tarancı ise aramışlığını Desem ki şiirinde şöyle ifade eder:
"Ve neden sonra Tekrar duyduğun gün sesimi gökkubbede, Hatırla ki mahşer günüdür Ortalığa düşmüşüm seni arıyorum."